KAHPE İLE YİĞİDİN VURUŞMASI 3 MAYIS TÜRKÇÜLER GÜNÜ

Türk milliyetçileri, üstün vasıflı olmalarının yanında; çile, meşakkat ve ıstırapların dayanılmaz acıları içinde ömür tüketip, soyu bozuk dönme ve devşirmelerin kendilerine kurduğu en korkunç pusularına rağmen yılmayan iman ve inanç âbidesi er kişilerdir.

Türk milliyetçileri ve Türkçüler yılanın gömleğinden sıyrılışı gibi dünya ve içindeki nimetlerden sıyrılıp, Türklük ve vatan uğruna çileye, derde, gerekirse ölüme tâlip, çileden zevk alan başı dumanlı yılmaz çerilerdir.

BU ÇİLELERDEN BİRİ DE;

İftiralar, dayanılması güç işkenceler, kıyımlar, sürgünler ve mahpusluklarla Türk milliyetçilerinin susturulmak istendiği 3 MAYIS 1944 hadisesidir.

Şanlı bir mâzinin sahibi Türk milletinin asil ve soylu evlâtlarının davası olan Türk milliyetçiliği (Türkçülük davası) bugünlere kolay gelmemiştir. Çekilen acılar, verilen mücâdeleler, günümüzün eyyamcılarına ilâveten Balgat'ın şövalyeleri tarafından üç- beş kuru nutukla geçiştirilemez!

Türk milliyetçiliği davası bugünlere, kahpelerin kurdukları darağaçlarından, tabutluklardan, kızıl namluların ucundan, sürgünlerden geçerek gelmiş, bundan sonra da dünya var oldukça menziline emin adımlarla yürüyecektir.

KISACA 3 MAYIS 1944;

3 Mayıs 1944;

Bir avuç Türk'ün zillete başkaldırışıdır.

3 Mayıs 1944;

Atatürk'ün ölümünden sonra devletin kilit noktalarını eline geçirmiş olan Türk düşmanı taifesinin Türk’ü imha plânlarının bozulduğu kutlu bir gündür.

3 Mayıs 1944;

Türk milliyetçilerinin, günümüzde mevcut Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, Türk isminin, Türk kültürü ve şanlı tarihimizin düşmanlarının bir benzerleri olan o günün hainlerine, satılmış döneklerine, soyu bozuk çapulcularına çüşşşşş dediği bir dönüm noktasıdır.

3 Mayıs 1944;

Atsız, Türkeş ve dava arkadaşlarının genlerinde mevcut olan Türklük mağmasının Türk düşmanlarına karşı volkanik patlamalarla lav olup akışıdır.

3 Mayıs 1944;

Türk’ün yeni bir Ergenekon’udur.

TARİH TEKERRÜR ETTİ!

Bugün Tarih yeniden tekerrür etti.

Ve bugün AKP iktidarıyla Türk milliyetçiliği fikri ve bu fikrin mensupları, Atatürk sonrasında uğradığı aşağılık ve acımasız saldırıların aynılarına maruz bırakılmakta olup; Türk ismi, Türk tarihi ve Türk kültürü devletin bütün kurumlarından, gençliğimizin hafızalarından bizzat AKP'li Milli Eğitim Bakanlığı ve Cumhurun Başı olan kişi tarafından silinmeye çalışılmaktadır.

Türk milliyetçiliğine karşı acımasız yeni bir savaş başlatılmış olup, Türk’ün tarihi, kültürü, kimliği ve ismi yok sayılmakta, Türk’ün vatanına kastedilmektedir.

Türk Milliyetçiliği ve Türkçülük davasının şahlanış günü olan 3 MAYIS 1944 Türkçülük- Turancılık Olaylarının üzerinden 78 yıl geçmiş olmasına rağmen o günün şartları yeniden hortlatıldı ve 20 yıldan beriye beyinlerini ve gönüllerini kin ve nefret bürümüş kişi ve çevrelerce Türk milliyetçiliği ve Türkçülük Davasına ve Türk'ün bütün değerlerine karşı acımasızca saldırılmakta.

EN BÜYÜK ŞANSSIZLIĞIMIZ;

Türklüğü ve Cumhuriyeti bir türlü içlerine sindiremeyenlerle Cumhur ittifakı kurularak, üç kuruşluk kirli dünyevi hesaplar uğruna MHP'nin birilerinin stepnesi durumuna düşürülmüş olmasıdır.

Bundan böyle, Bahçeli ile birlikte hareket edenleri ne ÜLKÜCÜ, ne de TÜRK MİLLİYETÇİSİ olarak kabul etmiyoruz.

Bir yanda GDO lu idareciler,

Bir yanda GDO lu yiyecekler,

Öbür yanda Türk kimliği düşmanı kılıç artıkları.

Allah'ım sen bize sabır ver,

Sen bizlere GDO'suz idareciler nasip eyle.

Yeni bir ATSIZ’a,

Yeni bir Türkeş’e,

Sırf Türk olup, Türklüğü savundukları için 1944 ün tabutluklarında, Emniyet binalarının küf kokan rutubetli hücrelerinde en aşağılık işkencelere tâbi tutulan Fethi Tevetoğlu- Hüseyin Namık Orkun- Nejdet Sancar- Muzaffer Eriş, Zeki Velidi Togan- Reha Oğuz Türkkan- İsmet Rasin Tümtürk- Hasan Ferit Cansever- Fehiman Altan gibi Türk milliyetçisi, mücâdeleci ve korkusuz yiğitlere âcilen ihtiyacımız var. Cümlesinin ruhları şâd olsun.

YORUM EKLE