Dün Osmanlıyı çökerten dönme ve devşirmelerin torunları bugün de sahte bir Osmanlıcılık akımıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletini çökertmenin gayreti içindeler.
''Yeni Osmanlıcılık'', ''Hedef 2023, Yeni Türkiye vizyonu'' gibi sözler ABD- C.İA ve Y.AHUDİ LOBİLERİNİN Türk milletine ve Türk Devletine karşı kurmuş oldukları iğrenç bir tuzaktır ve C.IA'nın beyni olan Graham Fuller'in projesidir.
ABD- CİA- GRAHAM FULLER, PAUL HENZE!
Türkiye'nin kuruluş felsefesinin ortadan kaldırılması, Atatürk ve O'nun fikirlerinin yok edilmesi projesinin asıl sahibi, C.IA'nın Türkiye sorumlusu Graham Fuller ve Paul Henze isimli iki Yahudi uşağı olup, bu kişiler aynı zamanda AKP'yi iktidara taşıyanların en başında gelenidir.
GRAHAM FULLER VE PAUL HENZE
C.İA ajanı ve Yahudi u.şağı olan bu a.şağılık ikili Türk Devletinin bölünüp parçalaması üzerine sayısız raporlar hazırlamışlar ve bu raporları birçok yerde sık bir şekilde dile getirmişlerdir.
BU İKİLİ, 1980'Lİ YILLARDAN İTİBAREN;
Atatürkçülük ölmüştür.
Atatürk tasfiye edilmelidir.
Ulus devletler dönemi bitmiştir.
Türkiye artık OSMANLI gibi çok kültürlü, çok dinli ve çok ırklı bir yapıyı benimsemelidir.
Osmanlıcılık hareketi başlatımalıdır.
Bunun için en iyi yol ılımlı İslâm'dır.
Etnik kimlikler kendilerini ifade edebilmelidir demeye başlamışlardı.
638 YILLIK OSMANLI DÖNEMİNE BAKILDIĞINDA;
215 SADRAZAMDAN;
78 i Türk,
137 si Ermeni- Rum- Sırp vesaire.
161 KAPTAN- I DERYADAN;
48 i Türk,
118 i dönme ve devşirme.
166 BAŞ DEFTARDARDAN (MÂLİYE BAKANI)
24 ü Türk,
112 si yine Ermeni- Rum vesaire.
NE BÜYÜK BİR GAFLETTİR Kİ;
1453 den sonra ki 469 yıl dönmelerin devridir.
TÜRK KELİMESİ AŞAĞILIK SIFATI İDİ.
Osmanlıyı kuran milletin adı olan Türk kelimesi, imparatorluğa sızan dönme- devşirmeler ve şımaran azınlıklarca, Atatürk'ün ''Ne Mutlu Türk'üm Diyene'' sözünü söylemesine kadar aşağılık sıfatı olarak kabul ediliyordu.
(Pis Türk- Kokar Türk- Hırsız Türk- Namussuz Türk- Beyinsiz, akılsız Türk)
Şimdi anladınız mı ''Ne Mutlu Türk'üm Diyene'' sözünü dağlardan taşlardan, kitaplardan silmeye kalkanların soylarını cibilliyet ve ne denli hain olduklarını?
ELİN ALMANI VE İÇİMİZDE Kİ HAİNLER!
Sözlerime önce, ünlü bir Alman Düşünürünün şu ifadeleriyle başlamak istiyorum;
‘’Şu Türkler Almanya’yı da alsalardı, ancak bu sayede insanca bir hayat yaşayabilirdik’’
Bugün üzerinde yaşamış olduğumuz Anadolu coğrafyasından gelip geçmiş olan irili ufaklı kavimlerin hayatlarını en ince teferruatlarına kadar anlatan ‘’ANADOLU KAVİMLER TARİHİ’’ yazılarak bir kitap hâlinde okumamız için elimize verilseydi; inanıyorum ki daha kapağını açar açmaz etrafa yayılacak olan iğrenç ve ağır ceset kokularından burnumuzun direği kırılır, şiddetli mide bulantısından mütevellit kusabilmek için en yakınımızda bulunan lavaboya koşar, kitabı da kazdığımız derince bir çukura gömüp üzerini kapatmayla da kalmayıp, koku ve mikrop yayılmasın diye bolca da kireç dökerdik….
Çünkü okumak için elimize aldığımız bu kitap, sayfa araları irili ufaklı onlarca millet, devlet ve kabile cesetleriyle dolu olan bir milletler kabristanlığından farksızdır….
İrili ufaklı bir ‘’KAVİMLER KABRİSTANLIĞINDAN’’ ibaret olan Anadolu coğrafyasında huzura hasret bir şekilde yaşayan, çeşitli dilleri konuşan ve farklı soylara mensup olan halk tabakaları, Türkler in Selçuklular olarak Anadolu’ya gelmelerine kadar ki çok uzun seneler içerisinde kan, gözyaşı ve tarifi imkânsız acılar içerisinde kıvranarak çok büyük işkencelere katlanmışlardır…
Önce Selçuklu, daha sonraları Osmanlı Türkü’nün hâkimiyet sahasına dâhil olan Anadolu toprakları, asırlar süren Türk hâkimiyetinin sonucunda, daha önceleri büyük acılar içinde kıvranan gayr-i Müslim kavimler için dahi sulh ve sükun içinde, MAL, CAN ve NAMUS EMNİYETİ SAĞLANMIŞ OLARAK insan haysiyet ve onuruna yakışır bir hayat sürmeye müsait müstesna bir ortama dönüştürüldü…
Böylesine âdil ve merhamet ehli bir millete, bu milletin kimliğine, tarihine ve kültürüne düşman olabilmenin tek sebebi vardır ki bu sebep de iman fukaralığı, alçaklık ve soysuzluktur!
Kimseden;
Nimetini,
Şefkatini,
Merhametini,
Ve adâletini esirgememiş böylesine asil ve soylu bir milletin kurmuş olduğu, Selçukluyu da içine alan Osmanlı'nın devamı niteliğindeki Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve bu devleti kuran başta Atatürk ve bütün Komutanlarına düşman olan, kin ve husumet besleyen kişilerin damarlarında mutlaka başka bir milletin kanı, gönlünde ise İslâm’dan başka bir dine iman vardır.
TÜRK'ÜN EN BÜYÜK HATASI;
Türk'ün halen daha devam eden en büyük hatası ki, bu aynı zamanda kendi kendine ihanetidir, gayri millileri ve gayri müslimleri devletin içine sokmamalıydı.
Gayri milli ve gayri İslâmi olanlara adâletinin, merhametinin, nimetinin dışında başka bir şeyini vermemeliydi.
Osmanlı Türk İmparatorluğunu işte bu hatası yıkmıştır.
Osmanlı'yı çökerten bu hatayı Atatürk'ten sonra işlemeye devam ettik.
Yusuf Halaçoğlu'nun tespitleri bunun en güzel delilidir. Halaçoğlu ''AKP'nin Bakanlar Kurulunda sadece iki kişi Türk'' demişti.
DAHA SÖYLENECEK SÖZ MÜ KALDI Kİ?
Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletini şu veya bu bahanelerle tasfiye etmek isteyenlerin her biri, dün koca Osmanlıyı çökerten gayri milli çetelerin torunlarındır.
Ey Türk milleti!
Ey vatanını, ırzını ve namusunu düşünenler!
Ey Allah'ın dini İslâm'a iman edenler!
TC. Devlet’inin de, Osmanlı Türk İmparatorluğu gibi gayri millilerce çökertilmesine dur demek için tek çaren var!
ÇAREN;
Mevcutları göndermendir.
Dahası var;
Allah'ın sana bahşettiği bu güzel vatanda Allah'ın verdiği nimetlere şükretmek yerine nefsine uşak olup, Allah'a ve Peygamberinin söylediklerine muhalefet etmeyerek insanca yaşayacaksın!
Seni kurtuluşa erdirecek Sırat-ı müstakim denilen İslâm'ın aydınlık ana caddesinden ayrılıp küfrün ve inkârın karanlık çıkmaz sokaklarına saparak belâya ve musibetlere davetiye çıkartmayacaksın.