Bir süre önce medyada propagandası yapılan İtalyanlar'ın
"Veneto'dan Batı Karadeniz Bölgesi'ne" sloganlı bisiklet gezisinin
arkasından, küreselleşmenin "yerel yönetimlere otonomi vermek ve
milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan
çıkarmak" planı çıktı! Anadolu'nun şehir devletleri haritası da basın
bildirisiyle birlikte dağıtıldı...
"Paflagonıa-Köklere dönüş projesi", tıpkı daha önce gündeme
getirilen Kapadokya projesi, İyonya projesi, Ağrı dağı projesi gibi,
Türk halkının millet olma bilincinin yok edilerek Türkiye'nin kendi
içinde şehir devletlerine bölüneceği öngörüsü ile hazırlanmış... Bu
öngörü, bizim tahminimiz değil, proje sahiplerinin hazırlayıp dağıttığı
broşürlerde açıkça ifade ediliyor...
Paflagonia projesinde aynen şöyle deniliyor:
"Amacı ulusal devletlerin iç federasyonu (devletler federasyonu)
şeklini gerçekleştirmek olan, politik şekilli, Avrupa karakterli bir
fenomen geliştiriliyor. Globalizeleşme ve kimliği arama çalışmaları
aynı paralelde seyreden iki muhakemeyi birleştiriyor... Orijinin
bulunması, kişinin bölgeler ve devletler üstü bir kimlik kazanması
olarak yorumlanıyor ve temelinde kişinin birçok ülkenin
yurttaşıymış gibi düşünülmesi fikrine ulaşılıyor. Sonuçta, en ideal
biçimine çoklu kimlik (çok kimlilik) araştırması olarak dönüşüyor.."
"Köklere Dönüş Projesi" dosyası ile birlikte dağıtılan haritada
Anadolu coğrafyası, eski yerleşim bölgelerine göre adlandırılıyor.
Buna göre, şehir devletlerinden oluşacak Anadolu'daki federe
devletlerin adları şöyle: Trakya, Bitinya, Misiya, Lidya, Karya,
Likya, Pamfilya, Firikya, Kilikya, Kapadokya, Galatya,
Paflagonya, Pont, Ermeniya, Antakya, Mezopotamya...
Bir süre önce medyada propagandası yapılan İtalyanlar'ın Bartın
gezisinin arkasından, küreselleşme projesinin şehir devletleri planı
çıktı!
Küreselleşmenin şehir devletlerine dönüş olduğu artık, Türkiye'de
siyasi parti liderlerine gönderilen mektuplarda da belirtiliyor.
Bir lobi şirketi vasıtasıyla AK Parti Genel Başkanı Tayyip
Erdoğan'a New York'tan iletilen memorandumda "Mr. Erdoğan,
sizin küreselleşme ile demokrasi ilişkilerini bağdaştırma yönündeki
adımlarınız, Türkiye'ye kriz sırasında destek olan uluslar arası
güçler tarafından da kabul görecektir. Ankara, küreselleşmenin
gerekliliğini anlamak ve dünyada geçerli olan kurallara uyum
sağlamak zorundadır. Ankara şunu da anlamalıdır ki, uygun
gördüğü kuralları uygulayıp, kendi çıkarlarına uymayanları
reddetmesi mümkün değildir... Küreselleşmenin bir adı da
şehirleşmedir. Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli
hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan
çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu
istemektedir. Bu memoranduma göstereceğiniz ilgiden dolayı
takdirlerimizi sunarız..."deniliyordu...
"AMAÇ İÇ FEDERASYON"
Aynı ifadelere İtalyanlar'ın "Paflagonıa projesi"nde de rastlandı...
Paflagonıa projesi, tıpkı daha önce gündeme getirilen Kapadokya
projesi, İyonya projesi, Ağrı dağı projesi gibi, Türkiye'nin kendi
içinde şehir devletlerine bölüneceği öngörüsü ile hazırlanmış... Bu
öngörü, bizim tahminimiz değil. Proje sahiplerinin hazırlayıp dağıttığı
broşürlerde açıkça ifade ediliyor...
Paflagonia projesinde aynen şöyle deniliyor:
"Amacı ulusal devletlerin iç federasyonu (devletler federasyonu)
şeklini gerçekleştirmek olan, politik şekilli, Avrupa karakterli bir
fenomen geliştiriliyor. Bu amaçta istikamet, her zaman toplumlar ve
politika; devletler ve devlet yöneticileri; güçler ve ülkeler arasındaki
bir yakınlaşmayı gerçekleştirmeye yöneliktir. Globalizeleşme ve
kimliği arama çalışmaları aynı paralelde seyreden iki muhakemeyi
birleştiriyor... Orijinin bulunması, kişinin bölgeler ve devletler üstü
bir kimlik kazanması olarak yorumlanıyor ve temelinde kişinin
birçok ülkenin yurttaşıymış gibi düşünülmesi fikrine ulaşılıyor.
Sonuçta, en ideal biçimine çoklu kimlik (çok kimlilik) araştırması
olarak dönüşüyor, yani tüm insanların tek, aynı büyük genetik
kökten geldiği orijinde, bir çeşit uluana ve ulubaba isminde
birleşiyor; Adem ve Havva; ya da Homo sapiens, ya da
Austrolopitecus..."
Proje, etnik araştırmalarla, özellikle Türk insanının ulusal bilincini,
yani Türk Milleti'ne mensup olma bilincini yok etmeyi amaçlıyor...
ETRÜSK İTİRAFI
Paflagonıa projesi, Rotary İnternational antetli bir dosyayla tanıtıldı.
Dosyanın kapağında "Paflagonıa Projesi, Veneto Bölgesi'nden Batı
Karadeniz Bölgesi'ne, Ağustos 2001" başlıkları var. Yine kapakta
projenin iki organizatörü Suadiye Rotary Kulübü ile, İtalyan
Cıttadella Rotary kulübünün amblemleri yer alıyor. Projenin ana
sponsorluğunu İtalyan bisiklet aksesuarları firması Elite ve Luna
zeytinyağı firmasının, ulaşım sponsorluğunu da Otokoç ve
Alitalia'nın üstlendiği bildiriliyor. Dosyanın diğer sayfalarında
Paflagonıa bölgesinden Homeros'un İlyada adlı eserinde
bahsedildiği, bu bölgede yaşayan Enetler'in İtalya'ya göç ettiği
anlatılıyor. Tarihi Veneto dilinin Etrüsk dilinden türemiş bir alfabeye
sahip olduğu da belirtiliyor. Paflagonia'nın ise, Kastamonu,
Karadeniz Ereğlisi, Zonguldak, İnebolu, Sinop, Barrtın,
Safranbolu, Çankırı ve Küre'den oluştuğu ifade ediliyor. 3200 yıl
önce bu bölgeden "demir atlarla" Adriyatik kıyılarından İtalya'ya
geçtiği belirtilen Enetler'in köklerine dönüşüne hedef alan projenin
bir adı da "Köklere Dönüş Projesi."
Proje dosyası ile birlikte dağıtılan bir haritada ise Anadolu
coğrafyası, eski yerleşim bölgelerine göre adlandırılıyor. Buna göre,
şehir devletlerinden oluşacak Anadolu'daki federe devletlerin adları
şöyle:
Trakya, Bitinya, Misiya, Lidya, Karya, Likya, Pamfilya, Firikya,
Kilikya, Kapadokya, Galatya, Paflagonya, Pont, Ermeniya,
Antakya, Mezopotamya...
Basın bildirisinde ise şu ifade kullanılıyor:
"Artık bütün Avrupa, köklerinin Troya ile başladığında hemfikir..."
Bu ifadenin 1988 yılından beri Troya kazılarını yürüten arkeolog
(ve tabii ki ideolog) Prof. Dor. Manfred Korfmann'a ait olduğu
belirtiliyor. Yani Türk hükümetlerinin izniyle Truva kazısı yapan
adam...
MÜSTEŞAR DÜZEYİNDE!
Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı da "Köklere dönüş" projesini
destekledi! İtalyan bisikletçiler, kendi ülkelerinden bisikletle
hareket ederek Bartın'a kadar geldiler.
Türkiye Cumhuriyet Kültür Bakanlığı, Türkiye'yi federe devletlere
bölme projesinde müsteşar düzeyinde temsil edildi! Müsteşar
Fikret Necip Üçcan, Türkiye Rotary Kulüpleri Genel Başkanı
Enver Aytaç ve Suadiye Rotary Kulübünden Müjdat Yeşilbağ ve
İtalyan temsilciler, bugün Avrupa'da yaşayan bütün insanların
köklerinin Anadolu olduğu teorisine elbirliğiyle destek verdiler...
KARŞI FİKİR
Tabii, proje aslında kendi kendini çürütüyor. Çünkü, bugünkü
İtalya'nın Anadolu'dan giden Etrüskler tarafından kurulduğu,
Etrüskler'in sembollerinin ve destanlarının da tıpkı Ergenekon
destanı gibi olduğu biliniyor. İtalyanlar, dişi bir kurt tarafından
emzirilen Romus ile Romulus'un heykellerini yok etmek için bir
hayli çaba harcadılar ama, Latin alfabesini nasıl ortadan
kaldıracaklar? Latin alfabesinin Etrüsk alfabesinden türetildiği
biliniyor. Etrüsk alfabesi ise hemen hemen Göktürk alfabesi ile
aynı... Göktürk yazıtlarında kullanılan Göktürk alfabesi, Yenisey
yazıtlarında ve Altın Elbiseli adam ile birlikte bulunan yazıtlarda da
kullanılmış. İskandinav ülkelerinde bulunan bütün yazıtlar da
Göktürk alfabesi ile aynı.. Bu durumda, bugünkü Batı
medeniyetinin temeli olan yazının, yani Latin alfabesinin Türk yazı
sisteminden alınma olduğu ortaya çıkıyor. Türkler de buna
dayanarak, bütün İtalya'nın, bütün İskandinav bölgesinin ve aynı
yazıtların bulunduğu bütün Avrupa ülkelerinin, aslında Türk
coğrafyası olduğunu, Avrupa'nın en büyük sıradağlarının yani Alp
dağlarının Türk adı taşıdığını dolayısıyla Avrupa'nın Türk kültür
alanı olduğunu rahatlıkla iddia edebilir. Üstelik, bu iddianın belgeleri
her gün bütün insanların kullandığı Latin alfabesinde bulunuyor...
O halde Truva kazılarını yapan Prof. Dr. Manfred Korfmann'a
nazire yaparak şöyle diyebiliriz:
-Artık bütün Avrupa, medeniyetinin temelini Türkler'in attığını
biliyor...