Aslında Ülkücülük ve Türkçülük, et ile tırnak gibidir. Birbirinden ayrılmaz. Birileri çıkıp; 'Gagavuzlar da Türk ama onlar hristiyan, ne olacak şimdi?' diye sorabilir. İşte tam da bu noktada Ülkücülük; bir gömlek üstündür Türkçülükten.
Çünkü Ülkücülük; yüce Türk Milletine mensub olmanın gururu ile İslam dinine mensub olmanın şuurunu benimseyerek hazmetmiş, yutmuş bir yapıdır. Ülkücülük; ırk ayırmadan, cümle insanlığa hakkaniyetle yaklaşan, insana insan olduğu için değer veren, hele ki mazlum milletlere sevgiyle yaklaşan, onlara kol kanat germenin ve kötülerden muhafaza etme fikrinin özüdür, çekirdek adıdır.
Varsın diğer üç (tahrif edilmiş) kutsal kitap taraftarları, yüce dinimiz İslam ve Peygamberimizi tanımasın. Kitabımız Kur'an sadece Araplar için değil, bütün dünya, bütün insanlık için indirilmiştir. Dinimizde zorlama yoktur. Kabul eden kârda, etmeyen zarardadır.
İnandıkları dinler farklı olsa da, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, bize düşmanlık beslemedikleri takdirde bütün Türkler kardeştir. Bu kardeşliği ne Sorosçular bozabilir, ne de onların siyasal islamcıları.
Aldanmayın Siyasal İslamcılara! Onların başını çekenler Türk olmadıkları gibi, Müslüman da değiller. Davranışlarına, söylediklerine, icraatlarına bakarak onları Müslüman zannetmek; tabiri caizse büyük ahmaklıktır, katmerli cahilliktir. Onlar, takındıkları İslam maskesiyle bir taşla iki kuş vurduklarını zanneden, hem Türklüğe hem de İslam'a zarar vermeğe uğraşan Haçlı zihniyeti artıkları ile Sorosçu takımıdır.