Gemimiz, BOP rüzgarı etkisiyle denizin tam ortasında dalgalara kapılmış. Kaptan kendisini köşke kapatmış. Akıl hocaları öyle çeşitli, öyle cins ki, her biri bir tarafa çekiyor. Kaptan şaşkın, tayfalar şaşkın. İnsanlar koyun gibi en altta, sarsıntıdan kafalar bir o duvara, bir bu duvara çarpıyor. Işıklandırma zayıf. Yetersiz lambalar sık sık sönüyor, daha çok karanlıktalar. Yukarda neler oluyor, bu gemi nereye gidiyor, hiçbiri bilmiyor. Onlar karanlıkta kah duvardan, kah yakın kafalardan korunma derdinde.
Aslında bu gemi BOP sularına girmeden önce, masonik sularda yüzmüştü. O sularda yol ala ala BOP sularına ermişti. Kısaca göz atacak olursak, şöyle olmuştu:
Sene 1947. Mason localarını bir gecede kapatan Mustafa Kemal Atatürk artık yok. Reisicumhur koltuğunda İsmet (İnönü) Paşa var. Kanun-u mahsusla localar kapanmadı diye Masonların müracaatı üzerine, Mason Locaları tekrar faaliyetine başlıyor.
Sene 1952. Reisicumhur koltuğunda (Atatürkçü geçinen) Celal Bayar var. Mecliste yapılan, üç celse süren; Ahmet Gürkan’ın teklif ettiği Mason Localarını tekrar kapatmak istediği kanun teklifi red ediliyor, kabul edilmiyor. Celal Bayar bu müzakereleri reisicumhur locasına bizzat gelerek, sonuna kadar takip ediyor. Böylece Mason Locaları, reisicumhur Celal Bayar’ın büyük nüfuzu ve gayreti ile serbestlik kazanarak pekişmiş oluyor. (Bknz. 1970 tarihli, C.R.A. Türk Oğlu Düşmanını Tanı, shf: 62-63)
1952 Yılından 2018 yılına kadar geçen süre tam tamına 66 yıl. Mason Locaları kanunlar nezdinde, meclis çatısı altında serbest bırakılacak da, bu 66 yıl içinde rahat duracak öyle mi?
66 yıllık süre zarfında neler oldu, aşama aşama bugünlere nasıl gelindi, tarihi gerçekler içinde sıkı bir araştırmayla sağlam kaynaklardan edinilecek bilgiler önümüzü aydınlatacak, istikbale bakış açımızı genişletecek, çözümler bulmağa itecek, kendimizi bulmağa yetecektir.
Görünen o ki, BOP rüzgarında çatırdayan gemimiz için asırlık düşmanlarımız olan kah Kızıl Çin’den, kah Rusya’dan medet umuluyor… Görünmeyen ise; bu esnada kaptan ve tayfalarının kendilerini kurtarma çabaları... Artık gelinen bu noktada ne başka ülkelerdeki sokaklar huzurludur, ne ülkemiz, ne de çivisi çıkartılan bu dünya.
Güncelleme Tarihi: 11 Nisan 2024, 03:53