Bizlere yeni bir hüsran yaşatacaksan, kafanda tilkiler dolanıyorsa, sen de diğerleri gibi karakter fukarasıysan eğer, o zaman çek git ve bizleri derdimizle baş başa bırak!
Siyâsilerin sermayesi karaktersizlik olunca, bu yüzden siyâsilere zor güveniyoruz.
Çoğu kez de bu güvenimiz o kadar kısa sürebiliyor ki, bazen bir hafta, bazen bir saat bile sürmüyor!
Bizim derdimiz vatan derdi.
Bağrımızın tam orta yerinde kapanmaz bir yara.
Hep dem kanar, ne kanı kesilir ne de verdiği ıstırap eksilir.
Kanasın, kanatılsın, acıtsın, inletsin hiç aldırmayız.
Çünkü biz bu yarayla, bu acıyla ADAM GİBİ ADAMIZ.
Alıştık yarasız duramayız, hele de adı ‘’VATAN YARASI’’ olunca.
Bu yara, dalkavuklarca külfettir.
Biz ülkücüler içinse en büyük şereftir.
Bu yara bize en büyük madalya, hesap günü mizan başında şahidimizdir, yeter ki aldanmışlık acısı yaşamayalım!
Anlatabildim mi Sinan Bey?
Veya da anlayabildiniz mi Sinan Bey?
Yoksa anladınız da işinize mi gelmiyor Sinan Bey?
ÜLKÜCÜNÜN BAĞRINDA KANAR VATAN YARASI
Ülkücünün bağrında kanar ''Vatan yarası'',
Göz göz - Pare pare, lif lif mübarek yara...
Her dem kanar, ıstırap çeker, inler, dövünür,
O' bunlara aldırmadan yarasıyla övünür
Ve şeref duyar bağrındaki kutlu yaradan...
Bu yara ülkücüye mahsus Eyüp yarası,
Bu yara iman, ihlâs ve tevekkülün alâsı,
Bu yara ülkücüye şeref madalyası,
Bu yara bilinmeli ki Türk'ün son kal'ası…
Bir ömür hiç kapanmasın, o benim şerefimdir diye;
Merhem sürüp savdırmaz bağrından yarasını...
Bu yara savmaz, kabuk bağlar zamanla incileşir,
Böylece her ülkücü bozkurt gönüllerde âbideleşir...
Ölmek kaderde var, ülkücüye ürküntü vermiyor,
Ne var ki, adam bildiklerince aldatılmak fena üzüyor...