Ülkücünün kendi düşmeden toprağa, kendinden önce şehadet kanı düşer ve ardından tekbirle ülkücü düşer kanıyla mübarekleşen toprağa.
Sinan Ateş gibi Ülkücü bir yiğidin toprağa düşmesi, Mecnunun Leylâsına kavuşması gibidir.
Mecnun’un Leylâ'yı sayıklaması misâli, O’ da vatanı sayıklamıştır dilinde tespih timsâli.
Bazen de Ferhat olup, Şirin bilmiştir vatanı. Dağları delmiştir ülkü sevdasıyla delik delik.
Islık çalarak gelip Sinan Ateş’in bağrına saplanan o kalleş kurşun, tarihe destandır, düşerken ki o mert duruşun.
Tanrı Dağından Hira'ya esen rüzgârla serinlesin ruhun.
Kahramansın, Türk milletin gönlünde ebediyen yaşayacaksın.
Ey imanla donanıp, Türklüğü kuşanmış Sinan Ateş isimli çeri!
Biliyorum, ilk gece dediler ki sana ''Hoş geldin Kürşat, gir cennetten içeri''
11 Mayıs 2023
ORHAN KILIÇOĞLU