KAHPELERLE BİR ÖMÜR VURUŞMAK

(Çok eski bir yazımdır)

Evet koca bir ömür;

Vatansız hainlere,

Türk'ün nimetlerinden istifade edip Türk'e ihanet edenlere,

Din kisvesi altında devletime karşı kin kusanlara,

Dahası cibilliyetsiz, sütü bozuk haramzadelere karşı mücâdele ile geçti.

Bu mücâdelem esnasında kimsenin rütbesine, makamına, şanına, etiketine bakmadan, korkup yılmadan mertçe ve Türk'çe dikildim karşılarına. Çünkü Türk'üm, vatan Türk'ün vatanı ve de haklıydım.

Biliyordum yolumun Hakk yolu olduğunu ve hep Hakk ile, haklı ile beraberdim. Alayı eğildi, büküldü bedenimin değil, imanımın önünde.

Tevekkül eyledim zor anlarımda,

Nefsime kapılıp böbürlenmedim,

En zor zamanlarımda, başımı rahmetli anamın dizleri üzerine koyup gözlerinin içine baktım. Çoğu kez de babamın kabrine gidip içimi döktüm. ''Yılma- Yıkılma evlât, kahpelerle mücâdelene devam'' dediğini duyar oldum ve tazelendim, moral buldum. Çünkü Babam çok zorlu ve inatçı bir mücâdele adamıydı. Ruhları şad, kabirleri cennet bahçesi olsun.

Şunu isterim Allah'ımdan;

Yetmişimden sonra ölüp, birkaç saat sonra yeniden dünyaya gelmek ve bir yetmiş yıl daha küfre, haine, vatansıza, münafığa, Türk'e ve devletine ihanet edenlerle karşı mücâdele vermek.

Çok şey mi istiyorum dostlar?

Aslında fazla bir şey istemiyorum.

Vuruşmak için sadece yeniden bir yetmiş yıl istiyorum.

İnsanların büyüklüğü, sahip olduğu mal, mülk ve makamla değil, göğsünde ki vatan yarasının verdiği ıstırabın büyüklüğü ile doğru orantılıdır.

Bu sebeple dostlarım bana, göğsümde ki mevcut vatan yarasına göre değer biçsinler.

Ve şayet cenazemde bulunurlarsa, mutlaka kefenimi aralayarak, mahşer günü bana şahitlik edecek olan göğsümdeki VATAN YARAMA gönül gözleriyle bir kez olsun baksınlar!

Yaramın büyüklüğünü gördüklerinde, bana hem acısınlar ve hem de adıma sevinsinler!

ORHAN KILIÇOĞLU

YORUM EKLE