Şeriat- Diyanet- Ali Erbaş.
Diyanetin ve başındaki Ali Erbaş'ın şeriatı savunabilmesi için önce kendisinin şeriatı yaşaması ve dahası hayatının tüm safhasında şeriata uygun hareket etmesi gerekir.
Sabahları okula aç giden ve açlıktan sınıfta bayılan yoksul âile çocuklarının hakları olan paralarla Hanımı ve kendisi pahalı arabalara binenlerin şeriatı ağızlarına almaları şeriata yapılmış en büyük kötülüktür.
Ali Erbaş'ın bilmesini isterim ki;
Biraz ticâret,
Biraz ziyâret,
Biraz ziyâfet,
Biraz seyahatle şeriat ne yaşanır, ne de hadsizce başkalarına anlatılmaya kalkışılır.
Anlatılırsa ne olur?
Ne olacak, benim gibi birisi karşına çıkar ve sana şeriatı adam gibi anlatır.
Ali Erbaş!
Oku bak şeriat nedir, ne değildir?
Şeriat, Kur'an ve Hz. Muhammed'in söz ve hareketlerinden yola çıkılarak oluşturulan İslâmi hukuk sistemidir.
Şeriat;
Haramlardan sakınmayı,
Emaneti namus bilip korumayı,
Kul hakkına tecâvüz etmemeyi,
Milletin hakkı ve hukukuna riayeti,
Milletin parasıyla sefa sürmemeyi,
Çocuklar cinsel tâcize uğrarken susmamayı,
Tarihe ve tarihi kahramanlara saygı göstermeyi,
Haksızlıklar karşısında erkekçe ortaya çıkıp haykırmayı,
Hutbelerle toplumu gerip câmilere siyâseti sokmamayı,
Bilhassa da muktedirlerin ve iktidarların sözcüsü olmamayı gerektirir.
Bütün bunlar göz önüne alınıp bir değerlendirme yapıldığında, ALİ ERBAŞ olarak sizin ŞERİATI ağzınıza almamanız çok daha uygun bir davranış şekli olur.
Ali Erbaş!
Özgür Özel- Meral Akşener- Temel Karamollaoğlu- Ahmet Davutoğlu- Ali Babacan- Fatih Erbakan ve bunların Milletvekillerinin şayet azıcık İslâmi bilgi ve hassasiyetleri olsaydı, İslâm'ın üzerinde sen böylesine tepinemez, insanlarımızı İslâm'dan soğutup câmileri cemaatsiz bırakmayı başaramazdın.
Son olarak;
Şeriatı yaşamaya çalışan bir Müslüman olarak diyorum ki, bir daha şeriatı ağzınıza alarak, zihinlerde o mukaddes kavramın üzerine leke şâibe ve şüphe düşürme!