YATTIĞIMIZ HAPİSHANENİN KİLİDİNİN ANAHTARI CEBİMİZDE!

Duvarlarını kendi ellerimizle ördüğümüz Anadolu büyüklüğündeki hapishanede yıllardır mahkûmuz. Üstelik, mahkûm olduğumuz hapishanenin kapısının kilidini açacak anahtarı cebimizde taşıyoruz.

1938 den beri ışığa hasretiz.

Öylesine mustaribiz ki rutubet iliklerimize kadar işledi.

Hapishanede çürüme pahasına da olsa elimiz cebimizde ki kilide bir türlü gitmiyor. Çok büyük çileler çekmemize rağmen cebimizdeki anahtarı çıkartıp hapishanenin kapısına vurulu olan kilidi açıp dışarı çıkmaktan aciz bir durumdayız.

Hürriyetimizi kendi ellerimizle teslim ettik.

Esaret denen halkayı boynumuza kendi ellerimizle taktık.

İçinde mahpus olduğumuz hapishaneyi kendi ellerimizle inşa ettik.

O ellerimiz, yıllardır kabine girdiğinde oy pusulasında kendinden olanı bulup mührü vuramadı.

Mührü hep, kanı, geni, soyu,

dahası, ruhu, dini, inancı, kültürü, ahlâkı bizden olmayanların üstüne vurduk!

Milletçe Ülkücü Gençlik diye son bir şans yakaladık.

Mahpushaneleri berhava edip esaret zincirlerini kırarak Anadolu'yu Türk milletine cennet kılacak bu gençlik de Bahçeli ve Balgat ekibince darmadağın edildi.

Bilmem ki içinde bulunduğumuz bu acı durumu daha başka nasıl anlatsam dostlar?

5 Kasım 2023
ORHAN KILIÇOĞLU
YORUM EKLE