Tarikat, cemaat ve cinsel istismar!

Tarikat ve cemaatlerin cinsel istismar ile öne çıkmasının sebebi nedir! Diyanet İşleri Başkanlığı, neden sonra bir uyarıda bulundu. Açıklamada "İlim ve irfan ile alakası olmadığı halde, kendilerine menfaat devşiren din istismarcılarına karşı da aziz milletimizi bir defa daha uyarıyoruz. Hem dini duygu ve değerlerimizin hem de gözbebeğimiz olan çocuklarımızın istismara karşı korunması için herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz." denildi.

* * *

Herkes sorumluluk almalıdır ama esasen Türkiye'de tekke ve zaviyeler yasak değil midir? Bugüne kadar, Diyanet İşleri Başkanlığı, "ilim ve irfan ile alakası olmayan" sahtekârların halkın dini duygularını sömürmesine karşı ne yapmıştır?

Çocuklara yönelik cinsel istismar vakaları yeni değildir ki...

Gerçi, bir bakanın cinsel istismara uğrayan çocuklarla ilgili "bir defadan bir şey olmaz" diyebildiği bir ülkede, mevcut düzen içinde ne yapsanız boştur. Tarikat ve cemaatler, bir politika olarak beslenmiş ve büyütülmüştür.

Türkiye'de medya sözde muhafazakârlaştı ama bu konulara hiç girmiyorlar. İktidar da sessiz...

Deutsche Welle Türkçe ise boşluğu görerek konunun araştırılmasını Türk muhabiri Tunca Öğreten'e havale etti.

Öğreten, haberinde Prof. Dr. Esergül Balcı'nın 2018 yılında hazırladığı raporu esas aldı. Balcı'nın raporuna göre Türkiye'de 30 tarikat ve onlara bağlı 400 kol bulunuyor. Sadece İstanbul'da açıktan faaliyet yürüten tekke sayısı 445.

Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkâri, Şırnak, Ağrı, Muş, Bitlis, Gaziantep ve Şanlıurfa'da ise cemaat ve tarikatlara ait 800'ün üzerinde faal medrese bulunuyor. Araştırmada ayrıca, İstanbul'da "apartman medrese" olarak kullanılan yer sayısının bilinmediği belirtiliyor.

Bunlarla organik bağı olan vatandaş sayısı 2,6 milyon. Başlıca gelir kaynakları, bünyelerindeki işletmeler ve bağışlar olan bu oluşumların "şirketleştiği" görüşü hâkim.

Rapor, AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte şehir merkezlerindeki medreselerin sayısının hızla arttığına, özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde Kuran kurslarının artık dernek çatısı altında faaliyetlerini sürdürdüğüne dikkat çekiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de 10 bin 53 özel öğretim kurumu bulunuyor. Balcı'nın raporuna göre, bu kurumların üçte biri bir tarikat ya da cemaat ile bağlantılı. Tarikat ve cemaatlerle bağı olan okullarda öğrenim gören öğrenci sayısıysa 210 binin üzerinde.

Balcı'nın raporuna göre tarikat ve cemaatlere ait özel okullarda okuyan öğrenciler için devlet 898 milyon 800 bin lira eğitim desteği verdi.

Yine rapora göre, Türkiye'deki dört binin üzerindeki özel öğrenci yurdunun 2 bin 480'i de bir tarikat ya da cemaat ile bağlantılı.

* * *

Öğreten'in tespitlerine göre, tarikat ve cemaatler, yaygın olarak iki farklı yöntemle örgütleniyor. Birincisi, sahibi oldukları eğitim kurumları aracılığıyla; ikincisiyse boşluğa düşmüş, suça karışmış, alkol ve uyuşturucunun esiri olmuş insanların arınmak için başvurdukları yerler olarak.

Fakat mensuplardan ziyade, tarikat ve cemaat kurucularının ekonomik refaha ulaşmak için bu yolu seçtikleri o kadar açık ki... Tarikat ve cemaatlerin kontrol ettiği para miktarı, devlet tarafından araştırılıp ortaya konulmalıdır. Bu paranın nereden geldiği sorgulanmalıdır. Bunun yerine devlet kurumları ve devletin parası tarikat ve cemaatlerin emrine tahsis edilmektedir.

Dini, para kazanmak için kullanan insanların, cinsel sapıklık yoluna gitmelerinin sebebi en başından beri niyetlerinin bozuk olmasındandır. Sorunun büyümesinin sebebi de dini çıkar için kullanan insanların devletin kurumları tarafından desteklenmesidir. Bülent Arınç, "AKP varsa, cemaatler vardır" demiyor mu?

O çocukların vebali, sahtekârlara din alimi veya şeyh muamelesi yapan siyasilere aittir.

YORUM EKLE