SAKIN HA!

AÇGÖZLÜ İNSANLARI KENDİNİZE BAŞ YAPMAYIN!

Platon (M.Ö 427- 347) der ki;

‘’Devleti yönetenler ve savaşanlar, mal- mülk edinmemelidir.  Aksi takdirde, devleti ve milleti koruyup gözetmek yerine kendi mal ve mülklerini korumayı öncelikli yaparlar’’

Dünya ve içindekilere meylederek Yaradanına sırtını çevirip yüzünü GEMİCİKLERE, DOLARLARA, SARAYLARA, VİLLA VE KATLARA çeviren devlet yöneticilerin gönülleri, sevgi ve merhamet yerine kin, nifak, kibir, riya ve ihtirasla dolacağından, bu gibi devlet adamlarının artık adâlet, hakkaniyet, dürüstlük, merhamet, Allah'ı arama ve O'na hakkıyla kul olma gibi bir meseleleri yoktur. Allah, biz Türk milletini bu gibilerin şerlerinden muhafaza eylesin.

Gönlünde, dünyaya böyle bir meyli ve iştahı olan insanoğlunun doyabilmesinin tek yolu, mânevi doyuma erişmesidir. Mânevi doyuma erişmemiş bir insan daima açtır, midesinin tıka pasa dolması onun açlığını gideremez, çünkü doymak bilmeyen obur iştahlı iki tamahkâr göz taşımaktadır. Bunun içindir ki ''Gözünü toprak doyursun'' derler.

Mânevi doyum içinse, Allah'ı anmak, O'nu hatırlamak, O'nu tespih etmek yâni zikri elden bırakmamak gerek.

Her gün bir yenisine şahit olduğumuz gibi bazı iman fukarası, şeytan tabiatlı insanlar, iğrenç yöneticiler, bu yöneticilerin çevreleri, siyâsi dalkavukları, haram, helâl demeden devletin hazinesinden, milletinden, komşusundan, müşterisinden çaldıklarıyla doyacaklarını sanıyor ve ha bire vurguna devam ediyorlar.

Yatlar, katlar, villalar, hangarlar dolusu uçaklar, bir kamyonun bile zor taşıyabileceği, taşısa bile sülâlaece yüklenmesi günler alan Dolarlar- Eurolar ve daha neleeeer neler.

Sorarım sizlere, bunca mala, mülke, paraya sahip oldukları halde doyuyorlar mı?

Bu gibi obur iştahlı, mana fukarası zavallılar nereden bilecekler ki ruh doyurulmadan, mide ve gözün asla doyurulamayacağını.

Dünya malı, bu gibi şaşkın, merhametsiz ve nursuzlar için tuzlu deniz suyu gibidir ki susadıkça içer, içtikçe daha da fazla susar.

Aç kalma korkusu, sadece fakirlere ve yoksullara mahsus bir mânevi hastalık olarak görülmemelidir. İmâni zâfiyet içinde olup şükür nedir bilmeyen devlet yöneticilerinin, zengin ve varlıklı insanların açlık korkuları, hem kendileri, hem içinde yaşadıkları toplum açısından çok büyük tehlikeler arz eder.

Bir insan devamlı surette açlık ve geçinememe korkusu taşıyorsa;

Daima açtır,

Tamahkârdır,

Kindardır, kıskançtır,

Huzursuz ve mutsuzdur,

O insan hayatı boyunca hiç doymaz.

KURTULUŞUN İLÂCI;

İbâdettir ve ibâdetin meyveleri olan;

Şükürdür,

Sabırdır,

Adâlettir,

Kanaattir,

Hakka riayettir,

Millete karşı merhamettir.

Allah, Türk milletini, doymak bilmeyen obur iştahlı yöneticilerin şerlerinden korusun.

13 Haziran 2023
ORHAN KILIÇOĞLU
YORUM EKLE