EY TÜRK MİLLETİ!
MAYMUNUN DEDESİ VAR DA SENİN DEDEN YOK MU?
Köy köy dolaşıp kendi ördüğü hasır şapkaları satarak geçimini sağlayan yaşlı adamın yolu bir gün ormana düşmüş. Yorgunluğunu gidermek için bir ağacın altına uzanarak biraz uyumak istemiş.
Uyandığında bir de ne görsün, yanında bir tek dahi şapka kalmamış. Kafasını kaldırıp bakınca, şapkaların tamamının ağacın dallarında oynaşan maymunların başında olduğunu görmüş.
Yaşlı adam, ben şimdi ne yaparım, bütün ekmek param gitti, bu şapkaları maymunlardan nasıl geri alabilirim diye üzgün üzgün düşünmeye başlamış.
Yaşlı adam derin düşünceler içinde başını kaşırken, maymunların da kendisini taklit ederek başlarını kaşıdıklarını görünce, tamam bir yolunu buldum demiş ve hemen ellerini havaya kaldırmış. Bunu gören maymunlarda ellerini havaya kaldırmışlar. Yaşlı adam ellerini birbirine çarpınca, maymunlar da aynı hareketi yapmışlar.
Bu iki hareketten sonra ihtiyar adam başındaki şapkayı çıkarıp uzağa fırlatmış. Maymunlar da başlarındaki şapkaları havaya doğru fırlatmışlar. Adam da, şapkalarını toplayıp büyük bir sevinçle yola koyulmuş.
Aradan tam kırk yıl geçmiş.
Şapkacının torunu da dedesinin mesleğini yapıyormuş.
Bir gün, onun da yolu aynı ormana düşmüş. Hava yine çok sıcakmış. Genç şapkacı bir ağacın altında dinlenirken uyuyakalmış. Uyandığında şapkalarının tamamının yanında olmadığını görmüş. Başını havaya kaldırıp ağaçlara bakmış. Ağaçların dallarında maymunlar pür neşe içinde birbirleriyle şakalaşıp türlü türlü maskaralıklar yapıyorlar ve her maymunun kafasında bir şapka.
GENÇ ADAM, KARA KARA DÜŞÜNMEYE BAŞLAMIŞ VE O AN AKLINA DEDESİ GELMİŞ.
Kendi kendine, ‘’Rahmetli dedem, yıllar önce bana başından geçen bir hikâyeyi anlatmıştı, ben şimdi size ne yapacağımı gayet iyi biliyorum’’ diye söylenmiş.
Genç adam, kafasını kaşımaya başlamış, anında maymunlar da aynısını yapmışlar.
Genç adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da kaldırmış.
Genç adam ellerini birbirine çarpmış, maymunlar da hep birlikte ellerini çarpmışlar.
Genç adam büyük bir heyecanla başındaki şapkayı havaya fırlatmış ve ''tamam bu iş oldu'' demiş demesine de maymunların hiçbiri başlarında ki şapkayı havaya fırlatmamışlar.
O anda, ağaçtaki maymunlardan biri çok çevik bir hareketle ağaçtan aşağıya inerek gencin attığı şapkayı yerden almış ve usul usul genç adamın yanına gelerek, genç adamın yanağına okkalı bir tokat atmış.
Maymunun tokadı yanağında patlayan genç adam neye uğradığını şaşırmış vaziyette maymuna bakarken; maymun genç adama seslenmiş ve demiş ki;
‘’GEÇMİŞİ ANLATAN SADECE SENİN DEDEN Mİ VAR, BİZİM DEDEMİZ YOK MU?’’
EY TÜRK MİLLETİ!
Bu gün de bir takım MAYMUNLAR tarafından senin vatanın çalınıyor!
Kimliğin inkâr ediliyor,
İsmin dağlardan, tabelâlardan, Anayasadan siliniyor!
Aldatılıyorsun!
Kandırılıyorsun!
Enâyi yerine koyuluyor soyuluyorsun!
Ekonomik kaynakların / Geniş tarım arâzilerin / Akarsuların / Madenlerin elinden alındı / Ormanların yağmalandı!
EY TÜRK MİLLETİ!
Senin deden yok mu?
Dedenden geçmişin hainlerini ve onların ihânetlerini, acılı günlerin hikâyelerini hiç mi dinlemedin?
Dedenin yanık yanık söylediği YEMEN TÜRKÜSÜNÜ ne tez unuttun?
Dedenin- Ninenin hıçkırıklar içinde söylediği yürek yakan ''Çanakkale Türküsü'', ''Oy on beşli on beşli'' sana hiçbir şeyi hatırlatmıyor mu?
DEDESİNİN NASİHATİNİ, VASİYETİNİ, HİKÂYESİNİ UNUTMAYAN BİR MAYMUN KADAR DA MI OLAMIYORSUN?
Bu ne hal?
Bu ne gaflet böyle?
Seni aldatarak devletini elinden alanların yüzlerine okkalı tokadını ne zaman vuracaksın?
Kendisini aldatana tokadı indiren maymun kadar da mı olamıyorsun?
Dedesinin sözüne kulak veren maymuna bak ve utan!
Giden vatan olunca;
Irzının,
Namusunun,
Haysiyetinin,
Şerefinin
Devletinin,
Bayrağının,
İstiklâl ve istikbâlinin de gideceğini unutma!