Sansür Yasasını teklif eden ve çıkaranlara soruyorum;
Yeni sansür yasasına göre TBMM’de, seçim meydanlarında veya her hangi bir mekânda, liderlerin, Milletvekillerinin, yümsek yümsek Bürokratların, yazılı veya sözlü olarak birbirlerine ya da vatandaşlara karşı kullandıkları ‘’ZİLLET- İLLET- ZİBİDİ- SÜRTÜK- CİBİLLİYETSİZ- SOYSUZ- BEYİNSİZ- SERSERİ- HIRSIZ- AHLÂKSIZ- SEVİYESİZ- YÜZSÜZ- UTANMAZ- HAİN- DEVLET DÜŞMANI- TERÖR SEVİCİ- BEYİNSİZ- ANANI DA AL GİT’’ ve benzeri kelime ve sözleri vatandaş sosyal medyada kullanırsa suç mu işlemiş olacak?
Şayet bu kelimeleri kullandığından dolayı O' vatandaş Hâkim karşısına çıkartılırsa, mahkemede Hakime;
Hâkim Bey!
Mademki bu kelimeleri kullanmak suç ise, o zaman büyük büyük insanlar bu kelimeleri milletin en kutsal mekânı olan TBMM çatısı altında büyük alkışlar eşliğinde birbirlerine karşı nasıl kullanabiliyorlar? Herkes kanunlar önünde eşitse, onlara serbest olan bu sözleri bizler kullandığımızda niçin suçlu görülüp Hâkim karşısına çıkarılıyoruz ki? Diye sorarsa, Hâkimin vereceği cevap acaba nasıl olurdu?
EY SİYÂSİLER!
AĞZINIZ ÇİRKİN, DİLLERİNİZ İĞRENÇ!
Önce sizlere, Allah'a ve Kur'an'a inanıp inanmadığınızı, arkasından da, gönüllerinizde millete sadakatten, hakkaniyetten, adâlet duygusundan, insaniyet ve merhametten bir kırıntının olup olmadığını sorsam fazla mı ileri gitmiş olurum?
Son yıllarda aşırı gerilim ve siyâsi ikbâl hırsıyla vicdan balataları yanıp dili boşalan ve serseri kamyon gibi önüne gelene toslayan o müseccel marka siyâsilerin, rakip gördüklerine karşı adap ve edep dışı sözlerini duyunca milletçe üzülüp kahroluyoruz.
Türk milleti bunu hak etmiyor ve buradan kendilerine soruyoruz;
Bu ne kin?
Bu ne öfke?
Bu ne ahlâki çürümüşlük?
Bu ne bitmez hışım böyle?
Sizin bu millete kastınız ne?
Kim veya kimler istedi diye toplumu geriyor ve her önünüze gelene çatıyorsunuz?
SİYÂSİLERİN TAMAMI ÖLSE!
Türkiye'de ki mevcut siyasilerin, siyâsi liderlerin ve en tepe yöneticilerin tamamı birden ecelleri gelip bugün bu saatte ölseler, İnanın Türk milletinin bundan hiçbir kaybı olmayacağı gibi aksine; İstiklâli ve İstikbâlinin önündeki en büyük engeller ortadan kalkmış olacağı içindir ki memleketimize huzur, güven, barış ve bereket gelecektir.
Bir siyâsinin veya bir insanın içi kin, ihtiras, nefret, husumet, riya, haset gibi pislik ve çirkinliklerle doluysa, içindeki bu pislikler her sözü ve her davranışında dışarıya çıkar ve böylesi kişileri kendilerine idâreci seçip, başlarına baş yapan toplumlar, bu tip siyâsilerden her zaman, kötülük, düşmanlık, ahlâksızlık ve çeşitli çirkinlikler görüp, huzura, barışa, kardeşliğe hasret kalır ve sefil bir hayata mahkum olurlar!
SON SÖZ;
Ey siyâsi liderler!
Millet olarak bizim kendi aramızda en küçük bir problemimiz yoktur. Aramıza kin ve nefret tohumları ekerek, siyâsi gerilimle bizleri birbirine karşı kırıcı ve kaba duruma getiren sizlersiniz!
EY SANSÜRCÜLER!
Sansürü önce kendilerinize,
Hiçbir şekilde hayırlı söz çıkmayan ağızlarınıza,
Rahmandan uzaklaşarak şeytânileşen beyinlerinize,
Siyâsi ikbâl hırsıyla körelen, kin ve nefretle kararan gönüllerinize uygulayın!