‘’Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin’i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın.’’
Ey dualara icabet eden, bize şahdamarımızdan daha yakın olan, esirgeyen, bağışlayan, koruyup kollayan, lütfeden, yerleri ve gökleri yaratan, gizli ve açık her şeyi hakkıyla bilen, mülkün ve saltanatın ve bütün varlıkların sahibi, gözden uzak gönle yakın, her şeye kadir olan yüce Allah’ım! M. Âkif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri Şiirinde yukarıda ki sözlerle ifadeye çalıştığı Türk milletini, hârici ve dâhili soysuzların ihanetlerinden, bizden görünüp bize kahpelik edenlerin kalleşliklerinden koru.
İslâm'a hami, kimsesiz, mazlum ve mağdurlara hadim olmakla görevlendirdiğin Türk milletini siyâsiler tarafından bilerek ve kasten içine düşürüldüğü felâketten ve hızla uçuruma doğru sürüklenmekten koru ki, dinin sahipsiz, mağdur ve mazlum milletler öksüz ve arkasız kalmasınlar!
Mâzisi, insanlık tarihi kadar eski,
Geçmişi, insaniyet, merhamet, şan ve şerefle dolu,
Sayısız medeniyetlere imza atmış, dünyaya insanlık nedir öğretmiş,
Senin dinin uğrunda kanını sebil ederek nice şehadet destanları yazmış ve insanlık âleminin istifadesine olacak daha nice kahramanlıklar gösterip, daha nice medeniyetler kurmaya tek aday durumunda olan bu necip Türk milletini koru, kolla ve yaşat ki, çağlar boyu senin daha nice masum, kimsesiz ve horlanan kullarına kol kanat gersin!
YA RABBİ!
ZATINA OĞUZ KAĞAN’IN DUASIYLA YALVARIYORUM!
Ya Rabbi!
Türkü, Türk yurtlarını koru, düşman şerrinden sakla. Türkü yiğitlikte daim et, erlik davasıyla yaşat, gerçekçi yap. Türk milletini ideâl ile yaşat ve ideâli hakikat yapmaya çalışsınlar!
Ya Rabbi!
Sana hepsinden çok yalvardığım şudur ki, benim milletimi dalkavukluktan kurtar. Âile, töre ve disiplinini her şeyden evvel koru. Bu vatanda hürler yaşasın. Adâletten başka bir şey hüküm sürmesin. Türk yurdunda yoksulluk o kadar azalsın ki fakirlik suç sayılsın!
Ya Rabbi!
Sen milletime sağlam, sürekli irâde ver. Güçlüklerde, sabrını, tahammülünü aynı zamanda gayretini arttır. Ona esas seciye olarak vazife muhabbeti ve mesuliyet duygusu ver. Mesuliyeti yurdundan eksik etme. Türkçe konuşulan, Türk’e yurtluk etmiş olan tüm yerleri kıyamete kadar Türkün hükmü altında bırak!
ŞİMDİ KENDİ LİSANIMLA YALVARIYORUM!
Ya Rabbi!
Türk'ün sayesinde soyları bu günlere gelebilmiş, Türk'ün merhameti sayesinde karnı doymuş, Türk'ün adâleti sayesinde insanca yaşamış olan kahpe döllerinin şerlerinden Türk milletini koruyacağına olan inancımız tamdır. Bu denli inancımız imanımızdandır!
Ya Rabbi!
Türk; insanlığın huzur ve güvenini sağlamak, ırz- namus ve haysiyetinin korunarak İnsan onuruna yakışan bir hayat sürmesi için yaratıp, İslâm’a ve insanlığa hizmet için memur ve muhtar kıldığın mubârek ve muazzez bir millettir.
Ya Rabbi!
Türk; Mâide, âyet 54 de övdüğü ve İslâm'a bayraktar, insanlığa ise hizmetkâr kıldığın,
Asla zulmetmeyen, zulmedenleri affetmeyen, eline geçen dünya nimetlerini dağıtan,
Kimsesiz mazlumlara karşı yumuşak yürekli, haksızlıklar karşısında ise demir yumruklu,
Asla kibirlenmeyen ve böbürlenmekten hoşlanmayan asil ve soylu bir milletin adıdır.
YA RABBİ!
Zatından niyazımız odur ki;
Türk milletini bu felâketten koru, esirge ve bağışla.
Sana açılan ellerimizi katından boş çevirme, merhamet eyle.
Bizi, bu kara günlerde dâhi intikam duygusundan ve Türk’e, Türk’ün devletine olan kininden asla vazgeçmeyen zâlim ve dünyaperest idârecilerin, yüzünü menfaate, sırtını ise sana ve Kur’an’a dönen, kanı Türk'ün kanından, dini Türk'ün dininden (İslâm) olmayan âsi ve azgın siyâsilerin şerlerinden koru!
Değerli kardeşlerim!
Yorumlarınıza anında cevap yazamasam bile, bir müddet sonra müsait olduğumda mutlaka yazıyorum. Beni mazur görüp bağışlayın.
ORHAN KILIÇOĞLU