Japonya Başbakanı Juniçiro Koizumi, BM`deki Japon temsilcisinin ABD'nin hazırlamakta olduğu ikinci BM kararına hükümetin desteğini açıklamasından sonra, "Lütfen yanılgıya düşmeyelim. Irak`a karşı kuvvet kullanılmasını istemiyoruz" dedi. Yani bir taraftan, ABD'ye her türlü desteği ver, diğer taraftan, kendi kamuoyunu oyalamaya çalış... Tıpkı Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'ün yaptığı gibi...
Başbakan Gül, ABD'nin NBC televizyonuna verdiği demeçte, "ABD'den istediğimiz rakam, Türkiye`nin kaybından az" dedi. NBC`nin, "ABD`nin, Müslüman ülkelere nasıl bir cevap vermesi gerektiği" sorusuna Gül, "Birincisi ABD, İslam dinini terörizmle özdeşleştirmemeli. Bu, çok önemli.
Çünkü bir terörist, Müslüman, Hıristiyan ya da Musevi olabilir. Bu konuya dikkat edilmezse Müslümanların tepkisiyle karşılaşılır" diye cevap verdi... Yani, "Hem ağlarım, hem giderim" demiş oluyor Gül... Ağlarken de ABD'ye akıl vermeyi ihmal etmiyor...
* * *
Nitekim, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da bu durumu görerek, Irak konusunda hükümetin ABD müdahalesine baştan yeşil ışık yaktığını belirtti ve "Meselenin başlangıcında verilen taahhütler, daha sonrasındaki barış teşebbüslerinin bir makyaj olduğu görüntüsünü ortaya çıkarmıştır" diye konuştu... Ağar, "Olaylara bakıldığında, barış arzu edenlerin ABD'yle ilişkileri, zaten bu müdahaleye yeşil ışık yaktıklarını baştan beri çok net olarak ortaya koymaktadır" dedi. Bütün gelişmelerin, 3 Aralık'ta ABD Ankara Büyükelçiliği'nde AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı danışmalarının katıldığı yemekte ortaya çıkan takvime uygun şekilde geliştiğini söyleyen Ağar, "Bugün gelinen noktada 'herhangi bir taahhüdümüz yok' denilmesine rağmen, bütün taahhütlerin zamanında yapıldığı ve olayın gazetelerden de görüldüğü kadarıyla sadece bir para pazarlığı noktasında kilitlendiği anlaşılmaktadır. Bunların çok doğru olmadığını milletimiz görmektedir" tespitini yaptı.
* * *
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu da, ABD`nin Irak'a saldırısı ilgili olarak, "Türk topraklarında yabancı asker, Türk topraklarının savaşta tramplen olarak kullanılmasını istemiyoruz. Türk topraklarından komşu bir devletin vurulmasını kabullenmiyoruz. Türkiye maddi karşılık bekleyerek savaş taşeronluğu yapamaz. Türkiye uluslararası meşruiyetten yoksun ve bu ahlaksız savaşın taşeronluğunu asla üstlenemez" dedi.
Yazıcıoğlu, "Yavaş yavaş kanımıza dokunacak işler oluyor. Amerikan komandoları İskenderun Limanı'na silahlarıyla, techizatlarıyla izin almadan gelip dayanıyor. Siz eğer TBMM`den yetki almadan havalaanlarınızda, limanlarınızda tamir ve tadilata başlarsanız, Meclis`ten yetkiyi çıkartmadan ABD'nin bölgede bir sürü hazırlığına imkan verip, arkasından karar çıkarttırırsanız, Meclis`in sadece oldu-bittilerin arkasından karar alan bir konuma düşmesini sağlarsınız. İşte o zaman başkaları da sizin limanlarınıza gelip dayanacak cüreti kendilerinde bulabilir" diye konuştu.
* * *
Savaş kabusu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ı bile ürkütüyor ki, "Savaş ihtimalinin ağırlığı, BM ailesi üzerine çökmüştür. Dünya korku ve belirsizliğin pençesinde" diyor...
* * *
İngiltere başbakanı Tony Blair bile tereddüt içinde artık... The Times gazetesi, İngiliz hükümetinin ABD`yi, Irak`a yönelik savaş konusunda BM`ye karar aldırmadan önce 2-3 hafta beklenmesi yönünde ikna etmeye çalıştığını yazıyor... Haberde, son haftalarda ABD ile İngiltere arasında bazı taktik farklılıklar doğduğu belirtilerek, İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Dışişleri Bakanı Jack Straw`un BM toplantısının 14 Mart`a ertelenmesi yönünde görüş birliğine vardıkları ve bu görüşlerini ABD yönetimine de ilettikleri kaydedildi.
* * *
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson ise "Zaman Amerika için kritik öneme sahiptir. Takvimi, Başkan George Bush belirleyecek. Türkiye ile görüşmeler sürüyor.
Ekonomik, askeri, siyasi alanlarda bütün engelleri aşacağımızı umuyoruz. Eğer bir anlaşma olacaksa bu yazılı bir belge olacak" diyor...
ABD, kendisinin de içinde kavrulacağı, cehennem ateşini tutuşturdu, bizimkiler ise yangını söndürmek şöyle dursun, para pazarlığı ile körüklemeye devam ediyor…