UNUTMAYINIZ Kİ

Başta Türkiye olmak kaydıyla, bugün dünyada mevcut olan tüm Müslüman devletlerin;

Ne parlamentosunda,

Ne Cumhurun en üst makamında,

Ne de dini kurumlarında bir tek gerçek Müslüman vardır!

(Müslüman ve gerçek Müslüman, bu ikisi farklı şeylerdir)

Şayet olmuş olsaydı;

İslâm âlemi ne böyle hakaretlere maruz kalır Batılılarca aşağılanırdı,

Ve bin bir eza cefa çeker, ne de bugün Gazze'de, Arakan'da, Myanmar'da olduğu gibi yaşlı, kadın, çocuk demeden acımasızca koyunlar gibi boğazlanırdı.

Ne bunca yolsuzluklar olur,

Ne sefâlet, ne israf, ne ihanet görülür,

Ne ağızlar bu kadar bozuk, ne kelimeler bu denli iğrenç saçılırdı,

Ne torpil, ne adam kayırma, ne de hak gasbı böylesine ayyuka çıkardı.

Başında Müslüman siyâsetçi ve yönetici olmayan Müslüman ülkelerdeki geri kalmışlık ve adâletsizlikleri İslâm'a mâl etmek en hafif bir ifâdeyle İslâm düşmanlığı ve ALÇAKLIKTIR.

Düşüncelerim doğruysa ki bence tamamen doğru. O zaman birileri rahatsız olacaklar diye doğruları niçin söylemeyeyim ki?

Hem susmak, doğru olanı haykırmamak ''Dilsiz Şeytanlık'' değil mi?

Şayet iman eri yiğit tek bir siyâsetçi çıkıp Allah adına ve milletinin selâmetine gerçekleri haykırabilseydi; göle atılan taşla, gölde gevezelik yapan bütün kurbağaların sustuğu gibi ağzı bozuk bütün fiilsizler anında suspus olurlardı!

31 Mart Belediye Başkanlığı seçimlerini kazanabilme hırsıyla meydanlara çıkan siyâsilerin rakiplerine karşı iğrenç ve nezaketten uzak saldırılarını görüp, kin ve nefret dolu iğrenç sözlerini işittikçe insanın midesi bulanıp kusup birazcık olsun rahatlayabilmek için kendisini en yakın bir lavaboya atıyor.

27 Şubat 2024
ORHAN KILIÇOĞLU
YORUM EKLE