Sakal, karşı tarafa güven telkin etmelidir.
Sakal bırakan insanlar, işlerinde ve sözlerinde dürüst ve âdil davranmalıdırlar.
Sakal sünnettir.
''Mübarek sakallı'' sözü ne hoş bir anlatımdı.
Ne hazindir ki günümüzde sakal, vatan haini münafıklar tarafından sığınak ve gizlenme aracı olarak kullanılmaktadır.
Bir zorluk karşısında, bir imtihan öncesinde veya askere giderken ellerini öperek dua istediğimiz O' mübarek sakallı Hacı dayılar, Hoca emmiler birer birer göçtüler.
Gel gör ki günümüzde;
Siyâsetçi, Milletvekili, Bürokrat, İş Adamı, Tv. Bülbülü yalan makinası riyakâr İlâhiyatçılar, iktidar propagandisti yüzsüz Rektörler, Hacı ve Hoca kılıklı yığınla insanın sakallı oldukları halde her türlü kire bulaştıklarını, milletimize yalan konuşup toplumu aldattıklarını, haram- helâl demeyip zıkkımlandıklarını, vatana, millete, devlete karşı büyük bir hasmane tavır içinde olduklarına şahit olmaktayız.
Bu tip mel'unlar, sakalı sünnet olduğu için değil de;
Türk milletine ve Türk Devletine karşı olan içlerindeki kin, nefret ve garazın çirkinleştirdiği yüzlerini maskelemek ve şirin gözükmek maksadıyla bırakmaktadırlar.
Meydan, çok maaşlı, vurguncu, eli hazineden çıkmayan, devlet, Cumhuriyet ve Türk düşmanı kirli sakallılara kaldı ki bunların yüzlerinde ki sakal değil, sadece iğrenç kıllardan örülmüş bir maskedir.
Bir de çeneden sakallılar var ki;
Bu tip sakallar, tamamen özenti, eksiklik hissi ve aşağılık duygusu sonucu bırakılan, ilk kez nereden çıktığı ve kimlerin bıraktığı konusu epeyce ayıplı ve yüz kızartıcı bir durum. Anlatırsam uygunsuz düşer.