Turgay Tüfekçioğlu, www.hakimiyetimilliye.org’ta yazıyor:
Son yılların önde gelen gözde küreselleşmeci sivil toplum örgütlerinin
aldıkları dış yardımlara bakarsak neye hizmet ettikleri daha kolay anlaşılır.
- Mustafa Yıldırım’ın araştırmasına göre, o TESEV (Özden Sanberk)
1.111.000$- LDT (Liberal Düşünce Topluluğu) 11.500$ - TOSAV (Prof. Doğu Ergil) 92.000$ + 6.250 sterlin
- ANSAV (Gökhan Çapoğlu) 184.604$ o SAV (Stratejik Araştırma Vakfı)
190.193$ - TDV (Bülent Akarcalı ve Yılmaz Karakoyunlu) 106.100$
- ARI Grubu (ANAP Gençlik Kolu gibi çalışıyorlar) 278.500$
- Yeni Form Dergisi 161.760$- WWHR (Women for Women’s Human
Rigths-İstanbul Gümüşsuyu ve Suadiye’de şubeleri var) 215.000$ - NDI’den siyasî etik yasaları için, sivil toplum örgütlerinin
güçlendirilmesi... vb. için 824.900$ destek alınmış. - A.B.’nin Türkiye temsilcisi Karen Fogg’un Nadire Mater’e ve Ertuğrul
Kürkçü’ye yaklaşık 1 trilyon parayı sırf örütbağ sitesi kursunlar diye
verdiklerini ve Nadire Mater’e 1997’de ısmarlama kitap yazması için
69.000$ verildiğini de belirtmeden geçemeyeceğim.
TÜSİAD’ın okullar için tarih, coğrafya ve felsefe kitabı yazdırmasını,
ayrıca geçmiş yıllarda da TOSAV başkanı Prof. Doğu Ergil’e, “Doğu
Raporu” hazırlatmasını ve Kürtçe’nin eğitim dili olması yolundaki
gayretlerine son olarak Anayasada egemenliğin devri konusunda
değişiklikler yapılmasıyla ilgili çalışmalarını da eklediğini
dikkatlerinize sunuyorum!
Küreselleşmeci Sivil Toplum kuruluşlarının Amerika ilişkilerine açıklık
getirmek için, NDI Millî Demokrasi Entisüsü’nün Türkiye’de ve Türk
Cumhuriyetlerinde örgütlenmesini yürüten eski CIA elemanlarından emekli
Büyükelçi Charles Nelson Ledsky’in Cumhuriyet gazetesinde 9 Nisan
2000’deki Pazar Konuğu köşesindeki şu sözlerini hatırlatmak yeterlidir
sanırım:
”Farklı zamanlarda farklı projelerle ilgili çeşitli kuruluşlarla
çalışıyoruz. istanbul’da TESEV, TÜSES, TUSİAD, Ankara’da Ka-Der, Türk
Parlâmenterler Birliği, TESAV, Türk Demokrasi Vakfı, (...) bazı meclis
komisyonlarıyla faaliyetlerimiz oldu, özellikle Anayasa Komisyonuyla
ciddî temaslarımız oldu. İlki Muğla’da MUMİKOM adıyla başlayan
Parlâmento İzleme Komiteleriyle çalıştık.”
Dış dernek, vakıf ve kuruluşların Türkiye ile ilgileri sivil toplum
örgütleri ile sınırlı değildir. Siyaset yapımızı da kontrol
etmektedirler, işte bir örnek:
Arslan Bulut’un 26.08.2001 tarihli Kurultay gazetesindeki makalesinde
Tayyip Erdoğan’ın Amerika temasları hakkında çok önemli bilgiler var:
“Bir lobi şirketi vasıtasıyla Erdoğan’a iletilen belgede deniliyor ki,
‘Mr. Erdoğan, sizin küreselleşme ile demokrasi ilişkilerini bağdaştırma
yönündeki adımlarınız, Türkiye’ye kriz sırasında destek olan
uluslararası güçler tarafından da kabul görecektir. Ankara şunu da
anlamalıdır ki, uygun gördüğü kuralları uygulayıp, kendi çıkarlarına
uymayanları reddetmesi mümkün değildir...
Küreselleşmenin bir adı da şehirleşmedir. Ankara, yerel yönetimlere
otonomi vermek ve millî hükûmetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezî
olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükûmetlerden bunu
istemektedir. Bu memoranduma göstereceğiniz ilgiden dolayı
takdirlerimizi sunarız.
Kısacası, Erdoğan’a deniliyor ki, ‘Küreselleşmeye kayıtsız şartsız boyun
eğecek misin? Küreselleşme şehir devletleri dönemi demektir. Etnik
nüfusa göre, kendi ülkeni otonom şehir devletlerine ayıracak mısın? Bu
devletlerin kendi askerî ve polis güçlerini kurmalarına izin verecek
misin?’ “
Arslan Bulut’un bu yazısında küreselleşmeci bazı sivil toplum
örgütlerinin kuruluşları, vazifeleri ve amaçları ile bu memorandum tam
bir örtüşme içinde değil mi?
Yukarıda verilen bilgiler ışığında görünen odur ki, sapı bizden olan
baltalar ile bizim ormanımız kesilmek üzere, baltalar bileniyor, saplar
takıldı...
- Uyan artık, ormanın sahibi büyük Türk milleti uyan...
- Uyan! Pop ve topla uyutulmaktasın, hattâ uyuşturulmaktasın uyan!
- Uyan! Toprakların, fabrikaların, bankaların, madenlerin satılmakta
uyan! - Uyan, anadilini, Türkçe’ni kaybediyorsun, inanmazsan ana okullarındaki
ingilizce eğitime bak da uyan! - Uyan, Anayasadan egemenliğinin alınıp, Avrupa Birliği’ne devrini
istiyorlar uyan!.. - Uyan, kendin için değilse çocuğun için uyan! Uyan, şehitlerin, şanlı
tarihin ve tüm insanlık için uyan! - Uyan Türk milleti, tarihinde ilk defa savaşmadan egemenliğini
kaybetmektesin, masa başında güle oynaya, Avrupa Birliği’ne
devretmektesin uyan! Uyan! Uyan!