Bir insan şayet samimi bir Müslüman ise, dinine hürmeten Türk milletine karşı saygılı ve itaatkâr olmalıdır!
Türk’ü yok sayan,
Türklüğü küçümseyen,
Türk’ü Anadolu’nun sahibi olarak görmeyen,
Türk'ü 36 etnik kökenden biriymiş gibi gören, Atatürk’e saldırıp Türk milliyetçiliğini aşağılayanların tamamı birden ne insandırlar, ne de Müslümandırlar. Bu gibilere halk dilinde GAVZAROT derler!
Bunlar, İstiklâl Savaşında Türk’ün k.ılıcından kurtulmuş olan Y.orgo’nun, B.arba’nın, A.gopyan’ın, D.espina’nın aramızda Müslüman kılığı ile dolaşan torunlarıdır.
Her Hacı, gerçek bir Hacı,
Her sakallı, her başı takkeli sâlih bir mümin,
Allah lâfzını dilinden düşürmeyen her siyâsi şayet inanmış birer Müslüman olsaydılar, bunların tamamı ne Türk kimliğine, ne ANDIMIZA, ne ‘’Ne Mutlu Türk’üm Diyene’’ sözüne ve ne de ‘’TC’’ ye karşı gelip bu denli çirkefleşemezlerdi!
TÜRK’Ü İNKÂR
VE TÜRK’E DÜŞMANLIK!
Azıcık imanı ve zerre şerefi olan ve de Müslüman olduğunu söyleyen birinin Atatürk'ü ve Türk’ü inkârı, Türk’e düşmanlık etmesi tam bir a.lçaklık, s.oysuzluk, i.tlik ve imansızlıktır!
NEDEN Mİ?
Nedenini anlamak için aşağıda yazdıklarıma bir göz atmak yeterlidir.
İslâm dini, Sahabeden sonra ki en büyük hizmeti ve katkıyı Türklerden görmüştür. İslâmiyet’in sayısız bâdireleri atlatıp bugünlere gelmesi Türklerin sayesinde olmuştur.
Türkler İslâmiyeti kabul etmekle, İslâm dünyasının koruyuculuğunu da üstlendiler ve Selçuklular Abbasi halifelerini korumaları altına aldılar.
Bir yandan Moğol istilâlarına, diğer yanda ise Haçlı Seferlerine karşı sağlam bir duvar olan Türkler, İslâm dünyasını büyük acılardan ve dağılıp yok olmaktan kurtarmıştır.
Türkler, Allah’ın dilemesiyle 1000 yıl İslâmiyet'in bayraktarlığını ve hademeliğini yapmıştır.
Gazneli Mahmud'un Hindistan'a kadar yaptığı seferler neticesinde İslâmiyet Hindistan'a kadar ulaşmıştır.
Osmanlı döneminde Balkanlara yerleşen Türkler’in üstün gayretleri sonucunda Bosna-Hersekliler ve Arnavutlar Müslüman oldular.
Kafkaslarda ki halklar da Türklerin sayelerinde İslâm ile şereflenmişlerdir.
Türklerin İslâmiyet'e hizmetleri sadece siyasî ve askerî alanla sınırlı kalmamıştır.
Devlet idâresi ve askerî teşkilâtlanmada İslâm dünyasını etkileyen Türkler, İslâm medeniyetinin gelişmesine de muazzam katkılarda bulunmuştur.
Bilim, edebiyat, sanat ve estetikte görülen İslâm rönenansı Türklerin sayesinde gerçekleşmiştir. Türklerin İslâm dünyasına sağladığı huzur, güven ve üstün katkılar olmamış olsaydı İslâm dünyası çok şeylerden mahrum kalacaktı.
Şayet Türkler olmasaydı;
İslâm dini ve İslâm medeniyeti Arap ve Fars coğrafyasıyla sınırlı kalıp dünyaya açılamayacaktı.
Dini bilimlerle sınırlı kalmayıp müspet ilimlerin de okutulduğu ilk İslâm medresesini kuran zat Selçuklu veziri Nizamülmülk’tür. Bu medreseler aynı zamanda modern üniversitelerin temellerini atmıştır.
İslâm medeniyetinin öncüleri durumunda olan Türk bilginler bütün dünya tarafından tanınmış ve eserleri yüzyıllarca bilime rehberlik etmiştir. Bu Türk bilginlerinin en ünlüleri Farabi, Birunî ve İbni Sina'dır.
Türklerden, İslâmiyet uğruna ilk cihada girişen Karahanlılar oldu. Uygurların Müslümanlığına vesile oldular.
Gazneliler, Afgan ve Hindlilerin Müslümanlığı kabul etmelerine vesile oldu
Anadolu’nun fethinden sonra İslâmiyet Türklerin eliyle Roma topraklarında yayıldı.
Haçlı Seferlerini defalarca durdurmak, Selçuklu ve Osmanlılara nasib oldu. Bu sayede İslâm dünyası müthiş bir felâketten kurtuldu. Yüz binlerce Müslümanı öldüren ve önünde kimsenin duramadığı Moğol ordusunu yine bir Türk olan Mısır Memlûk Sultanı Baybars durdurdu.
BURAYI İYİ DİNLE UYUZ K.ÖPEK!
Müslüman olduğunu söyleyeceksin ve Türk'ü inkâr edeceksin!
Türk'ü bu topraklarda 36 etnik kökenden sadece biri diyeceksin!
İslâm adı altında Türk düşmanlığı yaparak Türk'ün kahramanlarına saldıracaksın!
Türkiye Cumhuriyeti Devletini içine sindiremeyip, O'nu kurana, kahramanlarına, milli ve kültürel değerlerine karşı salya akıtacaksın!
Ve bütün bu p.uştluk ve a.lçaklıklarından sonra sen hâlâ Müslümansın- İnsansın öyle mi?
Hadi ordan yüzsüz, soysuz, inançsız mel'un!
Hadi be sen de Y.orgo'nun, A.vram'ın torunu çaşıt hergele!
ORHAN KILIÇOĞLU