İnsanların işi bitti, sıra hayvanlarda!

Meclis'te bir Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu var. Bu komisyonun 31 Mart 2021 tarihli oturumunda CHP İzmir milletvekili Murat Bakan bir fıkra anlattı:

"Bir ağa, çoban tutmuş koyunlarını gütmesi için... 100 tane koyunu vermiş çobana. İşte, günler geçmiş, aylar geçmiş, arkasından çoban elinde bir koyun derisiyle gelmiş. Ağa merakla sormuş, demiş ki 'Ne oldu bizim koyunlara?' Çoban demiş ki, 'Yağmur yağdı, gök çatladı, 82'sinin ödü patladı. Önden gitti baş toklu, arkasından 10 toklu. 10'unu kasaba verdim, 1'ini yedim, bu da derisi.' Ağa bakmış ki koyunların hepsi gitmiş, sinirlenmiş, elindeki yoğurdu suratına çarpmış çobanın. Çoban da 'Bu işten de yüzümüzün akıyla çıktık.' demiş…"

Türkiye'nin aşılama çalışmaları, bu fıkraya benziyor!

***

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gençlerin aşı ile ilgili sorularına cevap verirken, "Bize düşen, bilime saygı duyarak, her biri kendi alanlarının en iyi uzmanlarının geliştirdiği aşıyı kullanmaktır. Kendimizi dünya nüfusunun tamamını kapsayan bir sürecin dışında tutamayız. Bilimi inkâr etmek mümkün değildir." dedi.

Çok iyi de hangi bilim? Aşı denilen sıvılar henüz aşı değil! Şu anda bütün insanlık ilaç şirketlerinin deneyinde kobay olarak kullanılıyor! Virologlar, "korona virüsün aşısı olmaz" diyor ama kimse onları dinlemediği gibi küresel ağları olan sosyal medya kuruluşlarında sansür ediliyorlar! Bilimde sansür var mı?

Bilime saygı duyalım! Tamam… Öyleyse 2011 yılında Türkiye'nin aşı üreten kurumu Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'nü neden kapattınız?

Şimdi dünya nüfusu, uçuruma sürükleniyorsa biz de peşlerinden mi gidelim?

Türkiye, hâlâ "10'uncu Yıl Marşı"nı söylüyor; "10 yılda 15 milyon genç yarattık her yaştan" diyor…

Bu aşılama faaliyetleri sonunda ve 10 yıl içinde Türkiye'nin nüfusunun, 80 milyondan 15 milyona düşme ihtimali var mıdır?

Bu soru sorulmalıdır, çünkü aşı denilen sıvıların bilimsel bir garantisi yoktur! Aşı denilen sıvıları üreten şirketlere yasal dokunulmazlık tanınmıştır! Resmî "Aşı Onam Belgesi"nde bile "Aşı ile ilgili bilimsel veriler yetersizdir." deniliyor!

Bilimsel veriler yetersiz iken nasıl olur da bütün nüfusunuzu aşılarsınız?

***

Şimdi insanların işi büyük ölçüde bitirilmiş, sıra büyükbaş ve küçükbaş hayvanlara gelmiştir. Sebep olarak da hayvanların metan gazı ile atmosferi kirlettiği iddiası öne sürülüyor! Oysa atmosferi büyük ölçüde Çin, ABD, AB ülkeleri, Rusya, Hindistan ve Kanada sanayileri kirletiyor.

Türkiye ise küresel zokayı yutmuş durumda! Öyle ki Küresel İklim Değişikliğini Araştırma Komisyonu'nda sunum yapan Türkiye İstatistik Kurumu, "Sera gazı salınımına Türkiye'deki tarım ve hayvancılık faaliyetinin de etki ettiğini" iddia etti. CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, 18 milyon olarak gösterilen büyükbaş hayvan sayısına itiraz etti sadece…

***

Nereden çıkıyor bu iddialar?

İnsanları aşılama faaliyetinde başı çeken Bill Gates bir taraftan da "İneklerin çıkardığı gazlar, dünyanın en büyük sorunlarından biri" diyor da ondan! Kendisi, dünyanın en büyük toprak ağası olacak kadar tarım arazisi satın aldı ama suni et üretimine destek veriyor! Avustralya'daki develer gibi büyükbaş hayvanları itlaf etmeyi planlıyorlar! 

Çobanlara emanet edilmiş insanlara yönelik operasyon bitmek üzere çünkü...

"Öyleyse ABD, Çin, İngiltere, İsrail neden nüfusunun önemli bir kısmını aşıladı?" diye soranlar var! Cevabı var ama bu konuyu herkes iyi düşünsün...

Belki yüz akı ile bu işten sıyrılmak mümkündü ama inekler olmasa yüze çalacak yoğurdu nereden bulacaksınız?  

YORUM EKLE