Sn. Erdoğan bilmelisiniz ki;
Trabzon’a gelen ajan Papazlar ve Yunan istihbarat elemanları, Fetullah Gülen'in ortaya attığı Dinlerarası Diyaloğun bir parçası olan ''İnanç Turizmi'' adı altında Trabzon'u işgâl provaları yapmaktadırlar.
Hani ''İnanç Turizmi'' Fetö'nün faaliyetlerinden en başta geleni idi?
Yine bilmelisiniz ki;
Sümelâ Manastırı kirli bir geçmişe sahiptir.
Rus işgâli sırasında Pontus çeteleri Sümela'yı silâh deposuna çevirmişler, Atatürk'ün Samsun'a çıktığı sene ise Sümelâ Manastırından açtıkları ateşle 500 civarında askerimizi şehit etmişlerdi.
2009 senesinde "Kalandar Kutlaması’’ bahanesiyle Trabzon’a gelen Yunanlılar arabalarına "BURASI PONTUSTUR, PONTUS BİZİMDİR" gibi yazılar yazmakla kalmadılar, şehrin merkezinde bulunan Zağnos Köprüsü üzerine çıkan 25 kişilik Yunanlı Papaz kafilesi cübbe giyip "TRABZON BİZİMDİR" diye bağırdılar.
Bundan beş yıl önceki gelişlerinde ise Sümelâ Manastırında yaptıkları sözde âyin sırasında, üzerinde ‘’PONTUS’’ yazılı gömlekler giyerek gövde gösterisinde bulunup Pontus propagandası yapmışlardı.
BU DEVLETİ VE TRABZON’U YÖNETENLERE DİYORUM Kİ;
Aşağıdaki yazımda verdiğim hayati öneme sahip bilgileri birkaç kez dikkatlice okuduktan sonra, Yunanlı ajan Papazlardan ve Yunan İstihbarat elemanlarından oluşan kafileye verdiğiniz Sümelâda âyin izniyle kimlerin kirli emellerine âlet olduklarınızın farkına varın ve gelecek nesillerimizce lânetle anılacaklarınızı düşünün!
Yazıyı son harfine kadar mutlaka okuyunuz!
Birkaç kitâp hacmindeki bu yazıda öyle şeylere vakıf olacaksınız ki, içimizdeki düşmanlarımızı tanıyıp, üzerimizdeki bölücü faaliyetlerini görünce bu ülkeyi yönetenlere kahredeceksiniz!
Bu yazıyı öncelikle fayda temini bakımından;
Sn. R. Tayyip Erdoğan,
İçişleri Bakanı Yerlikaya,
Trabzon’un tüm Milletvekilleri,
Trabzon'a gelen Vâliler,
Trabzon'da görevli Emniyet birimleri,
İl Yöneticileri ve Belediye Başkanları,
Trabzonspor sayesinde ancak satabilen Trabzon mahalli basını ve de tüm Karadeniz insanı okuduktan sonra mutlaka paylaşmalıdırlar.
Yine bir 15 Ağustos!
Yine kirli bir Pontus oyunu!
Yine Trabzon üzerine düşen iğrenç Yunan kusmuğu!
Ve yine ihanet, ciddiyetsizlik, terbiyesizlikten çok öte bir sırnaşıklık!
Sümelâ'da âyin için seçilen tarih 15 Ağustos'tur!
15 Ağustos 1461, Fâtih'in Trabzon'u fethettiği gündür!
Âyine izin verenler bilsinler ki, bu âyinle, Fâtih Sultan Han'ın mezarını çiğneyip O'nun aziz hatırasına küfrettiler, yetmedi, mübarek kabrine GAMALI HAÇ soktular!
Sümelâ’da âyine izi verenlerin, Ayasofya'da kıldıkları namazın siyâsi şovdan öte hiçbir anlamı ve değerinin olmadığının bilinmesini isterim.
Bu kirli oyunun arkasındaki resmi makamları, kurumları ve devlet yetkililerini isim isim bilmek istiyoruz.
Pontus provalarından ve Yunanlıların gövde gösterişinden ibâret olan âyine izin vermek; Trabzon’a, bölgeye, dahası Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı yapılmış olan çok büyük bir ihanettir. Bu ihaneti işleyenler, Lozan’ı delmek, Yunan’a yardımcı olmak ve Devlete ihanet suçlarından bir an evvel yargı önüne çıkartılmalıdırlar.
MİLLET EMREDİCİDİR
BU ÂYİN DERHAL İPTÂL EDİLECEK VE BİR DAHASI YAPILMAYACAK!
Sümelâ Manastırında Fener Rum Patriği Bartholomeos’un yönettiği göstermelik âyinler, Pontus hayalleri peşinde koşanların gövde gösterisinden başka bir şey değildir. Bu âyinlerin, Fâtih Sultan Mehmet Han’ın Trabzon’u fethettiği gün olan15 Ağustos’a denk getirilmesi ise Fatih’ten rövanş alma mahiyetinde olup art niyet taşımaktadır.
Bu âyine izin verenler, meydanlarda büyük bir riya ile siyâseten övdükleri Fâtih Mehmet Sultan’ın kemiklerini sızlatmışlardır.
Âyin davetiyelerinde ''EKÜMENİK PATRİK'' yazılıdır.
Fener Rum Patriği Bartholomeos’un ‘EKÜMENİK’ sıfatını kullanması, Lozan Antlaşmasına ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kanunlarına aykırıdır, bu durum, Lozan’ı delmek ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin koyduğu kanunları, dolaysıyla devleti tanımamaktır.
Sümelâ’da yapılan âyinlerle Sümelâ Pontus üssüne çevrilmiş olup, Pontus’a giden yolun ilk işâret levhasıdır.
Kısacası;
Sümelâ, her 15 Ağustos’ta yapılan âyinlerle Yunanistan tarafından sıçrama taşı olarak kullanılmaktadır. Asıl önemli olan mesele, Yunan’a ve içimizde mevzilenmiş Pontusçulara bu cesareti, bu izni kimlerin verdiğidir.
Sümelâ’da ki bu âyine, her kim veya kimler izin vermişlerse, kendilerine, Yunanistan’ın Osmanlıdan kalma târihi câmileri kapattığını, bazı tarihi câmilerin önlerine belli günlerde EŞEK bağladığını, dahası ise Yunanistan’ın Osmanlı döneminden kalma eski tarihi câmilerde Cuma namazı kılınmasını yasakladığını bilmelerini isteriz.
Türkler, Yunanistan’da kendi Müftülerini seçemez, dahası birçok hakları gasp edilip hürriyetlerinden mahrum edilirken, Eyüp Kaymakamlığına bağlı din işleriyle ilgili küçük bir memur seviyesinde olan Fener Patriği Bartholomeos’un Eyüp Kaymakamından izin almadan İstanbul dışına çıkması kanunen yasakken gel gör ki, küçük bir din görevlisinden ibâret olan Bartholomeos, değil Eyüp Kaymakamını, TC. Devletini takmadan ‘’EKÜMENİK’’ sıfatıyla dünyayı dolaşmakla kalmayıp Megali idea’nın ve hayalî Pontus davasının sözcülüğünü yapmaktadır.
Âyine izin verenlere diyoruz ki;
Şayet ART NİYETLİ değilseniz, Trabzon şehrimizin hakkında yeterli araştırmalarda bulunmuş olsaydınız, Trabzon’un Fâtih Sultan Mehmet Han tarafından fethinin 15 Ağustos 1461 olduğunu dikkate alarak, hayali Pontus peşinde koşan Fener Patriği Bartholomeos’un 15 Ağustos’ta Trabzon’a gelerek Sümela Manastırını ziyaretine âyin yapmasına asla izin vermezdiniz. (Hiçbir zaman izin verilmemeli)
Bir diğer önemli husus ise;
Geçen sene, Fener Patriğine üzerinde ‘’EKÜMENİK PATRİK’’ yazılı olan Trabzonspor takım forması verildiğinde dut yemiş bülbüller gibi susmanız, dolaysıyla Lozan’a ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yasalarına karşı yapılan saygısızlığa ortak olmanızdır!
Sümelâ’da yapılacak âyinlerin davetiyelerinde ‘’EKÜMENİK PATRİK’’ yazmaktadır.
Fener Patriği Ekümenik Patrik değildir, olamaz da!
Her ne şekilde ve kim veya kimler tarafından yapılmışsa Fener Patriğine ‘’Ekümenik Patrik’’ unvanın verilmesi, O’nun ‘’Cihan Patriği’’ olarak kabulüdür ki bu asla kabul edilemez bir durumdur ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temeline konulmuş tahrip gücü yüksek bir dinamittir. Yıllardır süre gelen bir ABD ve Yunan rüyasının kabul görmesidir.
Bu zamana kadar Pontus hayallerinin gerçekleşmesi için Sümelâ Manastırını Pontus’a giden yolda atlama taşı olarak kullananlar, şimdi de Trabzonspor’u kullanmaktadırlar.
Âyine izin veren yetkililerin bütün bunları bilmemelerinin imkânı olmadığına göre, kendilerine Trabzonlular olarak soruyoruz;
Trabzon’a karşı olan bu kastınız nedendir?
Sizler bu vatanın evlâdı, bu milletin bir ferdi, bu devlete sadık ve yar vatandaşlar değil misiniz?
Trabzon ve bölge üzerine geliştirilen dış kaynaklı kirli senaryolardan rahatsızlık duymuyor musunuz?
TRABZON TÂRİHİ VE KİRLİ YUNAN- PONTUS OYUNLARI!
Bu şehir, MÖ. 2100 yıllarında bir Türk boyu olan Tibarenler (Trab Türkleri) tarafından kurulmuş olunca, İç İşleri Bakanı ve şehrin Vâlisinin çok daha fazla bilgi donanımına ve hassasiyete sahip olması gerekmektedir.
İÇİNDE FENER PATRİĞİNİN DE OLUP, BAŞ AKTÖRLÜĞÜNÜ YAPTIĞI HAYÂLİ PONTUS İÇİN YÜRÜTÜLEN KİRLİ FALİYETLERDEN BAŞLICALARI!
TRABZON ÜZERİNDE OYNANAN KİRLİ OYUNLAR!
Uzun yıllardan beriye çeşitli kitap ve makalelerden derlenmiş çok önemli bilgiler olup, bu yazıyı fayda temini bakımından öncelikle;
Trabzon Milletvekilleri,
Trabzon'a gelen Vâliler,
Trabzon'da görevli Emniyet birimleri,
Partilerin İl ve İlçe Yöneticileri ve Belediye Başkanları,
Trabzonspor sayesinde ancak satabilen Trabzon mahalli basını okumalıdırlar ve de tüm Karadeniz insanı okuduktan sonra bu yazıyı gelecek nesillere intikali için mutlaka paylaşmalılar!
Trabzon, MÖ. 2200- 2100 yılları arasında Turani (Türk) kavim olan Tiberanler tarafından kurulmuş, ilk ismi öz be öz Türkçe ‘’Tiberanzon’’ olan bir Türk şehridir.
ŞEHRİN DİĞER TÜRKÇE İSİMLERİ;
Tibarzon
Tarabuzan
Drabzan
Trabzan
Turabozan
Hurşidâbad
Trabefzun.
Yunanlılar, şehrin Türkçe olan isminin ilk hecesini alıp, bu ilk heceye, PEZA- PEZÜS- PEZANT gibi uyduruk ekler ilâve ederek kendilerine mal etmeye çalışmışlardır.
TRABZON VE İSTANBUL
Tarihin hemen her döneminde dünyada çok büyük bir öneme sahip iki şehrimizden biri Trabzon, diğeri ise İstanbul’dur.
İstanbul şehrini, Trabzon’la aynı tarihte kuranlar da yine bir Türk boyu olan ‘’OY- UY’’ Türkleridir ki Erenköy’de bulunan yazılı taşlar bunun en büyük delilidir. Nedense bu tarihi gerçekler milletimizden gizlenerek hep yalan ve yanlış bilgiler verilmiştir.
Trabzon ve İstanbul, bu iki Türk şehri üzerinde kirli hesapları olanlar hummalı bir gayretin içinde olanca melânetleriyle saldırıp en ufak bir duygusallığımızı, küçük bir boşluğumuzu fırsat bilerek, dünyanın beli merkezlerinde aleyhimizde senaryolar geliştirip kamuoyu oluştururlarken, acaba bizim idârecilerimiz, siyâsiler ve bölge insanı olarak bizler neler ile meşgulüz ve hangi tedbirleri almaktayız?
SADECE YUNANİSTAN'DA 230 PONTUS KURULUŞU MEVCUT.
Yunanistan, Trabzon ve havalisinden toprak talep edebilmek gayesiyle Yunanistan'da 230 PONTUS DERNEĞİ kurmuştur.
Dünyada hiçbir devletin başka bir devletin herhangi bir şehrini ele geçirmek maksadıyla, kendi için de 230, başka ülkelerde ise 200 kadar şubesini açtığı dernek kurduğu vaki değildir.
Yunan Devleti, Trabzon ve havâlisi üzerindeki ‘’SÖZDE PONUTSU’’ yeniden kurma faaliyetlerini askeri bir disiplin ve hiyerarşi dâhilinde yürütmekte olup, bütün bu faaliyetlerini Selânik civarında bulunan Kolordunun askeri karargâhından sevk ve idâre edilmektedir.
PONTUS KÜÇÜK ASYA BANKASI
Yunanistan, Trabzon ve havâlisi üzerinde sözde Pontus faaliyetlerini yürütebilmek için ödenek ayırarak, sırf bu faaliyet için ‘’Pontus Küçükasya Bankası’’nı kurmuştur.
İlk kez 1997’de Patmos Adasında düzenlenen ‘’Vahiy ve Çevre Toplantısı’’ında Fener Rum Patriği Bartholomeos bir konuşma yaparak, ‘’Mübâdele ile Trabzon’dan gönderilenlerin mutlaka Trabzon’a geri gönderilmesi gerektiğini ve bunun üzerinde titizlikle çalışılmasını, Trabzon ve civarının kendilerine ait topraklar olduğunu’’ söyledi.
‘’Yunan Dilini Ulusallaştırma Derneği’’, 10- 12 Ağustos 2002 de düzenlediği gezinin güzergâhını, Merzifon- Amasya- Bafra- Samsun- Ordu- Giresun- Trabzon- Rize olarak açıkladı. Özellikle Trabzon’un altını çizerek ‘’Trabzon bizim için çok büyük bir öneme sahiptir’’ dedi.
YUNANİSTAN’DA OKUTULAN DERS KİTÂPLARI.
Yunanistan İlk Okullarının 6. Sınıfında okutulan ‘’Yeni Dönem Yunan Tarihi’’ ders kitâplarında, ‘’Trakya- Batı Anadolu- İstanbul- Karadeniz Bölgesi Yunan toprağıdır’’ diye okutulmakta olup, özelikle Trabzon ve havalisine vurgu yapılmaktadır.
Yunan ‘’İlk Okul Anatolijisi’’nde aşağıda ki satırlara rastlanmaktadır;
‘’Gözlerim, beni bir Türk’ün öptüğünü görmektense, kanımla toprak kızıla boyansın. Ben kitâp filan istemem. Ben barbar Türklerle savaşmak istiyorum. Türkleri sapanımla vurup silâhlarını alacağım. Bu imansız Türkler…. Bu alçak Türkler... Bu köpek Türkler….’’
PONTUSÇULUK ŞUURU GELİŞTİRİLİYOR.
1993 Ağustosunda ‘’Sümelâ Meryem Ana Vakfı’’nın düzenlediği TRABZON VE PONTUS TOPLANTISI’nda, Yunan Başbakanı şunları söylüyordu;
‘’Dedeleriniz, Karadeniz Bölgesinde ki Pontus topraklarına dönüş hayâlini sizlere miras bırakarak öldüler. Sizler bu mirası kalbinizde koruyun. Pontusu ve Karadeniz’i asla unutmayın…’’
New York Vâlisi, 6 Ekim 2002 de Kadın Yazarlar Ödülünü, ‘’Trabzon ve civarı Pontus’tur’’ diyen kitabın yazarı olan kadına verdi.
1992 de Yunanistan Kültür Bakanı Melina Merküri, ‘’Anavatan Pontus’u Kurtarma Dünya Komitesi’’ adına dağıttığı haritada, Trabzon merkezli Karadeniz Bölgesi toprakları Pontus Rumlarına, kalan Anadolu toprakları ise Ermeni, Süryani ve Kürtlere paylaştırılıyordu. Bu iğrenç harita, Yunan ders kitâplarına konulmuş olup, halen Yunanlı öğrencilere okutularak, öğrencilerde küçük yaşlardan başlamak üzere ‘’Pontusçuluk şuuru’’ geliştiriliyor.
TÜRKLERE OLAN KİN VE İNTİKAMLARI.
Yunanistan Başbakanı Kostantin Karamanlis, 1974 te Selânik Fuarının açılışında demişti ki;
‘’Bugünkü gücümüzle, Türkleri savaşarak yenmemize imkân yok. Mücâdelemizi her türlü çareye başvurarak sürdüreceğiz. Onların içinde adamlarımız olacak, onlar içeriden bize hizmet ederlerken, Türklerin yaralarını kaşıyarak kanatacağız…’’
İşte Karamanlis’in bahsettiği yarayı kaşıyıp kanatmak için Yunan Hükumetlerinin kurduğu dernek ve vakıf sayısı 450 den fazladır. Bu 450 den fazla olan dernek ve vakıfların 230 tanesi sadece Trabzon üzerinde hak iddia etmek ve hayali Pontus faaliyetlerini yürütmek içindir.
PONTUS SOYKIRIM ANITI NE ANLAMA GELİR.
Selânik Belediye Meclisince kent merkezindeki Agia Sofia Meydanı'na Pontus Soykırım Anıtı dikilmiştir.
EN DİKKAT ÇEKİCİ OLANI İSE;
Trabzon üzerindeki hayâli Pontus faaliyetlerinin, eski tarihi kalıntılar, yer isimleri ve bilhassa da câmiye çevrilen kiliselerin üzerinden yürütülmesidir.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren ‘’Dış Yunanlılar Genel Sekreterliği’’ tarafından yapılan açıklamada; Karadeniz ve bilhassa Trabzon civarında yaşanan Pontus soykırımı için yapılan tüm faaliyetlerin destekleneceğini ilân etmiştir.
İÇİŞLERİ BAKANI VE TRABZON VÂLİLİSİNE;
Yukarıda ki bu bilgiler ışığında yeniden bir durum değerlendirmesinde bulunarak, Fener Patriğinin, Trabzon’umuzun Fatih Sultan Mehmet Han tarafından fethediliş günü olan 15 Ağustos’a alternatif olarak Sümelâ’ya gelip âyin yapma fetbazlığına derhal engel olmalısınız ki bu Trabzonluların yetkili mercilere olan bir EMRİDİR!
Allah’tan sonra iki emredici daha vardır ki;
İlki millet,
İkincisi ise hak, hakikat ve doğrulardır!
Aksi bir durumda, bu kirli oyuna müsaade eden resmi makamların Trabzonlular nezdinde suçlu bulunarak kınanıp hor görüleceğinin bilinmesini isteriz!