20 YILDAN BERİYE İSE SATIŞLAR TOPTANA DÖNDÜ!
Not,
Bu yazımın tamamını Allah rızası için okuyun, eşinize ve çocuklarınıza da okutun ve de torunlarınızın okumaları için de bir tarafta önemle saklayın lütfen''
Büyük Türk Atatürk’ün ölümünden sonra GAFLET- DALÂLET- İHANET dönemi başladı ve Türkiye uluslararası pazarlarda satışa sunuldu. Bu satış halen de olanca hızıyla devam etmekte olup, 20 yıldan beriye ise satışlar toptan yapılmaya başlandı.
Bütün kötülükler Batı’dan geldiği için Atatürk, aşağıdaki şekilde vasiyette bulunur;
‘’Batıdan ve ABD’den uzak durun ve sakın ola ikili anlaşma yapmayın. Yüzünüzü Doğuya dönün, Irak- İran ve Suriye ile daima anlaşma içinde olun, Rusya ile dost geçinin ve dostluk bağlarını zedelemeyin ama dikkati de elden bırakmayın’’
Atatürk Bekir Sami'yi İngiltere’ye gönderir. Dış işleri yetkilisi olarak İngilizlerle anlaşma yapmaya çalıştığı için Bekir Sami Atatürk tarafından hemen geri çağrılarak görevinden alınır.
Atatürk’ün ölümünün ardından ABD ile Eğitimden siyâsete ve ekonomiye varıncaya kadar öylesi korkunç ikili anlaşmalar yaptık ki, bu ikili anlaşmaların sonucunda ABD’nin emri ile uçak, motor ve ağır sanayimizi durdurduk. Biz o tarihlerde başta Danimarka olmak üzere uçak satıyorduk.
İşin en acı tarafı;
Türkiye’de satılacak olan ABD mallarının reklâm ve tanıtım işini devlet olarak biz üstlendik (acı ve komik)
1949 da CHP Bursa Milletvekili bir Meclis toplantısında kürsüye çıkarak;
‘’ABD büyük bir millettir ve onun bir peygamber kadar temiz olan Başkanını buradan saygı ve hürmetle anıyorum’’
1949 da bir Maarif Komisyonu kurarak, Türk çocuklarının eğitimini, ABD’ye teslim ediyoruz. Bu komisyonun Başkanı ise ABD’nin Türkiye Büyükelçisidir. Hâlen daha böyle devam ediyor ve de AKP ve ERDOĞAN bu yapıyı muhafaza etmektedir.
PİSLİKLER VE İHANETLER DEVAM EDİYOR!
1999 a gelindiğinde bu sefer de Türk çocuklarının eğitimini SOKRATES ve ERASMUS PROĞRAMLARI ile Avrupa’ya devrediyoruz.
Okutacağımız ders kitaplarımızı ve konularını artık Sokrates ve Erasmus Proğramlarıyla Avrupa tespit ediyor.
İHANET BAKIN DOSTLAR!
Okullarımızda uygulanan Erasmus ve Sokrates Proğramlarının hedefi, çocuklarımızın milli ve mânevi kimliklerini yok ederek onlara Batı kimliğini benimsetmektir.
Bizim her üniversitemizde Erasmus Proğramından sorumlu bir AJAN PROF. vardır.
Çocuklarımıza;
Dilini unutturacaklar,
Tarihini unutturacaklar,
Kültürünü unutturacaklar,
İnancını unutturacaklar...
Böylece;
Kendi değerlerini aşağılayan, Türk kimliğinden uzaklaşmış, milli, insani ve kültürel tüm değerlerini reddeden bir nesil yetiştirecekler. Bütün bunları Erasmusçu Proflar ve iktidarlar tarafından gerçekleştirecekler.
RÜŞVET ve AJAN!
AB, rüşvet ve ajan kelimelerini kamufle için yeni metotlar geliştirdiler!
Kelime oyunu ile rüşvetin yerini, PROJE BAZINDA YARDIM aldı.
Son yıllarda sıkça duyar olduk ''Filanca kurum ve kişiye AB veya ABD Proje bazında şu kadar dolar- Euro yardım etti'' diye. Bu yardım alan projelerin tamamı ihanet ve Türk'ü yok etme, Türk Devletini çökertme faaliyetleridir.
Bu teslimiyetimiz, 27 Aralık 1949 da ABD ile yapılmış olan Maarif Anlaşmasıyla başlar.
BU ANLAŞMALARIN NETİCESİ OLARAK;
Atatürk,
İstiklâl Savaşı,
Düşmanın İzmir’den denize dökülüşü,
Batı’nın 1000 yıllık Türk düşmanlığı gibi konular ders kitaplarından çıkartılarak çocuklarımıza okutulmayacak ve bazı milli günlerin kutlanışı zaman içinde yavaş yavaş kaldırılacak.
İŞTE BURAYA DİKKAT!
AKP, ABD isteklerine harfiyen uyan ve uygulayan tek siyâsi parti hüviyetindedir.
Atatürk,
İstiklâl Savaşı,
Düşmanın İzmir’den denize dökülüşü,
Batı’nın 1000 yıllık Türk düşmanlığı gibi konular ders kitaplarından çıkartılarak çocuklarımıza okutulmayacak ve bazı milli günlerin kutlanışı zaman içinde yavaş yavaş kaldırılacak şeklinde olan ABD direktiflerini AKP büyük bir gayretle bir bir uygulamıyor mu?
Menderes Hükûmetinin Dış işler Bakanı Fatin Rüştü Zorlu İngiltere de yaptığı konuşmasında söze;
‘’Karşınızda, kayıtsız- Şartsız size tâbi olacak, sizinle iş birliğine hazır bir ülkenin Bakanı olarak konuşuyorum’’ şeklinde başlar. Uluslararası sözlükte bu ‘’Kayıtsız- Şartsız teslimiz’’ demektir.
YIKIMIN BAŞ USTASI; TURGUT ÖZAL
1980 de Devlet Planlamanın başına getirilen Turgut Özal, ABD istihbarat elamanı gibi çalışarak, gece alınan ve henüz millete açıklanmamış devletin resmi kararlarını gizliden ABD’ye fakslıyordu.
İnönü zamanında ABD’den 4.5 Milyon Dolar borç alıyoruz. Bu borcumuzun ödenmesinin ardından TBMM’de kürsüye çıkan CHP’li Bakan diyor ki;
‘’ABD’ye olan 4.5 Milyon Dolar borcumuzu ödedik, lâkin ABD’ye mânevi ve insani olan borçlarımız var. ABD’nin maddi ve mânevi yardımları öylesi fazla ki, ABD’ye asırlarca sadık kalıp, müteşekkir olacağız’’
VAH BENİM SAF ve MASUM MİLLETİM!
Geçmişten gelen bu GAFLET- DALÂLET ve İHANET zinciri daha da artan bir süratle devam ettirilerek, Türk milleti her gün biraz daha uçurumun kenarına doğru çekilmektedir.
YAZIMIN BAŞINDA
‘’Büyük Türk Atatürk’ün ölümünden sonra GAFLET- DALÂLET- İHANET dönemi başladı ve Türkiye uluslararası pazarlarda satışa sunuldu. Bu satış halen de olanca hızıyla devam etmekte olup, 20 yıldan beriye ise satışlar toptan yapılmaya başlandı’’ demiştim.
AKP Hükûmetinin, Dış İşleri Bakanı ABDULLAH GÜL vasıtasıyla imzaladığı 9 veya 14 maddelik gizli COLİN PAUL anlaşması, geçmişin toplam ihanetlerinin kat ve kat üstündedir. Bu gizli anlaşmanın maddeleri hakkında TBMM'de hiç kimseye en küçük bir bilgi dâhi verilmedi
ERDOĞAN’IN İMZALADIĞI AB ANAYASASI İSE AYIBIN- GÜNAHIN- ŞİRKİN ve ÇÖKÜŞÜN İBRETLİK BELGESİDİR!
Sn. Erdoğan’ın Roma’da Türk düşmanı bir papazın heykelinin altında imzaladığı AB Anayasasının giriş kısmı şöyle başlar;
‘’AB Anayasası ilhamını AB dininden almıştır’’
Sorarım Sn Erdoğan’a ‘’Avrupa’nın dini ne?’’
Erdoğan’nın imzaladığı maddelerden biri de şu,
‘’AB olarak tüm üyelerimizle sık sık kiliselerle iş birliği yapacağız, papazlarla devamlı istişare halinde olacağız’’
İşte böyle bir AB Anayasası, hem de Türk ve İslâm düşmanı bir papazın heykeli önünde, Müslüman olduklarını iddia eden Erdoğan ve Abdullah Gül tarafında imzalanmıştır. Bu Anayasanın ne olduğu Türk milletinden saklanmıştır.
İHANETLER HİÇ HIZ KESMEDİ
Tarım Yasaları,
Tarımın bitirilişi,
Şeker pancar- Tütün kotası,
Zeytinliklerin gaddarca yok edilişi,
GDO lu tohum kullanma zorunluğu,
Tarım arâzilerinin yapılaşmaya açılması,
İktisadi varlıklarımızın ecnebilere satılması,
Bankaların, sigorta şirketlerinin yabancılara devri,
Bölge Kalkınma Ajansları ve sınırsız yetkiler,
En korkuncu İKİZ YASALARIN TBMM' de kabul edilmesi,
En verimli toprakların başta İsrail olmak üzere ecnebilere satılması,
ABD Cargilin arzusu ile Endüstri Bölge Yasaları ve daha yüzlercesi.
TÜRK MİLLETİ OLARAK;
Devamlı surette kandırıldık,
İhanetlere uğradık, horlandık,
Aşağılandık, çalındık, soyulduk.
Bütün bunlar bir tarafa, Türk milletinin kurtuluş için bel bağlayıp güvendiği ve kaderini eline teslim ettiği BAHÇELİ ve BALGAT BEYLERİNİN yaptıkları diğerlerinin yapmış oldukları ihanetlerin tümüne bedeldir. Çünkü diğerlerine güvenmiyor, sadece MHP’ye bel bağlamıştık. MHP, bizim için HZ. NUH'UN GEMİSİYDİ. MHP artık yok hükmündedir.
MHP, kendi trafosundaki elektriği gizlice döşenmiş yar altı kablosuyla Aksaray'a kaçırıp Akasaray'ı ayakta tutmak için her gayretin içindedir. Yâni sebebi meçhul bir Aksaray sevdası uğruna Balgat'ı zifiri karanlık bir duruma düşürmüştür.