MİTİNG MEYDANLARI, LİDERLER İÇİN CEHENNEME AÇILAN KAPILAR OLDU

Miting meydanlarında siyâsi liderce konuşulan yalanlar, atılan iftiralar, toplumu ayrıştırıp birbirlerine düşman kamplar yaratan kin, nefret, husumet yüklü necaset kokan sözler, rakipler hakkında aslı astarı olmayan iftira dolu videolar, dağıtılan uydurma el ilanları, broşürler, milletin paralarının ve imkânlarının hoyratça israfı ki bunları yapan siyâsiler için miting meydanları CEHENNEME AÇILAN KAPILAR oldu.

Öncelikle en Müslüman ve en dürüst kendisinin olduğunu iddia edip, rakiplerini dinsizlikle itham eden siyâsi liderlerin siyâsi ikbâlleri ve iktidarlarının devamı için yaptıkları çirkinlikleri, kokuşmuş ruh hallerini görüp şahit oldukça insanlık adına utanıyoruz.

BÖYLELERİNE KENDİLERİNİ, ALLAH’I, KUR’AN’I VE KULLUK SÖZÜNÜ ANLATMAK FARZ OLDU!

Cenab-ı Hak ruhları yarattığında, yaratmış olduğu ruhlar ile ELEST BEZM'inde (sohbet meclisinde) bir sözleşme yapar.

Ruhlara ''BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİL MİYİM?'' diye sorunca, ruhlar cevap olarak ''EVET SİZ BİZİM RABBİMİZSİN'' cevabını verirler. İşte bu cevaplarıyla ruhlar, Allah ile bir ahitleşmede bulunup bir mukavelenin (İlâhi bir senedin) altına imza atmışlardır ki bu mukavele ''kulluk mukavelesi''dir.

Bir Müslüman için bu ‘’kulluk mukavelesi’’ Kur’an’ın 6237 âyetinin tamamının muhatabı olduğunu kabullenmek ve 6237 âyete uygun bir hayat yaşanacağının sözünün verilmiş olmasıdır.

İnsan, toprak denen gardıroptan, çamurdan mamul beden denen elbiseyi giyerek bir imtihan salonundan başka bir şey olmayan dünya sahnesine gelince, dünyanın zevki sefasına, sarayların efsunlu havasına, hasbelkader elde ettiği makam koltuğunun büyüsüne, siyâsetin yalan rüzgârına kapılıp, dalkavukların alkışlarına, cıvık cıvık yağ akan sözlerine aldanıp, sohbet meclisinde Allah'a vermiş olduğu sözünü ve altına imzasını attığı KULLUK MUKAVELESİNİ unutur yani bir nevi fesheder.

Bezm meçlisinde Allah’la olan sözleşmesini bozan bu insan, elde ettiği dünyalık mal, makam ve siyâsi şöhretin büyüsüne kapılarak nefsine uşak ve tutsak olup şeytanileşir ki bu bir nevi Firavunlaşmaktır.

Firavunlaşan bu insan, şeytanın da pohpohlaması ve etrafına yığılan menfaatperest dalkavukların alkışlarıyla her gün biraz daha azgınlaşarak artık kendisinden başkasını tanımaz bir hal alıp, herkese tepeden bakan bir enaniyetle kendisini halk eden Allah’ı bile kendisine rakip olarak seçip O’nunla savaşa başlar ki bu durum kulun ilâhlık iddiasıdır!

Allah’la olan bu savaşında, artık onun makamı, rütbesi ve serveti Firavun’un piramitlerinden farksız bir hale gelir ki millet olarak daha büyük felâketlere düşmemek için bu tip insanların makam, rütbe ve servetleri zaman geçirilmeden derhal ellerinden alınarak tedavi edilmelidirler.

‘’Onlar ki söz verip bağlandıktan sonra, dünyaya gelince dünyanın gelip geçici nimetlerine aldanıp, makam ve servetleriyle böbürlenip azgınlaşarak Allah’a vermiş oldukları sözü bozarlar, işte ziyana uğrayan onlardır’’

YA BİZLER;

Bizler de toplum olarak, sütten çıkmış ak kaşıklar olmadığımıza göre, nasılsak öyle idare edileceğiz.

Bir şeyin düzelmesini istiyorsak önce kendimiz düzeleceğiz.

DÜZELMEKTEN KASIT;

Allah'ın mülkünde, Allah'ın verdikleriyle O'na muhalefet etmekten vazgeçerek, Bezm Meclisinde ki Allah'a verdiğimiz kulluk sözümüze sadık olarak yaşamaya gayret göstereceğiz.

Kulluğumuzun ilk şartı;

Günde kılacak olduğumuz beş vakit namazlarımızdır.

Ve sonra, doğruluk ve hakkaniyetten sapmayarak adâletli davranmaktır.

İnsanoğlu için bundan başka kurtuluş, dayanak, sığınak, barınak yoktur. Kim bunun dışında bir kurtuluş reçetesi arıyorsa bilinmelidir ki o reçete, şeytan ve onun çömezleri tarafından yazılmış olan cehennem fermanıdır.

13 Mayıs 2023

ORHAN KILIÇOĞLU

YORUM EKLE