Gün, namuslu olanlar için namus günüyken, namussuzlar içinse gülüp oynama, Atatürk'e ve Cumhuriyete çatma, devleti çalıp âile, hatta sülâle boyu zengin olma günüdür!
Allah'ım!
Mâzisi şanla şerefle dolu dünyanın en âdil ve namuslu milleti olan Türk milletini, koyunlarında gizli Haç taşıyan Müslüman görünümlü üç- beş çakalın oyuncağı eyleme!
Dünün karanlığını yaşamaktayız!
Fransız gavuru şehre girince, Antep'in yiğitleri hep birlikte ''Gün namus günüdür, vur be gardaş vur!'' diye haykırıyorlardı.
Şimdi farklı bir günde mi yaşıyoruz sanki?
Kahpe döllerince içeriden ve dışarıdan kuşatılmış olan Türk milleti 20 milyon yabancının uluslararası kirli bir proje dâhilinde yurdumuza sokulmasıyla Anadolu'dan atılmak isteniyor!
Milli varlıkları yağmalanıp sefâlete itilerek açlık ve yoksuluk noktasından satın alınmak için her türlü şerefsizlik maharet ve siyâset sayılır olmuş!
Bütün bu kahpeliklere karşı aynı ruh ve inançla bizlerin parolası da yiğit Anteplilerin ki gibi ''Gün namus günüdür, vur be gardaş vur!'' olmalıdır. Buradaki vur kelimesi şimdilik silâha sarıl anlamında değildir, yanlış anlam verilmesin!
Pusuda bekleyen kahpe düşmanın hançeri bağrına dayanmış olan Türk milleti! Her ferdin ayrı birer kahraman olarak uyan ve davran, buna mecbursun. Çünkü giden vatan, çiğnenmek istenen eşinin, evdeşinin, kızının namusu ve iffetidir bilesin!
KAHRAMANLAR!
Kahramanların iman dolu gönüllerinde kopan o müthiş fırtınaların meydana getirdiği dev dalgaların sahili döver gibi dövdüğü bedenleri gün gelir bitap ve yorgun düşerek faniden bekaya göç edip tarihe mal olurlar.
Bu göç edişleri, kahramanların yeniden doğuşlarıdır!
Tarihe mal olup gelecek nesillerin gönüllerinde ebediyen yaşayarak ölümsüzleşirler ki İŞTE ATATÜRK BUDUR.
Bunun böyle olduğunu Cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarında içerideki müstevli kalıntılarına ve dışarıda ki kahpelere bir kez daha haykırdık.
Kahramanların hayat hikâyeleri dilden dile, nesilden nesile anlatılır ve her devirde başka bir ruha bürünür!
Kahramanlar, en karanlık dönemlerde aniden ve hiç kimsenin hayalini dahi kuramayacağı bir şekilde sahneye çıkarak milletinin kara tâlihini değiştirir ve sonra sessiz sedasız kaybolurlar.
Kendi kahramanlarının değerlerini bilmeyen toplumlar, kahramansız kalarak sefil ve zelil bir hayata mahkum olur ve bir zaman sonra da tarihten silinerek isimleri dâhi unutulur.
Kahramanlar sağ iken;
Ne övünürler,
Ne tanınırlar,
Ne de bilinirler,
Onlar mütevazidirler,
Çoğu kez kendileri de bilmezler kahraman olduklarını. Hem bilseler de fark etmez onlar için!
KAHRAMANLIK İLERİYE ATILIP, GERİYE DÖNMEMEKTİR
Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir..
(Nihal Atsız Hoca)
Bir Türk'ün kendi milletine yapacağı en büyük ve hayırlı dua;
‘’Allah’ım, Türk’ü kahramansız koyma’’ şeklinde olan duasıdır.
BEKLEDİĞİMİZ O KAHRAMAN KİM BİLİR;
Anadolu'nun hangi köşesinde,
Hangi yoksul ve kıraç bucağında,
Hangi Yörük köyünde,
Kim bilir hangi kıl çadırda doğdu ve hangi mübarek ananın kucağında.
Kıl çadırdan gayrısında doğandan Türk'e kahraman olmaz.
Olsa bile sahte olur.
Çıkar meydanlarda FERHAT'LIK TASLAR, lâkin dağları değil de; gider devletin hazinesini deler!
İŞTE BENİM MİLLETİME OLAN DUAM;
Allah'ım!
Mâzisi şanla şerefle dolu, dünyanın en âdil ve namuslu milleti olan Türk milletini, koyunlarında gizli Haç taşıyan Müslüman görünümlü üç- beş çakalın oyuncağı eyleme!
Allah'ım!
Türk milleti olarak, asırlardır gölgemizde barınan alçakların kancıkça ihanetlerine uğradık. Mâide sûresi âyet 54 de övdüğün ve Cundum dediğin necip Türk milleti tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşamakta. Bizi bu zilletten çekip çıkartacak bir kahramana ihtiyacımız var, o kahramanı Türk'ten esirgeme, tez gönder!
Allah'ım!
Türk milletini, ekmeğimizi yeyip sayemizde bugünlere gelen dönme ve devşirmelere, soy özürlü nankörlere, İslâm’ı kendisine kalkan eyleyerek Türk’ü inkâra kalkışan münafıklara, Teslis coğrafyası iken yüz binlerce evlâdımızın şehadetleriyle TEVHİT COĞRAFYASI yaptığımız Anadolu’muzu parsellemeye kalkışanlara karşı güçlü ve zorlu eyle!
Allah'ım!
Ezanın kıyamete kadar susmaması için,
Üzerinde ki hilâl ve yıldızıyla senin ve sevgili Habibin Hz. Muhammed Mustafa’nın isminin yazılı olduğu şanlı bayrağımızın ebediyen göklerde dalgalanarak, senin ve Habibini zikretmesi için
Türk’ün dirliğinin, birliğinin ve devletinin üniter yapısının bozulmaması için gücümüze güç, imanımıza iman kat!
Allah'ım!
İla-yı kelimetullah yolunda milyonlarca şehidi olan şanlı Türk milletini birlik ve beraberlik içinde yeniden kenetle ve güçlü bir lider etrafında toplayarak; hainlere, bölücülere, dinsizlere ve densizlere karşı demirden yumruk eyle!
İŞTE YAHYA KEMAL BEYATLI’NIN TÜRK’E DUASI
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi!
Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi!
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Galip et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın!