Tayyip Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde nasıl bir güvenli kurmak istediğini bu defa biraz ayrıntılı anlattı.
Erdoğan, "Hedefimiz Suriyeli kardeşlerimizden en az 1 milyonunu 450 kilometrelik sınır hattı boyunca oluşturacağımız güvenli bölgede iskân etmektir. Eylül'ün son haftasına kadar Fırat'ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunu kendi istediğimiz şekilde fiilen başlatmakta kararlıyız." dedi.
Bu ifadeden, Fırat'ın doğusuna askeri müdahale düşünülmediği, sadece güvenli bölge sayılacak ve derinliği 30 kilometre olacak şeride, Türkiye'deki Suriyelilerin bir kısmının yerleştirilmesinin plânlandığı anlaşılıyor!
* * *
Erdoğan, Batılı güçlerden onay beklediği projesini şöyle anlattı:
"Biz diyoruz ki öyle bir güvenli bölge oluşturalım ki bunu Sayın Trump'la, Sayın Putin'le de konuştum. Aynı şekilde Almanya'da Merkel ile konuştuk. İngiltere ile bunları aynen konuştuk. Böyle bir güvenli bölgede 'gelin' dedik, buralarda bizler Türkiye'de çadır kentler var ve biz burada adeta konut yapıyoruz ve bu konutlara da bu güvenli bölgede bunları taşıyalım. Türkiye olarak biz de rahatlamış oluruz. Şimdi düşünün bizde konteyner kentler, çadır kentler, bunlar var ama buralarda insanca yaşama diye bir durum söz konusu değil. Bir taraftan insanca yaşamak ve yaşatmaktan bahsedeceksiniz, diğer yandan güvenli bölge teklifimize, 'çok güzel bir teklif…' dediler...
Bunu Sayın Obama'ya da söylemiştim. 'Çok güzel bir teklif...' Tamam güzel bir teklifse gelin konutların yapımını sağlayalım. Sizler bize mali destek verin, bir taraftan lojistik destek verin. Buraları hemen süratle yapmak suretiyle Suriye bölgesinde, Suriye'nin kuzeyinde işte Sayın Trump'ın yani '20 mil' dediği, 30 kilometre derinlik o bölgede ve bizim sınır boyunca ki 910 kilometre biliyorsunuz; buralara, bu konutları yapalım. Böylece insanca yaşama imkânını onlara sağlayalım. Yani 250 metrekarelik yerel mimarisiyle onlara konutlar yapsak, 300 metrekare olabilir vesaire. Bir de çevresinde şöyle bir ufak 100, 150 metre bahçesi olsa, onu da ekip biçse bu insanlar hiç olmazsa hazır balık değil, balık tutmayı da orada öğrenmiş olur. Bunu yapalım. 'Çok güzel bir teklif...' Tamam güzel teklifse hadi verin, başlayalım bu işe. Ama yok. Biz tabii yine kovalamaya devam edeceğiz."
* * *
Erdoğan'ın bu projesini duyan vatandaşlar sosyal medyada konuyu genellikle şu tarzda değerlendirdi:
Tuna Oğuzhan: "Esad çok akıllı adammış, 5 yıldır besletti şimdi de ev bark sahibi yaptırıyor, tek kuruş harcamadan..."
Ümit: "Bizi niye apartmanlara doldurdunuz o zaman? Hazır müstakil evlerimizi yıktınız; kentsel dönüşüm ayağına..."
Irak, Suriye ve İran'da geleneksel evler, Erdoğan'ın söylediği gibi müstakil, 250-300 metrekare ve bahçelidir ama Türkiye'de bu tarzda evlerde sadece zenginler oturabiliyor... Köylerde bile 250-300 metrekarelik evler, "konak" sayılıyor…
Hani Hekimoğlu türküsünde olduğu gibi, "Konaklar yaptırdım, mermer direkli… Erdoğan dediğin de narinim, çok merhametli…"
* * *
ABD'nin "güvenilir ortak" dediği PKK/PYD sözcüleri ise Türkiye sınırı boyunca 5-14 kilometre geriye çekileceklerini, bu şeride sadece buradan gidenlerin dönebileceğini, demografik yapının değiştirilmesine karşı olduklarını açıkladı. Ayrıca Türk üsleri kurulmasını ve hava gücü kullanılmasını kabul etmeyeceklerini de bildirdiler.
Bölgenin demografik yapısını değiştiren, Arapları ve Türkmenleri, ölümlü saldırılarla korkutarak Türkiye'ye kaçıran PKK/PYD, şimdi demografik yapının değiştirilmesini istemiyor ama AKP iktidarı, İstanbul'un ve Güneydoğu şehirlerinin demografik yapısını değiştirdi!
Suriyeli çalıştıranlara teşvik bile veriyorlar! Türk çalıştırırsan teşvik yok!
Türkiye, bu politikalarla, "güvenli bölge" olmaktan çıkıyor ama…