APTALLIK- İHANET VE BÜYÜK SORUMSUZLUK!
AKP'nin topluma yutturduğu ‘’Muhacir- Ensar’’ dümeni neticesinde 13 Milyonluk istilâ ordusuyla resmen işgâle uğradığımız, sonu iç karışıklıklara varacak olan böylesi çok tehlikeli bir dönemde, iç meseleleri ve de birbirleriyle aptalca didişmekle vakit geçiren muhalefete ‘’Aptal ve Beyinsiz’’ demekten başka bir kelime bulamıyorum.
Muhalefete sormak istiyorum ki;
Sizlerde mi Türk milletini azınlığa düşürüp ileride parçalayacak olan bu kirli senaryonun gizli birer parçalarısınız?
TBMM açılalı beri bu konuda ağzınızdan tek kelimecik olsun duymadık, işiniz gücünüz içe dönük pis kavgalarınız ve anlamsız mide bulandıran laklaklarınız!
Kendinize gelin Beyler!
Türk’seniz, şayet sütünüz helâl ise ve de hain değilseniz günün 24 saati, TBMM’de, sokakta, meydanda, Türk Devletine ve Türk milletine kurulan bu iğrenç tuzağı konuşun, susmayın, var gücünüzle haykırın!
DÖRDÜNCÜ VE EN BÜYÜK TEHLİKEYE DİKKAT!
Türk Milletinin Anadolu'da bulunduğu süre içinde karşılaştığı üç büyük tehditten sonraki dördüncü büyük tehdit ve de en tehlikelisi, 13 Milyon yabancının yurdumuza göç ettirilişleridir(!)
ÇOK SİNSİ VE KİRLİ BİR SENARYO!
Mülteci- Muhacir- Ensar dümeniyle, birçoğu Ermeni asıllı olan Suriyeli- Afganlı- Ortadoğulu- Afrikalı 13 Milyon yabancı kalıcı olarak Türkiye'ye yerleştirilmişlerdir.
BU BİR İŞGÂL HAREKATIDIR!
İleride İkiz Yasaları ileri sürerek, ''Ekonomik, Sosyal, Siyâsi ve Kültürel'' haklar için Birleşmiş Milletlere müracaat edecekler ve de kazanacaklardır.
Kısacası;
Devlet içinde devlet olup, kendi kaderlerini kendileri tâyin edeceklerdir. Birçok yerde nüfusları daha şimdiden Türk vatandaşlarının sayılarının üstüne çıktı.
YÖNETİCİLERİMİZ BİLMİYORLAR MI Kİ;
Mülteci adı altında gelen ne oldukları bilinmeyen 13 milyon yabancı zaman içinde Türkiye'nin millî, kültürel, ekonomik, siyâsal, politik, sosyolojik, güvenlik ve jeopolitik yapısını değiştirecek kadar büyük bir tehdit oluşturmaktadırlar.
HEDEF, TÜRK'Ü AZINLIK YAPMAK!
HEDEF TÜRK DEVLETİNİ PARÇALARA BÖLMEK!
Bu nedenle yurdumuza yapılan mülteci akınları, Türk Devletini parçalamaya ve Türk milletini azınlığa düşürmek gayesiyle yapılan büyük bir operasyondur!
BİRİLERİNİN AKP'YE SORMASI GEREKMEZ Mİ?
Böyle muhacir mi olur?
Muhacir karı satar mı?
Muhacir hırsızlık yapar mı?
Muhacir parti kurmak ister mi?
Muhacir, karnını doyuran Ensar'a silâh çeker mi?
Muhacir, mahallelerde elin günün malına, canına, namusuna göz diker mi?
Muhacir, manavdan alışveriş yapan kadınların arkadan mahrem yerlerinin fotoğrafını çekip, nargile partisinde kendisi gibi züppelere göstererek kahkaha atarlar mı?
Muhacir, Ensar'a ''Bu topraklar bizim, sizler defolup gidin'' der mi?
Muhacirin kadınları müşriklerle bir olup, onların vakıflarında isyan provaları yapar mı?
BATI BİZİ ENÂYİ YERİNE KOYMAKTADIR!
ABD ve Avrupa'nın, Türkiye'yi sığınmacılar konusunda övmesi, sırtını sıvazlayıp âferin diyerek teşvik etmesi büyük bir oyun ve aldatmacadan ibârettir ki yöneticilerimiz de bu övülmeleri ciddiye alarak geleceğimizi tehlikeye atmaktalar!
BU 13 MİLYONLUK MÜLTECİ ORDUSUYLA;
İleride Türkiye’nin başına büyük çoraplar örülüp Türk milleti canından bezdirilerek doğup büyüdükleri İlleri- İlçe ve kasabaları, geniş ve verimli tarlalarını yabancılara bırakıp huzur aramak için Batı bölgelerimize doğru göç etmek zorunda bırakılacaklardır.
YABANCILARIN ARKASINDA Kİ GÜÇLER!
Ülkemize olan bu yabancı akınına zemin hazırlayanlar, bu yabancı akınını teşvik edip Türk milletine ve Türk Devletine bu kirli tuzağı kuranların birkaç yıl sonra PKK olayının benzeri projeleri hazırdır, hatta düğmeye basmış vaziyetteler!
ABD ve emperyalist güçler, yabancılar üzerinden "KİMLİK İNŞA ETMEYE" başlamışlar bile!
İŞTE İLK SİNSİ TEZGÂH!
İstanbul Arel Üniversitesi'nde, 31 Ekim 2018 tarihinde "SURİYELİ KADINLARI GÜÇLENDİRME" ismi altında bir proje başlatıldı. 1 Kasım 2018 / 1 Mayıs 2019 tarihleri arasında görüşülecek olan bu kirli projenin sinsi gayesi;
"Türkiye'de yaşayan Suriyeli göçmen kadınların kadın hakları- Mülteci kadın hakları- Toplumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet- Kadın sağlığı gibi başlıklar altında düzenlenecek çalıştaylarla toplumsal farkındalığın artırılarak bilinçlenmenin sağlanması" şeklinde olduğu beyan ediliyor.
BU SİNSİ PROJEYE DESTEK VERENLER;
Norveç,
HayatSür Derneği,
Arel Üniversitesi Radyo'su,
Kadınlarla Dayanışma Vakfı,
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu,
Şişli ve Sultanbeyli Belediyesi,
Uluslararası Mavi Hilal Derneği.
Bu projeyi destekleyerek hayata geçirmek isteyen ve yukarıda isimleri zikredilen kuruluşların dikkatleri çeken dış bağlantıları mevcut olup, SOROS VAKFI ve daha başka karanlık güçlerde devrede olup harıl harıl harıl çalışmaktadırlar.
HayatSür Derneği!
Bu derneğin parası, GEORGE SOROS'un ''Açık Toplum Vakfı'' tarafından karşılanıyor!
Projenin diğer destekçilerinden biri olan ''Kadınlarla Dayanışma Vakfı'' (KADAV) ın Vakıf sitesine girince, Kürtçe "BİJİ YEKİTİYA JİNAN" (Yaşasın Kadın Dayanışması) cümlesini okursunuz.
BU KURULUŞLAR YABANCILARA;
BİR DAHA GERİYE DÖNMEYİP, TÜRKİYE’DE DEVAMLI KALMALARINI TELKİN ETMEKTELER!
Bütün bunlardan sonra muhalefete son kez diyorum ki;
Vatan elden giderken, içe dönük aptalca didişmelerinizden, anlamsızca söz, itham ve çekişmelerinizden utanmıyor musunuz?