Bu yazım, Büyük Türk milletinin nezdinde Sn. Erdoğan, Süleyman Soylu, Meral Akşener- Kemâl kılıçdaroğlu- Ümit Özdağ- Temel Karamollaoğlu, Devlet Bahçeli ve dahası TBMM'de bulunan tüm Milletvekillerine, bir Türk'ün sınır dışı edilerek ölüme gönderilmek istenmesi karşında milli, İslâmi ve insani bir öfkenin tezahürü olarak çekilmiş bir ihbarnamedir.
ACI GERÇEKLER!
Hedefleri, Sevr’de başaramadıkları işi bugün 10 Milyon Mülteciyle başararak işgâl edilmiş Türk’süz bir Anadolu gerçekleştirmektir.
İran’da ki Türklerin haklarının savunucusu bilim adamı RAHİM CEVADBEYLİ’NİN oturma izninin Göç İdâresince, mahkeme kararları hiçe sayılıp iptâl edilerek İran’a ölüme gönderilmek istenmesi olayı bir kere daha göstermiştir ki Türk’ün toprağında Türklere hayat hakkı tanımayan belli mihraklar var güçleriyle çalışmaktadırlar.
O GÖÇ İDARESİ Kİ;
Nerede ise gün boyu 24 saat mesâi yaparak, ne oldukları meçhul (aslında bilinen!) sınırlarımızdan kaçak giren Yüz Binlerce yabancıya oturma izni ve arkasından vatandaşlık hakkı verirken, Rahim Cevadbeyli'nin oturma iznini KEYFİ OLARAK iptâl ederek O'nu İran'a ölüme göndermenin gayreti içinde!
Sayıları 10 Milyona varan yabancılara istilâ ettirildik!
Bu On milyon yabancı, uluslararası kirli bir proje gereği yurdumuza sokularak Anadolu’nun en kuytu köşesine varıncaya kadar yerleştirilmiş olup, bir şeylerin hazırlığı yapılmaktadır.
Yapılan bu hazırlıklardan ilki Türkleri öz vatanlarında azınlığa düşürmek!
İkinci merhalesinde ise çok korkunç şeyler plânlamaktalar ki söylemeye dilim varmıyor!
10 Milyon yabancıyı maaşa bağlayıp, doyurup giydirenler, Türk’ün vatanında RAHİM CEVADBEYLİ kardeşimizin varlığını kabullenmeyip, O’nu İran’a iâde etmek için hummalı bir gayretin içindeler. Bu gibiler bilmelidirler ki Anadolu'nun tapusunu Türklere Allah kesmiştir ve Anadolu, dünyanın her neresinde bir Türk varsa O’nun da öz vatanıdır.
İslâm kisvesine bürünüp;
Türk’ün kimliğine, Tarihi ve kültürel değerlerine, Türk’ün Anadolu’da ki varlığına kast edenlere, Mülteci aldatmacasıyla Anadolu’yu işgâle hazırlananalara,
Ve dahası;
Cumhuriyetimize, T.C Devleti’nin kuruluş senedi Lozan’a, Atatürk ve tarihi kahramanlarımıza, çocuklarımıza saygı, sevgi, milli şuur ve çalışmayı aşılayan Andımıza, Türk milletinin dini ve milli bütünlüğüne karşı kin ve düşmanlık besleyenlere karşı her zamankinden daha fazla dikkatli olmalıyız.
BİLİNMELİDİR Kİ;
İslâm adına ahkâm keserek dindar gözükenlerin hiçbirinin İslâm ile en küçük bir bağlarının olmadığı gibi, bu tiplerin damarlarında başka bir milletin kanı, gönüllerinde başka bir milletin sevgisi, kalplerinde ise yine başka bir dine muhabbet vardır.
İSLÂM DİNİ KULLANILARAK;
Milli şuur, Vatan sevgisi, Devlete bağlılık, Türk milletine olan mensubiyet duygusu, Atatürk’e ve Türk’ün milli kahramanlarına karşı duyulan ilgi, alâka ve sevgi gibi daha birçok değerler yeni yetişen nesillerimizin hafızalarından silinerek cemaat ve vakıf okullarında, hatta Mili Eğitime bağlı olan okullarda dahi uydu, ruhsuz, kimliksiz bir sürü gençlik yetiştirilmeye çalışılmaktadır.
Bir tarafta son 20 yılın mahsulü olan mideci bir YE kuşağı,
Diğer tarafta ise iddiasız, çilesiz bomboş eğlence müptelâsı bir ZE kuşağı.
BU DİN TÂCİRLERİNE GÖRE;
Anadolu Türk’ün yurdu değildir.
Anadolu’da Türk’e hayat hakkı yoktur.
Türk, Anadolu’da yaşayan 42 ayrı etnik kökenden sadece biridir.
YİNE BUNLARA GÖRE;
Anadolu, Afganlının, Suriyelinin, Somalilinin, Arap’ın kendi vatanıdır lâkin Türk’ün değildir! Her gelen yabancı misâfirleridir, yedirir içirir, sağlık hizmetlerinden ücretsiz istifa ettirirler, cebine para koyup vatanımızın her köşesinde gezip tozmayı onlara serbest bırakırlar, onlara karşı saygıda kusur etmezler, lâkin RAHİM CEVADBEYLİ gibi öz be öz Türk olanlar can düşmanlarıdır.
Rahim Cevadbeyli’nin peşine adam takıp ‘’EVİNDEN DIŞARI ÇIKARSAN SENİ ANINDA TUTUKLARIZ’’ diye tehditler savururlar!
TÜRK'Ü YOK SAYANLAR BİLMELİDİRLER Kİ;
Anadolu'nun tapusu Türklere, ilki 1071 Alparslan'la Malâzgirt'te olmak üzere, ikincisi, İstiklâl savaşının nihai noktası 9 Eylül 1922 de bizzat Allah tarafından kesilmiştir ki, bu tapuyu bozmak hangi soysuzun haddine?
Gün namus günüdür!
Gün imanı gönle, aklını başına kuşanma günüdür!
Gün, Türk'ün boğulmak istendiği,
Gün, Türk'ün Anadolu'dan kovulmak istendiği,
Gün, Türk kimliğinin yok sayılıp mevzuattan silindiği,
Gün, adalarımızın silâhsız savaşsız Yunan'a teslim edildiği,
Gün, Türk'ün dehası Atatürk'e müstevli kalıntısı veletlerin sövdüğü,
Gün, kalleş, kancık ve kahpelerin Türk'e nanik yaptığı gündür!
Ve gün;
19 Mayıs 1919 un aynısıdır!
Tehlike aynı, Soysuz aynı, Sütsüz aynı, Düşman aynıdır!
Rahim Cevadbeyli kardeşimizi, idâm edileceğini bile bile İran’a teslim edecek olan AKP ve MHP iktidarına ve bu gaddarlığa, bu Türk düşmanlığına sessiz kalacak olan tüm muhalefet partilerinin Genel Başkan ve Milletvekillerine milletçe diyoruz ki ''RAHİM CEVADBEYLİ kardeşimizi idam edilmesi için İran’a gönderemezsiniz!''
Şayet iktidar olarak gönderir, muhalefet partileri olarak da bu cinayete sessiz kalırsanız, dün 1945 tarihinde 160 Türk’ü Boraltan Köprüsü üzerinde Moskof’a teslim ederek, hemen köprünün Rus tarafında kurşuna dizilmesine sebep olanlara bugün nasıl ağızlar dolusu sövülüyorsa, sizlere ise bugünden başlamak üzere, Rahim Cevadbeyli hadisesi üzerinden öyle sövülecektir ki, 7 ceddiniz de nasibini alacaktır.
RAHİM CEVADBEYLİ'YE UZANAN ELLERİN SAHİPLERİNİ VE MENFUR OLAYA SESSİZ KALANLARI, TÜRK MİLLETİ AŞAĞILAMAKLA YETİNMEYECEK, HER GÖRDÜĞÜ YERDE YÜZLERİNİ AĞIZ DOLUSU SIVI İLE ISLATACAKTIR.
25 Temmuz 2022
ORHAN KILIÇOĞLU