Dolayısıyla, AKP'nin icraatından sadece AKP'ye oy verenler değil, vermeyenler de
sorumludur!
ABD ordularının, Türkiye'yi Orta Doğu, Kafkaslar, Hazar bölgesi ve Türk
Cumhuriyetleri için bir saldırı merkezi haline getirecek tezkere, hükümet tarafından
TBMM'ye indirilir ve AKP'lilerin oylarıyla geçerse, AKP'ye oy vermiş olsun olmasın, bütün vatandaşlar, bu kararın sonuçlarına katlanacaktır.
Çünkü bu karar, Türkiye'nin, tek kurşun atılmadan ABD'ye teslim edilmesi anlamına gelecektir...
* * *
ABD Büyükelçiliğik yetkilileri, tezkereye olumlu oy vermeleri için AKP'li milletvekillerini Çevik Bir ve Tuncay Özilhan'ın da koordinasyonuyla tam bir markaja almış durumda...
Peki, vatandaş ne yapıyor?
AKP'li olsun veya olmasın vatandaş ne yapıyor?
Bugün, TBMM'nin önünde bir milyon insan toplanırsa, AKP'li milletvekilleri tezkereye olumlu oy verebilir mi?
Veremez...
Peki, millet bunu yapabilecekken, kılını bile kıpırdatmazsa, her türlü belaya müstahak mıdır?
Müstahaktır...
* * *
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, tezkerenin TBMM'ye getirilmesi için uluslararası meşruiyeti şart koşuyor, TBMM Başkanı Bülent Arınç, uluslararası meşruiyet şartlarının oluşmadığı bir zamanda Hükümet'in TBMM`ye bir tezkere göndermesinin doğru olmayacağını AKP yönetimine bildiriyor...
O halde, cumhurun, yani vatandaşın da birşeyler yapması gerekir değil mi?
Yapmıyorsa, meseleyi televizyondan "Dur bakalım ne olacak?" diye seyrediyorsa, milliyetçi olduğunu söyleyenlerin bile ortada bırakın ciddi bir eylemi, söylemi bile yoksa, millet her türlü belaya davetiye çıkarıyor demektir...
Kimse, medyanın yönlendirmelerine sığınmasın... Herkes kendinden sorumludur... Kimse
kimsenin uşağı değildir...
Vatandaş, ülkesinin topraklarını çiğnetecek bir karara karşı direnmiyorsa, durumun farkında olmasına rağmen, "Benim elimden ne gelir ki?" diyorsa, bugün kendi partisine, kendi vekiline, kendi meclisine, hatta kendi ordusuna, çok ciddi bir uyarıda bulunamıyorsa, esareti, aşağılanmayı, köle gibi yaşamayı hak ediyor demektir...
* * *
TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Türkiye`nin bugünü ve geleceği için çok önemli bir karar
olacak. Dünya için olumlu olumsuz pek çok gelişmeye yol açacak karar olacak.
Anayasa'nın 92. maddesinde belirlenen şartların tekemmül etmesi gerekir" diyor... Arınç,
"BM bu konuyu görüşmeye devam ediyor. BM`nın 1441 sayılı kararı gereği gözlemciler
görevlerine devam ediyor. Blix ve arkadaşlarının Irak ile ilgili çalışmaları henüz sonuçlanmış
değil. BM Güvenlik Konseyi`nin de toplanıp bir karar almadığını biliyoruz" diyor...
Arınç, "Uluslararası meşruiyet hem savaş hali ilanı için hem de yabancı asker bulundurma ve Türkiye'nin kendi askerini yurt dışına göndermesi için gereklidir. Uluslararası meşruiyet
şartlarının tekemmül etmediği bir zamanda Hükümet`in bir tezkere göndermesi halinde,
bunun doğru olmayacağını AKP Grup Başkanvekili Sayın Kapusuz"a ilettim" diyor...
Peki, AKP'li olsun olmasın, AKP'ye oy vermiş olsun olmasın, her vatandaş, Amerikan
Büyükelçiliği yetkilileri veya TÜSİAD'lı işadamları kadar, milletvekillerine baskı yapsa, bu
tezkere geçer mi?
Geçmez...
O halde herkes iş başına! Gidebilen Ankara'ya Meclis'in önüne, gidemeyen, telefonla, telgrafla, e. posta ile AKP'li milletvekillerini uyarmaya...