Onlarla asla dost olmayın!
Kimlerle mi?
Allah'a sırtını dönenlerle!
Dini kullanıp baş olduktan sonra baş kesen cellâtlarla!
Türk'ün makamlarında oturup Türk'e sövenlerle!
Son yıllarda ise siyâsette, medyada, mahalede, iş yerinde, dairede din ile aldatan fikri ve bedeni fahişelerle!
Türk evlâdının mübarek kanlarıyla vatan yapılmış bu kutsal topraklar üzerinde yaşayıp, Allah'a sırtını dönmüş ve Türk'ü inkâr eden her kim varsa, biliniz ki bu insan mel'undur ve necasete bulanmış lağım faresi iğrençliğindedir ki bunlarla asla dost olunmaz, selâm verilmez!
Bir diğeri de;
Türk’ün nimetlerinden, makamlarından, her türlü imkânlarından bir Türk’ten daha fazla istifade ettikleri halde, Türk’ün isminden rahatsız olup, Türk ibaresini devletin müesseselerinden silmeye çalışan katmerli şerefsizlerle dost olunmaz.
Yukarıda izaha çalıştığım gibilerle siyâsi, ticâri, beşeri veya her hangi bir birliktelik, insanı vatanından, bayrağından, şerefinden, namusundan eder ve kimini FİKRİ, kimini ise BEDENİ FAHİŞE yapar!
DİNİMİZ AÇISINDAN DOSTLUK
Allah ile dost olmayanlarla asla dost olmayın.
Milletini çalan, aldatan ve vatanına ihanet edenlerle asla bir araya bile gelmeyin. Seçimlerde oyunuzu vermeyin, ellerini sıkmayın, dönüp taraflarına bakmayın. Onları ve onlarla birlikte siyaset yapanları devamlı surette aşağılayın, aşağılayın ki daha fazla hergelelik yapamasınlar!
Bu fikri bedeni fahişeler Allah ile dost değiller ki sana dost olsunlar.
Bezm meclisinde, Allah'ın kendisine olan ''BEN SİZİN RABBINIZ DEĞİL MİYİM'' sorusuna ''EVET SEN BİZİM RABBIMIZSIN'' sözünü verdiği halde, dünyaya gönderildikten sonra bu sözüne sadık kalmayarak Allah ile olan dostluktan vazgeçenler, sana vermiş oldukları sözlerinden hiç vazgeçmezler mi ki?
Yalnız Allah için dost olunur ve yalnız Allah için buğzedilir.
Bir de ''TÜRK- İSLÂM POTASINDA'' eriyip yok olarak ortak ülküler etrafında birleşip, vatan, millet, ezan, bayrak ve dahası Türklük adına dost olmak vardır ki işte bugün böylesi dostluklara, her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Bugünkü dostlukların mezara kadar değil de pazara kadar olmasının altında yatan gerçek budur.
Bakara 120 ve Mâide 51 de Cenab-ı Allah, biz yaratmış olduklarına bunu söylemiyor mu?
Aşık Veysel ne de güzel söylemiş;
Dost dost diye nicesine sarıldım,
Benim sadık dostum kara topraktır.