Kabil havaalanında uçuş için pistte hareket halinde olan Amerikan uçağına tutunmaya çalışan, kullanılmış Afgan vatandaşlarının nasıl savrulduğunu gördünüz değil mi? İşte ABD politikalarına tutunmanın sonu böyledir!
ABD üzerinden dünyaya dayatılan bütün politikaların sonu, hüsranla bitmiştir. Bu itibarla, ABD'nin Dünya Sağlık Örgütü ve kendi sağlık kuruluşları üzerinden insanlığa dayattığı sözde bilimsel kararlar, pandemi ilanı, testler ve deney sıvıları da o kadar güvenilmezdir!
***
Türkiye'de Sağlık Bakanlığı iki doz Çin sıvısı uluslararası uçuşlarda kabul edilmediği için iki doz da Amerikan sıvısı için karar aldı. Bu işin sonu yok… Bu sıvıları, nüfusu azaltmak için kullanacaklarını, beş yıl öncesinden, 10 yıl öncesinden söylediler ama bütün dünyada insanların çoğunluğu, maça, okula veya veya yurt dışına gidebilmek için o sıvıları kana kana içmeye koşuyor! Tıpkı Amerikan uçağının peşinden koşan Afganlar gibi!
Bakırdan 200 kat iletken olduğu bilinen grafen içerikli sıvıların hangi hastalıklara yol açacağını rapor haline getirdiler ama saklıyorlar. Fakat Av. Ahmet Yıldız'ın paylaştığı gibi "O sıvıların onayını veren Amerikan Gıda ve İlaç Denetleme Kurumu'nun, 22 Ekim 2020'de yaptığı online toplantıda konuşmacı Steven Anderson, yanlışlıkla, beklenen yan etkiler listesini ekrana getiriyor. Durumu fark edince de listeyi ekrandan kaldırıyor."
Yani o sıvılar daha piyasaya sürülmeden yan etkilerinin neler olduğunu biliyorlardı.
İşte o yan etkiler:
"Ağır bağışıklık sistemi hastalığı, beyin, omurilik veya merkezi sinir sistemi iltihabı, kemik iliği iltihabı, beyin zarı iltihabı, kramp ve nöbetler, felç, uyku hastalığı ve kas iltihabı, eklem iltihabı ve ağrısı, alerjik şok, kalp krizi, kalp kası ve zarı iltihabı, hamilelerde düşük, kanda trombosit azalması, kanda pıhtılaşma, damar iltihabı, çocuklarda bütün vücutta ağır iltihap, mevcut hastalıkların şiddetlenmesi ve ölüm."
Şimdi bunları görmemek için gerçekten korkudan düşünme yeteneğini kaybetmiş olmak gerekir.
***
Zaman zaman alıntı yaptığım Washington Times yazarlarından Cheryl K. Chumley, 14 Ağustos 2021 tarihli yazısında bakın ne diyor:
" 'Maske takın' diye inanılmaz baskı yapıyorlar. Hapisle tehdit ediyorlar. Bu gidişle meydanlarda kırbaçlamayı da önerecekler veya işkence odasına sokacaklar! Burası Amerika ama geldiğimiz yer burası! Demokratlar, virüsü güç kazanmak için kullanıyor. Ve ulusal medya üzerinden yanlış raporlar ve hatalı rakamlar yayınlıyorlar. Korkuyu kullanarak özgürlükleri tehdit ediyorlar.
Bir zamanlar, eleştirel düşünmek, değerli bir özellikti. Artık değil. Son bir buçuk yıldır değil. Korku, günün hâkim düzeni haline geldi. Korku, doğası gereği irrasyonel, dürtüsel ve sıklıkla hatalı düşünce ve davranışlara sebep olan bir duygudur. Korku, anayasal ve Tanrı'nın verdiği haklara karşı kullanılmaktadır."
***
Türkiye'de de iktidar, virüsü, keyfi uygulamalar ile güç kazanmak için kullanıyor ama asıl, iktidarın bütün politikalarına karşı çıktığı halde virüs politikalarına destek veren muhaliflere sormak gerekir:
-Suriye politikasına, Afganistan politikasına güvenmediğiniz, Türkiye'nin nüfus yapısını ve dolayısıyla rejimini de değiştirmekte olan, dere yataklarına imar izni vererek facialara yol açan, Akdeniz'deki orman yangınlarının sebebini hâlâ açıklayamayan, önlem de almadığı anlaşılan, boğazına kadar yolsuzluğa batmış, ülkenin bütün servetini yağmalamış veya satmış bir kadronun, küresel bir sahtekârlığa alet olmasına neden onay veriyor ve böylece siz de halkınızın sağlığı hatta milletinizin geleceğiyle oynuyorsunuz?