SOSYAL MEDYA İTLERİNE!

İKİNCİ BÖLÜM İSE MERAL AKŞENER'E İHTARIMDIR!

Son aylarda görüldüğü üzere sosyal medyada her gün daha da artan bir şekilde devam eden Atatürk düşmanlığı genellikle din üzerinden yürütülmektedir.

Atatürk'e din üzerinden saldıranların ekseriyetinin ne din diye bir meseleleri vardır, ne de gerçek birer Müslümandırlar.

Gogana- Nife- Marışka ninelerinin sandığında mutlaka dedelerinden kalma birer HACLARI, bir de fırsatını bulduklarında en yakın kapı komşusu TÜRK'ÜN göğsüne saplayacağı paslı bir KAMASI vardır.

Bunların Atatürk düşmanlığının yegâne sebebi, dedelerinin, Bizans'ı, Pontus'u, Ermenistan'ı kurma heveslerinin Atatürk tarafından kursaklarında bırakılmış olmasıdır.

Tamamına yakınının sakallı, fesli (Müslüman kılıklı) olması, halkı Atatürk aleyhine daha kolay sevk edebilmek içindir.

Bunlara kanan benim saf insanlarıma aşağıdaki sözü hatırlatırım;

"Atatürk olmasaydı, Türk belki Özbekistan'da olurdu, ama Trakya ve Anadolu'da kalmazdı. 100 yılda tüm civar büyük coğrafyadan sürülmüş ve katledilmiş Türklerin Konya Ovası'ndan sürülmeleri ve atılımları ne kadar sürerdi sanıyorsunuz? Ne Türk ne de Türkiye kalırdı. Mustafa Kemal sadece ülkeyi kurtarmadı, Türk neslini de kurtardı!"

ABD'li tarihçi, Prof. Dr. Castin MakKarti (Justin McCarty)

Şunu da ilâve etmeden geçemeyeceğim;

Trabzon'un Fetih günü olan 15 Ağustos'ta, Fener Patriğinin, yanındaki Yunan ajanlarıyla Sümelâ'da ''Pontus âyini'' tertiplemesine en küçük bir ses çıkarmayan MERAL AKŞENER'İN, Kocatepe'de nutuk atması tam bir komedi ve aldatmacadan ibâret siyâsi gösteridir.

Meral Hanım!

Meral Hanım!

Üzerinde dış kaynaklı oyunlar oynanan, sözde sığınmacı adı altında sivil kıyafetli Afganlı genç askerlerin düzenli olarak yerleştirildiği, küresel ısınma dolaysıyla yeni vatan arayanların ev- arâzi aldıkları ve Arap istilâsının korkunç boyutlara ulaştığı Trabzon, bundan böyle, bölgenin taarruz emri verilmesi gereken KOCATEPE'si olmuştur. Gel, Trabzon'da cereyan eden bu iğrençlikler hakkında, düzene, satılmışlara, dönek ve hainlere karşı da haykır.

Bir diğeri ise;

Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Trabzon'da yapılmakta olan bir festival için Yunanistan'ın Pontus temsilcisi gibi konuşup ''Bu festivalin ismi Sümelâ Kültür Yolu Festivali olsun ve on gün devam etsin'' teklifinde bulunurken, Trabzon CHP ve İYİ PARTİ teşkilâtları, Ülkü Ocakları en küçük bir tepki vermediler.

GEL DE ADINDAN SÖZ ETME.

Bir zamanlar, Türk milletinin refleksi, hayat damarı, sığınacağı limanı ve kurtuluş reçetesi olan bir MHP ve onun, milli meseleler ve Pontus gibi kirli oyunlar gündem olduğunda arslanlar gibi kükreyip yiğitçe haykıran ALİ KEMAL TOPAL isimli yiğit bir İl Başkanı vardı. Kendisine selâm olsun. Ya şimdi kiler, her milli mesele karşısında ürkek, bana neci ve sorumsuzlar. Kısacası, AKP'nin dümen suyunda yalpalayan küçük bir tahta sandala döndüler.

Trabzon'un tüm STK'ları, sözde ekabirleri, basını yok hükmündeler ve tamamı milli ruhtan, milli heyecandan mahrum bir şekilde, ilgisizliğin ve cehâletin derin vâdisinde Çeçe sineği sokmuşcasına derin uykularındalar.

28 Ağustos 2023
ORHAN KILIÇOĞLU
YORUM EKLE