Türk milleti olarak o kadar yorgun ve adam bilip güvendiklerimiz tarafından büyük aldatılmaların verdiği hüzünle ruhen o kadar bitkiniz ki, son bir ümit bilip sana sarıldık, sakın sen de bizleri aldatarak, bizleri hüsranlara gark etme e mi?
Bizlere yeni bir hüsran yaşatacaksan, kafanda tilkiler dolanıyorsa, sen de diğerleri gibi karakter fukarasıysan eğer, o zaman çek git ve bizleri derdimizle baş başa bırak!
Siyâsilerin sermayesi karaktersizlik olunca, bu yüzden siyâsilere zor güveniyoruz. Çoğu kez de bu güvenimiz o kadar kısa sürebiliyor ki, bazen bir hafta, bazen bir saat bile sürmüyor!
Bizim derdimiz vatan derdi.
Bu dert bağrımızın tam orta yerinde.
Hep kanar, ne kanı kesilir ne de verdiği ıstırap eksilir.
Ama alıştık, yarasız duramayız.
Bu yara bizim en büyük şerefimiz, hatta mahşerde mizan başında şahidimizdir, yeter ki aldanmışlık acısı yaşamayalım!
Anlatabildim mi Sinan Bey?
Veya da anlayabildiniz mi Sinan Bey?
Yoksa anladınız da işinize mi gelmiyor Sinan Bey?