ASÂLET VE ADÂLET!

Asâleti olmayanın adâleti olmaz!
Asâletsiz düşük âilelerin ahlâktan nasibini alamamış çocukları büyüyüp bir makam sahibi olduklarında gaddar, merhametsiz ve adâletsiz olurlar!
Asâletsiz ve adâletsiz idâreciler;
Konuştuklarında yalan konuşurlar...
Rakip gördüklerine bol bol iftira atarlar...
Milleti değil sadece kendi çıkarlarını düşünürler...
Koltuklarını kaybetmemek için her çamura yatarlar...
Siyasi ikballeri uğruna ecnebi devletlerin kuklası olmakta bir mahsur görmezler...
Zerre menfaatleri uğruna haşa Allah'ı bile kullanırlar...
İman ve izan fukarası olduklarından vicdansızdırlar...
Haram- helâl, hak- hukuk, dolaysıyla insanlık nedir bilmezler...
Ahlâk, namus, din, iman, hakkaniyet, vatan ve millet diye bir meseleleri yoktur...
Vurdulu, kırdılı, kaba, saba, nezaketsiz olup ağızları çirkin ve bozuktur...
Gönüllerinde şefkate, merhamete, muhabbete ve sevgiye yer yoktur. Aksine gönülleri ve beyinleri kin, nefret, husumet ve daha sayılamayacak kadar kötülüklerle doludur...
En büyük zevk ve maharetleri;
Millet açken sefa sürmek,
Kendisine ait olmayanı gasp etmek,
Hakkı olmayan her şeye el uzatmak,
Sıkıştıklarında kedileri trafolarda misâfir etmek,
Kaybetseler de her türlü hileyle baş vurup konumlarını korumak.
EL ADL;
Allah'ın sıfatlarından biri olup, Allah'ın adâlet sahibi olduğunu ifade ettiği içindir ki, adâletli olmak imanlı olmayı gerektirir.
Soysuzlardan ve imansızlardan adâlet beklemek beyhudedir.
Devletler zulümden değil adâletsizlikleri yüzünden çökerler.
6 Nisan 2023
ORHAN KILIÇOĞLU
YORUM EKLE