''Basın bülteniyle bilim'' ve Cadılar Bayramı!

Dünyada "COVID-19 dönemi", ABD yönetiminin kararlarıyla yönlendiriliyor. Öyle ki ABD Başkanı Biden, bir karar aldığı zaman, uygulamaya önce Türkiye başlıyor! Örnek olarak kamu görevinde çalışanlara aşı zorunluluğu veya haftada iki test şartı getirmek Biden'ın kararıdır ama ABD'de henüz uygulanmaya başlanmadan Türkiye vur deyince öldürmüştür. Yine şehirlerarası ulaşımda aşı veya test şartı da Biden'ın kararıdır ama uygulamaya Türkiye başlamıştır!

Bu sebeplerle, ABD'de neler olup bittiğini ABD medyasından takip etmek gerekiyor!

Türkiye medyası, ABD medyasının sadece küreselci tayfasını takip ediyor ve yansıtıyor ama muhalif duruşu olanlara yer vermiyor.

(Türkiye'de mevcut medyada, dünyayı Türkçe okuyan çok azdır. Bu sebeple "Türk medyası" diye bir genelleme yapamıyorum!)

***

Konuya gelecek olursak...

Washington Times'ın 21 Eylül 2021 tarihli sayısındaki manşetinde, "Basın bülteniyle bilim" öne çıkarıldı.

Haberi yazan Tom Howell Jr, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

"İlaç üreticileri, ilave dozlar ve okul çağındaki çocuklar için aşılarla harika sonuçlar elde ediyor, salgından bıkmış bir halkı ve piyasaları coşturuyor ancak bu durum gerçek verilere bakmanın önemli olduğunu söyleyen bilim insanlarını telaşlandırıyor.

Johnson and Johnson Salı günü, aşısının ikinci dozunun semptomatik hastalığa karşı yüzde 94 koruma sağladığını bildirdi. Duyuru, şirketin Wall Street'teki hisselerinde önemli oranda bir artış sağladı.

Pfizer Pazartesi günü yaptığı duyuruda, bilim adamlarının 5 ila 11 yaş arası çocuklar için etkili bir doz bulduğunu açıkladı ama sahadaki uzmanların deneme sonuçları alınmadan veya Gıda ve İlaç İdaresi'nin bu konuda bir söz söylemesinden önce Cadılar Bayramı'na kadar bir çocuk aşısı üreteceklerini duyurdu.

Pfizer ve Johnson and Johnson ellerine herhangi bir veri olmadan yeni aşıları 'etkili' diye lanse ediyor!

Bu duruma karşı, Georgetown Üniversitesi'nde küresel sağlık hukuku profesörü olan Lawrence Gostin, Salı günü bir tweet attı ve 'basın bülteniyle bilim olmaz' dedi.

'Basın bülteniyle bilim' kavramı, ilaç şirketlerinin, Gıda ve İlaç İdaresi ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi verileri olmadan ve herhangi bir bilimsel incelemeye dayanmadan kamuoyunda beklentiler oluşturmasını endişeyle karşılayan bilim adamlarının ortak bir yakınması olmuştur."

Tom Howell Jr, bilim adamlarından, sürecin bu şekilde sürdürülemeyeceğine dönük açıklamalarından başka örnekler de verdi.

***

Bu sütunun okurları, "İlaç şirketlerinin basın bültenleri veya aşı reklamları bilimsel açıklama olarak kabul ediliyor" yolundaki uyarılarımı hatırlayacaktır. Nihayet ABD'de bir sağlık hukuku profesörü, yapılan işin hukuka da aykırı olduğunu söyledi.

Türkiye medyası da ilaç şirketlerinin basın bülteni gibi yayın yapıyor! Hiçbir üniversitenin veya kamu kurumunun onaylamadığı ve henüz bilimsel deneyleri bile yapılmamış "çocuk aşıları"nı öne çıkarmanın, bilimle, gazetecilikle veya akılla, mantıkla bağdaşır bir tarafı var mıdır?

***

Bilim, basın bültenleriyle, medya terörü ve sosyal medya sansürüyle algı oluşturmak ve bu algıyı topluma dayatmak değildir. Amerikan ilaç şirketlerinin açıklamaları doğrultusunda hareket eden ve adı "Türk Tabipler Birliği", olan kurumun, Türkleri bilgilendirmek yerine, bu bilgilendirmeyi bireysel olarak yapan Türk doktorlarına ceza vermesinde ise şaşılacak bir durum yok!

Türk doktorlarına bu tür yollarla küresel boyunduruk takmasalar, yanlış ve aşırı doz ilaçlarla tedavi uygulanmayacak, bu kadar kayıp olmayacak, hastalanan insanlarımız kurtarılabilecekti.

Şimdiki gibi cadılar da bayram etmeyecekti!

YORUM EKLE