Surda bir gedik daha açtık!

"Tam da yerli tank, yerli uçak, yerli otomobil konuşurken ne ara New York'ta McKinsey'in kucağına düştük?" diye dert etmeyin sakın!.. Hele hele "Ulan tam da IMF'yi kovmuştuk, bizim kapımızda para dileniyorlardı, içeriye hava basıyorduk, bu da nereden çıktı?" şeklinde moralinizi bozmayın!..

Burası çok önemli, McKinsey yabancımız değil!.. En az bizim kadar millî, bizim kadar yerli, bizim kadar muhafazakâr!..

ABD'ye bizim Orta Anadolu'dan göçme... Benzincilerde pompacılık yaptı, marketlerde kasiyerlik yaptı... Sonra Miami Organize Sanayi'de tavuk-döner dükkânı açtı... Aslını hiç unutmadı... Apaçiler gibi 'yerli', Jet Fadıllar gibi 'millî', Zarrapgiller gibi 'hayırsever' kaldı hep...

Tavuk-dönerden iyi para yapınca danışmanlık işine girmeye karar verdi... Kendi adına bir de firma kurdu... İyi de yürüdü maşallah... McKinsey'e bayrağımızı fon yaparak Yaaaahaber'e çıkardık mıydı, bu iş tamam!..

***

Bu arada çekemeyenlere ve fitnecilere dikkat!..

Bizim Ankara Temsilcisi Ahmet Takan "Ben dememiş miydim?" diye yazıp duruyor... Ne demiştin kardeşim sen, ne demiştin ya? Güya IMF ile el altından hep görüşülüyormuş da, anlaşma açıktan değil, gizli kapaklı yapılacakmış da, ekonomi örtülü bir şekilde IMF denetimine bırakılacakmış da vs. vs...

Sözde bu yapılan, dediğinin çıkmasıymış... IMF böylelikle arka kapıdan içeri alınmış... "Bu işe bir çözüm bulalım ama resmiyette anlaşma sizinle olmasın" diye mutabakat olduğu için 'taşeron'la yani McKinsey'le anlaşılmış...

Takan'a göre, ucu bucağı olmayan tiyatrolara, kayıkçı kavgalarına, cambaza bak oyunlarına bir yenisi daha eklenmiş... Yine aklımızla alay edilmiş... Ancak, idare için endişe edilecek bir durum yok. Çünkü, ahalinin durumu mâlummuş...

***

Artık yeter!.. Fikir özgürlüğü de bir yere kadar... Burada müdahale etmeliyim... Neymiş ahalinin mâlum olan durumu?

İstiyor ki ahali McKinsey'e sövsün!.. Sokak röportajı yapsanız ve önünüze gelene "Hazreti McKinsey kaçıncı halifedir?" diye sorsanız, ciddi ciddi düşünecek, hatta bazıları biliyormuş gibi cevap verecek olanlar sövecek öyle mi?

"Aslında Brezilyalıdır ama millî takımda Türkiye'yi tercih etti, büyük futbolcuymuş" deseniz "Helâl olsun, adammış adam" diye takdir edecek olanların tepki vermesini beklemek zaten fantezi ötesi bir şey değil mi?

Şuraya yaz: Üç vakte kadar McKinsey 'Payitaht Abdülhamid' dizisinde rol alıp, 100 yıl ötesine mesaj gönderip senin gibileri utandırmazsa ben bu işi bilmiyorum Ahmet Takan!..

Bir bakmışsınız McKinsey, büyük oyunu görmüş hâlde, iliklerine kadar işlemiş millî duygunun etkisiyle o diziden devletimize sesleniyor: "Bana danışmanlık ücretimi Amerikan Doları olarak değil, ceddimiz Osmanlı'nın paralarından kaime veya mangır olarak ödeyin!.."

Bu büyük fedakârlığa dayanamayan Sultan Abdülhamid, McKinsey'i gözlerinden öpüyor ve göğsüne Mecidiye Nişanı takıyor!.. Bu sahneye 'Cehape zihniyeti'nin hayâli bile yetişemez!..

Bir de 'Düyûn-ı Umûmiye' lâfları uçuşuyor havada... Şayet bunu sorarsanız, "Ağzını topla", "Ben de senin", "Neydi o, Telli Baba'da yapılan dua mı yoksa?" türünden cevap verebilecek kardeşlerimize izah çok kolay olmayacak tabii!.. 

***

Şimdi ben McKinsey'in Ankara temsilciliğinin önüne gidiyorum, zaferi kutlamaya... Cihad meydanlarını bizim gibi pehlivansız bırakmayan Allah'a şükrediyorum ve eskiden câmi avlularından görmeye alışık olduğumuz pop-İslâmcı kardeşlerimizi de, özellikle hançeresi kuvvetli olup, tekbir getirdiğinde okyanus ötelerine kadar kahredebilen kardeşlerimizi de bekliyorum...

Neticede surda bir gedik daha açtık, üstelik mukaddes mi mukaddes cinsinden!..

YORUM EKLE