ATATÜRK DELİ DEĞİL, ZIRDELİNİN TEKİYMİŞ!

Atatürk ile Mütâreke basınının yazarlarından biri olan İngiliz hayranı Refi Cevat döneği arasında geçen konuşma metni;

Refi Cevat Ulunay, Mustafa Kemal Paşa'yı bir gazeteci olarak Şişli'de kaldığı evde ziyaret eder. Çanakkale Savaşları'na ilişkin sorularını bitirdikten sonra ayrılmak üzere ayağa kalktığında, Mustafa Kemâl, "Bu vatan, içine düştüğü bu felâketten nasıl kurtarılır diye bir sual sormanızı isterdim" deyince, Ulunay şöyle cevap verir:

"Ben bu vatanın kurtarılmasını mümkün görmediğim için size böyle bir akıl ve idrak dışı hayâli sual sormayı hiç düşünmedim.
Bu vatanı neyle, hangi askerle, hangi silâhla ve hangi parayla kurtaracaksınız?
Maalesef paşam, vatan kupkuru bir çölden farksız oldu. Affınıza sığınarak arz edeyim ki, artık bu kupkuru çölde hiçbir hayat belirtisi kalmadı, bütün çabalarınız boşunadır, kuru bir hayâlden öte değildir!"

Mustafa Kemal Paşa kaşlarını çatar ve der ki:
Senin Çöl sandığın Anadolu'da saklı ve kuvvetli bir hayat vardır.
O, millettir.
O, milletin adı Türk milletidir.
Türk milletinin azmi ve imanı vardır.
Türk'ü başka milletlerle karıştırmayın.
Eksik olan tek şey ise sadece teşkilâttır.
Bu teşkilât organize edilebilirse ki mutlaka edilecektir, vatan da, millet de kurtulur, bunu böyle bilesiniz Refi Cevat Beyefendi!

Refi Cevat Ulunay matbaaya dönünce arkadaşları ona ‘’Mustafa Kemâl paşayla neler konuştunuz anlat" derler.

Refi Cevat Ulunay anlatır:
''Saçmalığa bakar mısınız?
Şu sıralar Anadolu'ya geçilip milli direniş harekete geçirilirse, Fransız’ı da, İngiliz’i de, İtalyan’ı da memleketten kovulur ve böylece vatan istiklâline kavuşur, millet de esaretten kurtulurmuş. Saçma sapan bir hayâl peşinde koşan Mustafa Kemâl denen bu adam deli değil, kafayı üşütmüş zırdelinin biriymiş"

SORUYORUZ;
Millî Mücâdeleye, vatansever Kuvayı milliyecilere, M. Kemâl Paşa'ya ve arkadaşlarına karşı en ağır saldırılarda bulunan o günün Mütâreke basını yazarları birer İngiliz hayranı olup o devrin yüz karasıydılar da; günümüzün Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı YANDAŞ MEDYASI mütâreke basınından farklı mı ki?

Bugünküler de aynı ihanetin, aynı kirli möaksadın peşinde olup, her biri dün İzmit’te halk tarafından LİNÇ EDİLEN Ali Kemâl (Artin) den farksızlar!

NOT,
Ali Kemâl Artin, Sait Molla, M. Asım, Sabri Efendi gibi İngiliz hayranı gazeteci ve yazarların Kurtuluş Savaşına, Kuvayı milliyecilere, Mustafa Kemâl Paşaya karşı olan iğrenç görüş ve fikirlerini beyan ettikleri basına ‘’Mütâreke Basını’’ ismi verilmiştir.

Bunların en azgınları;
Refi Cevat Ulunay’ın Alemdar gazetesi...
Ali Kemal'in Peyam-ı Sabah gazetesi...
Sait Molla'nın İstanbul gazetesi...
Mehmet Asım Us ve Ahmet Emin Yalman'ın Vakit gazetesi...

Mondros ile başlayan Mütâreke yıllarında, Atatürk ve Kuvayı milliyenin aleyhinde yazılar yazan bu iğrenç ve hain gazetelerin günümüzdeki karşılıklarının hangileri olduklarına sizler karar verin!

Çok görülmemeli;
Çünkü bugünkü Atatürk düşmanı yandaş medya çömezlerinin tamamı, Atatürk'e ''İngiliz ajanı'' dediği halde, kendi cebindeki İNGİLİZ PASAPORTU ile yıllarca Avrupa'da dolaşan KIRMIZI FESLİNİN öğrencileridir.

YORUM EKLE