Putin'in "kızım da aşı oldu" diyerek korona virüs aşısını ürettiklerini açıklamasından sonra Rusya Sağlık Bakanı Mihail Muraşko, ilk aşılardan risk grubunda olan doktorların yararlanacağını ve aşılamanın gönüllülük çerçevesinde yapılacağını söyledi. Yani kimse aşı olmaya mecbur tutulmayacak. Muraşko, aşıyı kendisinin de yaptıracağını bildirdi.
Almanya Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn ise Rusya'daki aşı denemelerinde üçüncü yani son fazın tamamlanmamış olduğunu söyledi.
İngiltere'de BBC, Rusya'daki aşı denemelerinde üçüncü fazın tamamlanmadığına dair haberleri öne çıkardı:
Dünya Sağlık Örgütü de devreye girdi ve Rusya'dan "güvenli ve etkili bir aşı" üretmek için yerleşik kurallara uymasını istedi.
Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Anthony Fauci ise "Çinlilerin ve Rusların aşıyı herhangi bir insana uygulamadan önce gerçekten aşıyı test ettiğini umuyorum" diye konuştu!
* * *
Anadolu Ajansı, "Post-hegemonik dünya ve aşı savaşları" başlığı altında Prof. Dr. Sadık Ünay imzalı bir analiz yayınladı.
İktisatçı Ünay, "Bu rekabet içinde yer alan yarım düzineden fazla aşı adayının, maddi gücü ve pandemiden etkilenme şiddeti bakımından ABD menşeli olması şaşırtıcı değil. Bunlar arasında en ileri aşamada olan ve kamu desteğiyle Moderna firması tarafından yürütülen aşı girişimi, ilk denemelerdeki ümit verici sonuçların ardından kitlesel test aşamasına ulaşmış bulunuyor. Ayrıca Inovio, Pfizer ve Johnson&Johnson gibi dev ilaç ve biyoteknoloji gruplarının yine kamu destekleri ve Gates Vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarının fonlamasıyla yürüttükleri aşı girişimleri de küresel aşı rekabetinde başı çekenlerden. Diğer yandan, Çin ordusunun Tıbbi Araştırma Enstitüleri, Çin Tıp Bilimleri Akademisi, kamu ilaç şirketi Sinopharm ve Sinovac ile CanSino gibi biyoteknoloji firmaları tarafından yürütülen farklı aşı girişimlerinden bazıları kitlesel test aşamasına ulaşmış bulunuyor. Ancak Oxford Üniversitesi'nin İngiliz-İsveç ilaç devi AstraZeneca ile birlikte yürüttüğü aşı girişimi, DSÖ tarafından kitlesel üretime uygun bir aşı geliştirmeye en yakın aday olarak görülüyor." diye yazdı ve Rus aşısının 30 bin kişilik kitlesel saha testinden geçmediği üzerinde durdu.
Ünay, analizini, "Putin'in daha önce Ebola aşısının Rusya'da üretildiğine dair iddialar ortaya attığı da unutulmuş değil. DSÖ Putin'in sözünü ettiği Ebola aşılarını muhtemel 'aşı adayları' olarak tanımlamıştı; şu anki Kovid-19 aşısı da pek farklı görünmüyor." diye tamamladı.
* * *
Bill Gates ise sürecin başında, 19 Mart 2020'de, "etkili bir tedavi ne zaman mümkün olabilir?" sorusuna cevap verirken, "Vakıf, endüstrinin tüm yeteneklerini devreye sokarak bir terapötik hızlandırıcı düzenledi. Buradan bir şey çıkacağını umuyorum. Karantinanın ekonomik etkisi büyük olacaktır, ancak bahsettiğim 'test parçacığı' iyi geliştirilirse sonunda tekrar açılabiliriz. Bence bu salgın kontrol altına alındıktan sonra hükümetler ve diğerleri bir sonrakine hazır olmak için büyük yatırım yapacaktır. Tüm dünyada terapötikleri test etme ihtiyacı var. Virüs ulusal sınırları tanımıyor." demişti.
Türkiye'de bazı bilim kurulu üyeleri, Bill Gates'in bahsettiği, hiçbir kitlesel denemeden geçmemiş test parçacığını parmak ucunda göstererek propagandasını yapmıştı. Bu parçacığın çip olduğundan, deri altına yerleştirilmesinden söz ediliyordu! Gates'in bu projesini eleştirenlere, dünya medyası sansür uygulamaktadır.
Rusya, Putin liderliğinde, Dünya Sağlık Örgütü'nün de parçası olduğu bu "çipli aşı kurgusu"nu bozmaya mı çalışıyor acaba? İtirazlar bu yüzden mi?