Ayağımıza gelen fırsatı teptik. Ümit Özdağ'ın Mansur Yavaş'ı aday göstermek istemesi yerinde bir hareketti. Aynı şekilde, Akşener'in de Mansur Yavaş'ı aday göstermek istemesi doğru bir karardı.
Kendisine olan ilgiyi anlaşılmaz şekilde tepen Mansur Yavaş'ın aday olmak istemeyeceğini açıklaması, genel olarak Türk Milliyetçilerini sükut-u hayale uğrattı. Bilahare Millet İttifakı'nda orta yol bulundu; Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun da 'Cumhurbaşkanı Yardımcılığı' nda karar kılındı.
Şahsen, Kemal Kılıçdaroğlu'na güvenmediğim gibi, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı yardımcılığını da sallantılı buluyorum.
ABD'nin elçisini yollaması açık bir mesajdı. Evet, seçimlerde Millet İttifakı kazanacak. Her zaman olduğu gibi Türk Milliyetçileri de hayal kırıklığı yaşayacak...
ABD yüzüp yüzüp kuyruğuna getirdiği; ne Suriye'deki PYD oluşumundan, ne de Türkiye'yi parça parça eyaletlere bölmek sevdasından vazgeçer. Türkmeneli topraklarındaki barzani işgaline hem AKP'li Türkiye'nin verdiği destek, hem ABD ordusu ile barzani çapulcularının beraberce arka arkaya Türkmeneli'ne yaptıkları saldırılar unutulmamalıdır.
Parçaları birleştirme görevi maalesef Millet İttifakı'nın. Ne Suriyeliler vatanlarına dönecek, ne de vatandaşlık verilen yabancıların vatandaşlıkları geri alınacak. Değişen sınırlar olacak. Barzani'nin işgal ettiği Türkmeneli toprakları ile, Suriye'den kopartılan parça, Türkiye'nin güney doğusuna (daha doğrusu bilahare ilan edilecek olan Anadolu Cumhuriyeti'ne) ilave edilecek.
Mansur Yavaş'ın aday olmamasının ne büyük bir hata olduğunu çok acı bir şekilde anlayacak, dizlerimize vuracağız...