Tespihi ve duayı beklemeden alelacele câmiden çıkıp, ayakkabısının bağını bağlamadan, siyâsi liderinin kin, nefret, husumet, yalan, iftira, tezvirat, şirk ve hakaret dolu sözlerini dinlemek için meydanlara koşan sakalı göbeğindeki Hacı emmilere soruyorum;
Yarın mahşer günü, konuşmasını dinlemek için tespihi, duayı terk edip, kürsüsünün dibine kadar sokularak alkışladığın o malum ve müseccel marka sözde Müslüman liderinizin amel defteri ile yargılanmayı kabul eder misin?
Öyle ya!
Senin liderin Müslüman!
Allah'ın sıfatlarının tamamı onda!
Peygamber kibir yaptı O' yapmadı!
Üstelik adam koskoca dünya lideri!
Hacı emmi!
Böyle bir soru karşısında ne diyeceğinizi kestirebiliyorum.
Diyeceksiniz ki;
''Ben kimsenin amel defteriyle yargılanmayı ve başkasının günahı ile yanmayı asla ve asla kabullenemem''
Gördün mü Hacı emmiii!
Câmi avlularında, çay ocaklarında göklere çıkarıp, nere de ise Mehdi diyecek olduğun liderinin amel defteriyle yargılanırsam ...... atılırım diye titremeye başladın.
Aynı soruyu biraz daha değiştirerek, BİLGE denen zatta kerâmet arayanlara sorduğumu farz edin!
Acaba cevapları nice olurdu?
HACI EMMİİİ
Seninle aramızda dağlar kadar fark var.
Senin o kadar dünyalık derdin ve şeytâni hevesin var ki saymakla tükenmez.
Benim sadece ve sadece tek bir derdim var!
Bu dert imanımdan, insanlığımdan, Türklük ve ülkücülüğümden ileri gelen bir mübarek ve muazzez derttir ki bu dert, ''Türk milletinin ırzı, namusu, dini, vatanı ve geleceği için duyduğum endişelerim ve gelecek adına içimi yakan korkularım''dır.
Benim göğsümün tam ortasında, iman tahtamın tamamını kaplayacak kadar büyükçe bir ''VATAN YARASI'' var. Bu yara savdığı an ben hiçbir şeyim, bir ot kadar da değerim olmaz. Ama sen, yaradan hoşlanmayan dünyaperestin tekisin!
7 Mayıs 2023
ORHAN KILIÇOĞLU