Hulusi Akar'a gazetecilerin sormadığı sorular!

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Menbiç'te Türk-Amerikan askeri unsurlarının birlikte yapacakları birleşik devriye faaliyetinin başlaması söz konusu. Bunun için ön hazırlık gerekiyor, eğitim süreci gerekiyor. Bu eğitim de 9 Ekim'de başladı. Bu süreç şu anda Gaziantep'te devam etmekte..." dedi. Akar, "Türkiye'nin güvenliğini, milletimizin rahatını, huzurunu tehdit edecek, risk ve tehdit teşkil edecek herhangi bir terör koridoruna asla müsaade etmeyeceğiz." diye konuştu.

Peki ama Türkiye'nin güvenliğini tehdit edecek olan terör koridoru, kimin organizasyonu ile kurulmaya çalışılıyor? ABD'nin değil mi? Öyleyse ABD'nin, terör koridoru kurmak için desteklediği hatta ordu kurdurduğu PKK/PYD'ye karşı Türkiye ile iş birliği yapması mümkün müdür?

Bunun mümkün olmadığını elbette Hulusi Akar da bilir. O halde neden böyle konuşuyor? Menbiç konusunda ABD'nin Türkiye ile dalga geçtiğini bile bile neden bu tür açıklamalar yapıyor?

***

Diyelim ki Türk-Amerikan askerî unsurlarının eğitim süreci tamamlandı. Birlikte devriye görevi de yapmaya başladılar. Bunun hedefi nedir? PKK/PYD, Menbiç'i boşaltacak mı?

Boşaltmayacak! Üstelik Türkiye adına yapılan diğer açıklamalarda Menbiç'teki PKK/PYD'lilerin Fırat'ın doğusuna geçmeleri isteniyordu! Biz de bu tür açıklamaların Fırat'ın doğusundaki fiilî durumu kabul anlamına geldiği uyarısında bulunmuştuk.

Kısacası Amerikalılar Menbiç konusunda Türkiye'yi oyalıyor. Türkiye'nin Millî Savunma Bakanı ise ortada bir aldatma olduğunu bile bile ortak eğitimin devam ettiğinden terör koridoruna izin verilmeyeceğinden bahsediyor.

Yine Akar, "İdlib'de 15-20 kilometrelik koridorda, ağır silahlar ve radikal unsurların büyük bölümü çekildi. Ateşkes ihlalleri yüzde 90 oranında azaldı." dedi.

İyi de bu teröristler, ağır silahlarıyla nereye doğru çekildiler? Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gözetim noktalarının bulunduğu İdlib'in iç kesimlerine yani Türkiye sınırına doğru çekildiler... Sonra bu teröristler ne olacak?

Türkiye "siviller ölür" gerekçesiyle itiraz etmese, Rusya ve Suriye teröristlerin tamamını ortadan kaldıracaktı.

Teröristlerin içeri çekilmesini sağlamak, yani onların hayatını kurtarmakla Türkiye'nin eline ne geçti? Anlayan var mı? Kimse sivillerin hayatının da kurtulduğu gerekçesine sığınmasın. Çünkü oradaki örgütlerin bir kısmını zaten Türkiye eğitmiş ve donatmıştır. Maaşları Suudi Arabistan ve Katar'dan gönderilmiş, Türkiye tarafından ödenmiştir. Radikal unsur denilen El Nusra'nın Batılı militanları da Türkiye üzerinden bölgeye geçmiştir.

Gazeteciler Hulusi Akar'a bu çelişkili durumun sebebini sormadı. Çünkü Türkiye'de artık gazetecilik yapılamıyor!

***

Millî Savunma Bakanı Akar, Ege'de 12 mil tartışması konusunda "Biz ordumuzun, Silahlı Kuvvetlerimizin öncelikle caydırıcı olması konusunda gayretlerimizi sürdürüyoruz. Herhangi bir şekilde bir sıcak çatışmaya dönüşmeden, meselelerin görüşmeler yoluyla, barış yöntemleriyle çözülmesinden yanayız." dedi ve bir daha Yunan ordusunun Türk gemisini taciz etmesi gibi bir olaya izin vermeyeceklerini bildirdi.

Sorun sadece taciz değil ki! Yunanistan, Türk egemenliğinde olan İzmir ve Aydın'ın ilçesi konumundaki Türk adalarını işgal etti. Bu, taciz midir yoksa başka bir şey mi?

Hulusi Akar'ın Millî Savunma Bakanı olarak bu konuda tek kelime etmemesinin sebebi nedir?

***

Akar, "15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası bazı sıkıntılar yaşadık fakat şunu gördük; hainlerden temizlendikçe bilakis güçlendiğimizi hissediyoruz." diye bir mesaj da verdi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da "Biliyoruz ki FETÖ terör örgütü yıllar boyunca bu ülkede dini kullanarak içimize sızdı. Gençlerimizi, anne babalarını, devletine, bayrağına ve milletine düşman yaptı" dedi.

Peki şimdi yine dini kullanarak devletin içine sızan örgütlere neden göz yumuluyor?

YORUM EKLE