Şayet Allah’ı ve o büyük hesap gününü düşünüp inanmış birer mümin olarak Kur'an'a göre yaşamış olsaydınız, bugün olanca hızıyla devam ederek Türk milletini canından bezdiren kargaşa, huzursuzluk, karamsarlık ve bunca sefâleti yaşamayacaktık.
Asla ve asla;
Allah'ın kitabı Kur'an'a ve insanın yaradılış gayesine (Fıtrata) uygun bir hayat yaşamıyor ve sizlere ümit bağlayıp o makamlara taşıyanlara adâlet, merhamet ve hakkaniyetle davranmıyorsunuz.
Allah ile olan irtibatlarınızı kesmiş ve O'nun ipini bırakarak şeytanın türlü hile ve desiselerle ördüğü ipe (makam- koltuk- dünyalık nimetlere) öylesine yapışmışsınız ki bir an olsun içine düştüğünüz bu durumu görebilseydiniz, İBRAHİM ETHEM gibi tacı, tahtı bırakıp ıssız dağlara çekilip bir deri bir kemik kalana kadar tövbe istiğfarda bulunurdunuz.
Günahkârsınız!
Günahkâr olduğunuzun farkındasınız lâkin günah işlemekten zevk alır duruma düşmüşsünüz.
Yüzünüzü, Allah'a ve Kur'an'a, sırtınızı ise sizi kemiren azgın nefislerinize ve şeytana dönün.
Aksi durumda, iki günlük geçici saltanatınızın sonunda gelecek nesillerimizce lânetle anılacaksınız. Kabirleriniz ise mahşer gününe kadar sizleri öyle bir sıkacak ki, kırılan kemiklerinizin sesi, kalp gözü açık olanlar için kilometrelerce uzaktan duyulacaktır.
SİZLERE ÖĞÜDÜM OLSUN!
Sadece bir günlük hayatınızın muhasebesi sonunda varacak olduğunuz netice; o çok çetin olan son nefis anındaki durumunuzu ve de mahşer günü mizan terâzisinin hakkınızda verecek olduğu hükmü az veya çok önünüze koyar.
Bu durumu aklınızdan çıkarmayarak;
Her gününüzü son gününüz, aldığınız her nefesinizi son nefesiniz gibiymişçesine yaşamaya gayret gösterin ki hesabın o çok çetin olduğu günde pişman olmayasınız.
HZ. ÖMER ŞÖYLE BUYURUYOR;
Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz.
Amelleriniz mizan terâzisinde tartılmadan önce siz onları vicdan terâzisinde tartınız.
Allah’a arz olacağınız o büyük hesap günü için kendinizi salih amellerinizle süsleyiniz. ‘’Hep Allah’a arz olunursunuz, sizin bir şeyiniz gizli kalmaz’’ ayetini unutmayınız.
Şüphesiz kendilerini muhasebe edenler için ahret hesabı kolay olacaktır. Dünyada ölçülü yaşayan ve vazifelerini yerine getirenlerin mizanda sevapları ağır olacaktır. Sadece gerçeğin konulacağı bir mizanın ağır gelmesi kesindir.
SN. ERDOĞAN- KILIÇDAROĞLU- AKŞENER VE DİĞERLERİ!
Sizlere soruyorum;
Allah ile beraber olmak, Kur’an’ı hayatınızın ve görevinizin rehberi edinmek, nefsinize ve şeytana sırtınızı dönüp adâletle ve hakkaniyetle siyâset yapmak, devlete, millete hizmet vermek bu kadar mı zor?
Ölümü,
Kabir hayatını,
O şiddeti çok büyük hesap gününü,
Cennete girmek varken, boyunlara takılı lânet halkalarıyla zebânilerce yüz üstü sürüklenerek cehenneme atılmayı bir dem olsun akıllarınızdan çıkarmayınız.