Marmara kıyılarını kaplayan ve halk arasında "deniz salyası" ya da "kaykay" olarak da bilinen "müsilaj", son günlerde su yüzeyinde azalmasına karşın suyun altındaki canlılar için tehdit olmaya devam ediyor. Anadolu Ajansı, müsilajın nasıl bir tehdit oluşturduğunu suyun altında görüntüledi. Yapılan dalışta, Büyükada açıklarında, 30 metre derinlikte, müsilajın deniz yıldızı, yengeç, midye ve diğer deniz canlılarının üzerini nasıl kapladığı kaydedildi.
* * *
Ajansın haberi böyle. Peki müsilajın sebebi nedir? İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, müsilaja dair bilinmesi gerekenleri, Şubat ayında ntv.com.tr'ye anlatmıştı
Okyar'a göre "Müsilaj, biyolojik ve kimyasal birçok koşulun bir araya gelmesiyle oluşuyor. Müsilaj, fitoplankton dediğimiz bitkisel canlıların aşırı çoğalması, deniz sıcaklığının yükselmesi ve buna bağlı olarak bakteriyel aktivitelerin artmasıyla oluşan sümüksü, yapışkan bir yapıdır. Tabii kirlilik de bir etken. Yoğun olarak Marmara'da görülüyor son yıllarda. Bir dönem Ege'de de oluştuğunu görmüştük. Ancak yıllardır özellikle Adriyatik denizinde, Akdeniz'de zaten sürekli oluşuyor."
Kısacası deniz suyu sıcaklığının artması, biyolojik ve kimyasal çözülmelere sebep oluyor. Denizde kirlilik yoğunsa, çözülmeler sonucu, deniz, bütün pisliği su yüzeyine gönderiyor. Balıklar, tehlikeyi önceden sezip başka denizlere kaçıyor ama diğer canlılar kaçamadığı için zehirleniyor!
* * *
Türkiye genelinde de ekonomik, sosyal ve siyasi hayatta, krizlerle birlikte tansiyon artırınca, daha önce üzeri örtülen ne kadar pislik varsa, hemen her gün bir kısmı su yüzeyine çıkmaya başladı!
Ormanların üzeri müsilajla kaplanmıştır! İnanılmaz düzeyde kesim var! Kesim ihaleleri aslında çok kârlı değil. Fakat denetim yapılmadığı için ihale edilenden iki kat fazla kesim yapılıyor ve fazlası kesene kalıyor! Kesim hızı böyle devam ederse, kuzey ormanları birkaç yıl içinde ortadan kaldırılır. Ayrıca maden ihalesi alanların Kazdağları'nı veya liman ihalesi için taş ocağına ihtiyaç duyanların, İkizdere'yi ne hale getirdiğini seyrediyoruz!
İkizdere'ye destek için giden siyasilere ise küçük çıkarları için sataşanlar oluyor. Yani müsilaj, sadece yönetimin kararlarından değil halkın da siyasi olarak zehirlenmesinden kaynaklanıyor!
* * *
Ormanlardaki müsilaj sadece bir örmek… Türkiye'ye Kolombiya'dan kokain dolu gemiler gönderildiği ortaya çıkıyor? Nasıl çıkıyor? Devleti ele geçirenler, devletin elemanı durumundaki mafya üyelerini tasfiye etmeye kalkışınca ortalık karışıyor. Kirlilik transatlantik boyutlarda ama kendi coğrafyamızda iki devlet tek millet olunca, bölgenin üstüne neredeyse her gün uyuşturucu ve kara para çamuru yağıyor.
Devletin resmî pasaportuyla, insan kaçakçılığı yapılıyor. Hem de belediyeler üzerinden! Pasaport işi polisin elindeyken çok ciddi bir denetim vardı. Belediyelere gri pasaportla yurt dışına adam gönderme yetkisi verilince pasaportun da hakkından geldiler!
* * *
"Cumhurbaşkanı'nın eşinin adını kullanarak gümrükten mal geçirecek" diye hakkında ihbarda bulunulan kişi için gümrüklere resmî yazı yazılıyor, bir yıl sonra aynı kişi gümrüklerin de bağlı olduğu bakanlığa getiriliyor! Göz göre göre müsilaj!
Aynı kişi bakan olduktan sonra eşinin kurduğu şirketten bakanlığa dezenfektan alıyor! Bu müsilajın soruşturulması da iktidar ittifakı oylarıyla reddediliyor! Müsilaj!
Ya aşı müsilajı? Türk Milleti ve insanlık pandemi diye korkutularak genetik değişikliğe sebep olacak ve sahtekârlıkla "aşı" denilen dabbe sıvısını kanına karıştırmaya mahkûm ediliyor. İnsanlar, genetik kontrol altına alınıyor. Domatesin bile koronasını ürettiler! Yaşlılar patır patır ölüyor, gençlerin, çocukların başına ne geleceği meçhul! Müsilaj dünyayı kaplamış ama dabbe suyunu kana kana içmek için çoğunluk birbirini eziyor!