Ghebreyesus, aşı ve terör virüsü!

Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Doktor Tedros Adhanom Ghebreyesus, Cenevre'de, kurumun merkezinde yaptığı basın toplantısında "sorunu çözecek sihirli anahtar henüz yok belki de hiçbir zaman olmayacak" dedi.

Ghebreyesus, bağışıklık sistemi üzerindeki çalışmalara ilişkin şunları söyledi:

"Birden fazla aşı çalışması şu anda klinik testlerdeki üçüncü aşamaya geçmiş durumda. Hepimiz, enfeksiyonları önleyecek birden fazla aşıya sahip olmayı umuyoruz. Ancak sihirli bir anahtar henüz bulunmuş değil, belki de hiçbir zaman bulunmayacak."

* * *

Biz 2 Haziran 2020'de "Yalan virüsünün aşısı bulunabilir mi?" başlığı altında şu tespitlerde bulunmuştuk:

"Küresel ölçekte tıp dünyasının çare bulamadığı bir durumla karşı karşıyayız. İlaçlar denendi, oksijen takviyesi denendi olmadı. Şimdi 'aşı' diyorlar ama aşı da hiçbir işe yaramayacak!

Bunu nereden mi biliyorum? Çünkü bu öyle bir hastalık ki insan hücrelerini patlatıyor ve vücuttaki hücre ölümünü hızlandırıyor. Bünye, ölen hücrelerin yerine yenisini koyamadığı ve bu suretle organlar arasında haberleşme kesildiği için hayat sona eriyor.

Akciğerinizi kaybederseniz, vücudunuz yeni akciğer üretemez! Bütün mesele, hızlı hücre ölümünü durdurabilmektedir. Bu da ilaçla veya aşıyla değil, belki vücutta eksilen veya çoğalan neyse onu eski haline getirmekle mümkün olabilir. Tabii dış etkinin bir virüs olduğu ispat edilmiş değildir. Bu sebeple o dış etkinin ne olduğu, bilimsel olarak açıklığa kavuşturulmalıdır ki hastalığa kesin bir tedavi geliştirilebilsin. Fakat dünyada bu tespitlere bile tahammülü olmayanlar var ki asıl virüs, gerçekleri örtbas etmeye çalışan sansürcü zihniyettir."

* * *

Şimdi de aynı görüşteyim. Hastalık, kontrol altına alınmış değil. Virüsün kaynağı bile tespit edilemedi. Bütün dünyanın belirli merkezlerden yapılan açıklamaları kabul etmesi isteniyor!

"Hayvan pazarından çıktı" masalına inanan kaldı mı?

Oysa virüsün hangi sebeple insan vücudunda etkili olduğu veya hangi sebeple insan vücudunda aktif hale geldiği tespit edilse, o sebep ortadan kaldırıldığı an, hastalık kontrol altına alınabilir. Aşı diye tutturdular. İngiltere, Hindistan'a aşı ürettirecek. Almanya, "iyi haberler var, aşıyı bulmak üzereyiz" diyor, Rusya ise bulduğu aşıyı insanlar üzerinde denemeye başlayacağını açıkladı. Bu açıklamaların hiçbiri inandırıcı değil. Çünkü hiçbiri, zaten var olan virüsün neden aktif hale gelerek, insan vücudunun bağışıklık sistemini altüst ettiğini bilimsel olarak söyleyemiyor. Bu soru cevaplandırılmadığı sürece, aşı ile ilgili hiçbir çaba sonuç vermeyecek.

* * *

İnsana yönelik virüs saldırısı, Türkiye gibi ülkelere karşı kullanılan terör virüsüne benziyor. Türkiye, 40 yılda, PKK'yı yok edemedi! Çünkü terör virüsünün aktif hale getirilmesi işini Batılı ülkeler nöbetleşe üstleniyorlar. En son gözümüzün önünde, zaman zaman Türk hava sahası da kullanılarak, Suriye'nin kuzeyine 30-40 bin TIR silah gönderildi. Gönderen, Türkiye'nin müttefiki ABD!

Bu durumda, terör virüsünün ABD ve Batı Avrupa kaynağı kurutulmadan, silah, istihbarat, eğitim, insan kaynağı kesilmeden elbette terör bitirilemez.

* * *

Koronavirüs de terör gibi... Aslında devletler, bu belânın kaynağını biliyor olmalı. Zira bilimsel istihbarat, şimdi daha güçlü imkânlarla yapılıyor. Fakat tıpkı terörün kaynağını bildikleri halde kurutamadıkları gibi virüsü insan vücudunda aktif hale getiren sebebi de biliyorlar ama bütün insanlığı oyalıyorlar.

Türkiye'de kamuoyu, yandaşlar tarafından, "terör koridoru kapatıldı" diye uyutulmak isteniyor. Neresi kapatıldı? Adamlar Türkiye'nin güneyinde devlet kurdu devlet!

Ghebreyesus bile hiç değilse aşı konusunda doğruları söylemeye başladı; Türkiye'ye gerçekleri, resmen kim açıklayacak?

YORUM EKLE