ABD, elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi...

ABD’nin Irak işgalinden önce Mersin’den Hakkari’ye kadar olan Türk topraklarına 9 yeni üs kurarak yerleşmek istemesinin asıl sebebi şimdi daha net görünüyor. Gerçi, biz o zaman da ilk hedefin sadece Irak değil, İran ve Suriye olduğunu yazıyorduk ama kimse anlamak istemiyordu!
Zaman zaman gündeme getirdiğimiz konu ise “Büyük İsrail” projesiydi... Tabii “Tek Dünya Devleti” projesi yanında, vaat edilmiş topraklara dayalı Büyük İsrail hedefinin küçük kaldığını da belirtiyorduk ama, her büyük proje adım adım ilerleyebilirdi. Türkiye’ye tecrit etmeden bu projeyi hayata geçirmek mümkün değildi... Irak’ın işgali, İran ve Suriye’ye saldırı niyeti, Azerbaycan’a Amerikan üssü kurma hazırlıkları, hep bu tecrit planının parçalarıdır.

Kısa adı JINSA olan Washington merkezli Musevi Ulusal Güvenlik İşleri Enstitüsü’nün “gerilen Türk-Amerikan ilişkilerinin onarılması için” Bush yönetiminin, demokratik bir Irak inşa etme çabalarında Türkiye ile işbirliği yapması ve Suriye ile İran’ın oluşturduğu tehdide karşı Türkiye ile koordineli çaba içine girmesi tavsiyesinde bulunması da bu çerçevede değerlendirilmelidir..
Açıklamada, Türkiye, İsrail ve ABD’nin işbirliğinin bölge için büyük önem taşıdığına işaret edildi.
Bazıları Kerkük’e İsrail güdümündeki Kürtler’in bayrak dikmesini de göstererek, ikinci tezkerenin reddinin Türkiye’nin aleyhine sonuç verdiğini ve “ABD Türkiye olmadan Irak’a müdahale edemez” görüşünün buna sebep olduğunu söylüyor... Oysa, ABD, Türk askerinin Irak’a 20 kilometreden fazla girmesini kabul etmemişti! Ayrıca, ABD, Irak’a Türkiyesiz girmemiştir ki! Binlerce sorti yapan Amerikan uçakları Türk hava sahasını kullanmasa, Irak harekatı başarılı olabilir miydi?

Bırakın bunları bir tarafa, ABD’nin Trabzon ve Samsun limanlarına, havalanlarına yerleşmesi, Mersin’den Hakkari’ye kadar olan toprakları işgal etmesi, Türkiye’nin bölgesel bir güç olmasına son vermeyecek
miydi? İran ve Suriye, bu kuşatmadan sonra teslim alınmayacak mıydı?

İşte başta Wolfowitz olmak üzere, ABD yönetimindeki Yahudilerin Türkiye’ye karşı elinden oyuncağı alınmış çocuk tavırları içine girmesinin sebebi budur... Hevesleri kursaklarında kaldığı için, şimdi
yeniden Türkiye ile iyi ilişkiler kurmanın yollarını arıyorlar... Çünkü Irak, onların dişinin kovuğunu bile doldurmuyor... Türkiye, İran, Suriye ve Azerbaycan petrollerinin tamamını kontrol altına almak istiyorlar...

New York Times gazetesinde çıkan bir başka habere göre Amerikan yönetimi, teröristlerin kimyasal, biyolojik ve nükleer silahları konteynır gemileriyle gizlice ABD’ye sokmalarını önlemek amacıyla
çeşitli ülkelerin limanlarında sürekli ekip bulundurmayı kararlaştırdı. Ekip bulundurulacak limanlar arasında Türk limanlarının da yer aldığı bildirildi! Şu küstahlığa bakın! Artık egemenlik hakkı filan
tanımıyorlar! Eh, İkiz Yasaları da yangından mal kaçırırcasına TBMM’den geçirdiklerine göre, gerekçeleri de hazırdır... Cumhurbaşkanı Sezer de onaylarsa, Türkiye’ye müdahele etmek için gerekçe aramalarına ihtiyaç kalmayacak!

Selahattin Oğuz’un İran’dan bildirdiği habere göre İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ise rejim aleyhtarı gösterilerle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “İran’ın düşmanın hizmetinde olan paralı askerlere
acımasız olacağını” söyledi. Hamaney daha önce, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın İranlıları
reformlar için liderlerine baskı yapma çağrısında bulunması üzerine, üniversite öğrencilerine, “istikrarsızlık yaratmaya yönelik bir ABD komplosuna karşı sükunetlerini korumaları” uyarısında bulunmuştu. İran İstihbarat Bakanı Ali Yunusi de güvenlik güçlerinin rejim karşıtı gösteriden sonra 80 kişiyi tutukladığını, ülke dışındaki kimseler tarafından kışkırtılan göstericilerin yasadışı sloganlar attığını
açıklamış, gösterilerin “yabancı medya ve uydu üzerinden yayın yapan televizyon kanalları” tarafından örgütlendiğini bildirmişti...

İran’ın, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı uzmanlarının bazı nükleer tesislere girişine izin vermediği de günün haberleri arasındadır... Dikkat ederseniz, Türkiye’de kışkırtma yapmaları için yabancı medyaya ve
uydu üzerinden yayın yapan televizyon kanallarına ihtiyaçları yoktur... Türkiye’de medyanın büyük bir bölümü, zaten gerçekleri halktan saklamak ve milli birliği zayıflatmakla görevlendirilmiştir...

Görülüyor ki, İran direnecek... ABD yönetiminde bulunan Yahudi lobisinin Türkiye’ye dönüş yapmasının, CFR’yi Türkiye’de toplamasının sebebi budur... İran’ı da Türkiye olmadan çözemeyeceklerini öngörüyorlar... Ama bilelim ki, İran’da ölecek her iki kişiden biri Türk olacak! Çünkü İran nüfusunun yarısı Türk’tür! Türkler’in öldürüleceği bir savaşı kimse bize Turancılık diye yutturmaya kalkışmasın!

YORUM EKLE