Dünkü yazımda “MHP’de örnek davranışlar” başlığını kullanmış ve birbiri ardına yaşanan dört güzellikten bahsetmiştim...
Ancak, yazıyı yazdıktan sonra bu güzelliklere gölge düşüren bir haber aldık. Aldığımız duyum şöyleydi: MHP Genel Başkan adaylarından Ramiz Ongun’un parti
üyeliği silinmişti.
Biz haberi araştırırken, Ergun Kaftancı, Halka ve Olaylara Tercüman’da iddiaları olduğu gibi yazdı...
Kaftancı’nın haberinde, sadece Ramiz Ongun’un değil, Koray Aydın ve Muharrem Şemsek’in de üyeliklerinin silindiği bildiriliyordu...
Konuyu, genel başkan adaylığını daha yeni açıklamış olmasından dolayı, önce Ramiz Ongun’a sordum Ongun, “Ben, Çankaya İlçe Teşkilatı’na üye oldum. Listeler,
noter tasdikli olarak MHP Genel Merkezi’ne gönderilmiştir.
Bunu biliyorum. MHP Genel Merkezi de illerden gelen üye kayıt listelerini, hiç değiştirmeden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermekle yükümlüdür. Ben
kendimi üye kabul ediyorum, yasal olarak da durum budur.
Dolayısıyla, üyeliğimin düşürülmesi fiilen mümkün değildir. Ancak, bu konu, benden önce MHP Genel Merkezi’nden sorulmalıdır. MHP Genel Merkezi’nden bir
bilgi almadan, bu konuda açıklama yapmak istemiyorum.” dedi.
Koray Aydın ise ben aradığımda Samsun yolundaydı. “Böyle bir olayın gerçekleşebileceğini hiç ihtimal vermiyorum.
Ajitasyon kokuyor. Benim bildiğim kadarıyla, adı geçen üç kişi de MHP üyesidir, yine de MHP genel merkezinden araştırın” dedi.
Koray Aydın, bizim görüşmemizden kısa bir süre önce, partiye üyelik belgesini Ankara’da arkadaşlarımıza gösterdi ve kaydının silinmesinin sözkonusu olmadığını
söyledi.
Muharrem Şemsek’in üyeliğinin silinmesi ise hukuken mümkün değil. Çünkü Şemsek, MHP’nin kurucularından biri...
Kurucu üyelerin, üyeliğinin sona erdirilmesi sözkonusu bile edilemiyor...
Ramiz Ongun ve Koray Aydın da resmen Çankaya İlçe Teşkilatı’na üye kaydedildiği, Çankaya MHP Teşkilatı’nın üyelerini gösteren liste de MHP Genel
Merkezi’ne gönderilmiş olduğu için, onların da üyeliğinin silinmesi mümkün değil. Çünkü, partilerin genel merkezleri, kendilerine il ve ilçelerden gönderilen üye
listelerini, olduğu gibi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermek mecburiyetinde...
MHP Genel Merkezi de bütün il ve ilçelerden gelen listeleri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermiş durumda.
O halde, Ongun ve Aydın’ın üyeliğinin düşürülmesi nasıl mümkün olabilir? Bize ulaşan iddialara göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na MHP Genel
Merkezi’nden gönderilen Çankaya İlçe Teşkilatı üyelerini gösteren listede Ramiz Ongun isminin üstü beyaz boyayla kapatılmıştı...
Üçüncü ve son olarak MHP Genel Sekreteri Faruk Bal’ı aradım. Faruk Bey, “Arslan Bey, listeler benim kontrolümden geçmiştir.
Ben 25 yıl terazi tutmuş, hakimlik yapmış bir insanım ve ülkücüyüm. Bu söylentiler çok çirkin. Koray Bey’in Çankaya İlçe kayıt numarası 509, üye kabul karar
sayısı 2003/2 ve üyelik seri numarası 136051’dir. Ramiz Bey’in Çankaya üye kayıt numarası 788, kabul karar sayısı 2003/2 ve üyelik seri numarası 135824’tür.
Bu numaralar, bütün listeler esas alınarak bilgisayar ortamında verildiği için üzerinde oynama yapmak mümkün değildir” dedi...
Çankaya İlçe eski Başkanı Nihat Bozkurt da, yaptığı açıklamada, Ramiz Ongun ve Koray Aydın’ın parti üyeliklerini kendisinin yaptığını belirterek, “İddialar
doğruyu yansıtmıyor. Bu haberlerin maksatlı olduğunu düşünüyorum” dedi ve noter tutanaklarını gösterdi.
Bu durumda söylentiler niçin ve ne amaçla çıkmış olabilir, veya ortada bunca duman varken ateş niçin görünmüyor, bir anlam veremiyorum...
MHP genel başkan adaylarının illerde en güzel şekilde karşılanması için, il başkanlarına bizzat Bahçeli tarafından verilen talimatlardan, Ramiz Ongun’un adaylığını
açıklamadan önce, Bahçeli’yi ziyaret etmesi ve “Biz ülkücüyüz, arkadaşız.
Bana hayırlı uğurlu olsun diyerek başarılar diledi” açıklamasını yapmasından sonra bu güzelliklere gölge düşürmeye kimsenin hakkı yok?
Anlaşılan, bu köprünün altından daha çok sular geçecek, kimileri suyu elinden geldiğince, gücü yettiğince bulandırmaya çalışacak ama, pınarın kaynağı temiz
olduğundan, sonunda yine sular durulacak...
Ülkü Ocaklı gençler, Kerkük’teki katliamı protesto ettikleri için Tayyip’in memurları gibi davranan polisten, dayak yerken, çıkan söylentilere bakın! Ankara’da
KYB bürosu önünde basın toplantısı yapmak isterken, polisin saldırısı sonucu burnu kırılan ülkücü gençlerden birini gördüm...
Acısına aldırmıyordu...
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Atilla Kaya, Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarını eleştirerek, “Başbakan bu tepkiyi, Türkiye’ye uşak muamelesi yapan güçlere karşı
göstermelidir. Kerkük meselesi Türkiye meselesidir” derken; İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz, solcu-sağcı diye ayırt etmeden bütün gençleri 30
Ağustos’ta Taksim’de yapılacak Kuvayı Milliye mitingine davet ederken, herkes biraz daha dikkatli ve özenli davranmalı değil mi?
Emniyet Genel Müdürlüğü Basın Sözcüsü Seyfullah Arslan, canlı yayınlarda, Türkmenleri katleden KYB’nin Ankara’da temsilciliğinin diplomatik dokunulmazlık
taşıdığını söyler, yani KYB’yi bir devlet gibi takdim ederken; aynı saatlerde, Ülkü Ocaklı gençlerden birine, sorgu hakimi “Siz ne yapıyorsunuz?” diye sormuş,
ülkücü genç cevap vermiş, “Biz, vatanımızın, milletimizin birliğine dirliğine sahip çıkıyoruz?
Ya siz ne yapıyorsunuz?”
Bu söylentilere sebep olanlara da sormak lazım: Ya siz ne yapıyorsunuz?